KONDOR ile Oluşan Kelimeler (KONDOR Kelime Türetme)

KONDOR harflerinden oluşan 14 kelime bulunuyor. KONDOR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kondor kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

KONDOR10, KORDON10

5 Harfli Kelimeler

KORNO7

4 Harfli Kelimeler

KORO6, KRON5

3 Harfli Kelimeler

DON6, DOK6, KOD6, NOD6, KOR4

2 Harfli Kelimeler

DO5, OD5, OK3, ON3

OK

[isim]

  • Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk
  • Yön göstermek amacıyla belli yerlere konulabilen, oka benzer işaret
  • At arabası, kağnı vb. araçlarda koşum hayvanlarının bağlandığı ağaç

    Dörtnala koşan bir yük arabasının oku böğrüme çarptı. - Ömer Seyfettin

[matematik]

  • Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ok atmak
  • ok gibi (yerinden) fırlamak
  • ok yaydan (veya yayından) çıkmak

Birleşik Kelimeler: ok meydanı, ok yılanı, suoku

ON

[isim]

  • Dokuzdan sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 10 ve X rakamlarının adı

[sıfat]

  • Dokuzdan bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • on defa (veya kere)
  • on parmağı boğazında olmak
  • on parmağında on hüner (veya marifet) olmak
  • on parmağında on kara

Birleşik Kelimeler: onaltılık, on ayaklılar, onbaşı, onbeşli, on binlerce, on binlik, onbiraylık, on birli, ondörtlük, onikiparmak bağırsağı, onikitelli, on milyonluk, on para, onsekiz, beşon, ayın on dördü

KOR

[isim]

  • İyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür veya odun parçası

[mecaz]

  • Büyük acı, üzüntü, sıkıntı, dert

    Kimseye göstermedikleri bir kor yanar içlerinde. - Çetin Altan

[sıfat]

[mecaz]

  • Kırmızı renkli

    Gül tenli, kor dudaklı, kömür sürmeli / Şeytan diyor ki sarmalı, yüz kere öpmeli - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kor dökmek
  • kor gibi
  • kor gibi yanmak

Birleşik Kelimeler: akkor

KRON

[isim]

  • Danimarka, Estonya, İsveç, İzlanda Norveç ve Slovakya'nın para birimi

DO (Kelime Kökeni: İtalyanca do)

[isim]

[müzik]

  • Gam (II) dizisinde `si` ile `re` arasındaki ses
  • Bu sesi gösteren nota işareti

Birleşik Kelimeler: do anahtarı

OD

[isim]

[eskimiş]

  • Ateş

    Yaz bahar ayında bir od verdiler / Yandım gittim ala karlı dağ iken - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • od yok ocak yok

Birleşik Kelimeler: od ocak

KORO (Kelime Kökeni: İtalyanca coro)

[isim]

[müzik]

  • Tek veya çok sesli olarak yazılmış bir müzik eserini seslendirmek için bir araya gelen topluluk

    Her halkevinde müzik öğretmenlerinin kurduğu korolar vardı. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: koro hâlinde

DON

[isim]

[halk ağzında]

  • Giysi
  • Vücudun belden aşağısına giyilen uzun veya kısa iç giysisi, külot

Ata Sözleri ve Deyimler

  • donuna etmek (veya kaçırmak veya doldurmak veya yapmak)

Birleşik Kelimeler: don gömlek, çatal don, iç donu, iş donu

[isim]

  • Hava sıcaklığının sıfırdan aşağı düşmesiyle suların buz tutması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dona çekmek
  • don çekmek
  • don çözülmek
  • don kesmek
  • don tutmak

Birleşik Kelimeler: don yağı

[isim]

  • At kılının rengi

Birleşik Kelimeler: at donu

DOK (Kelime Kökeni: İngilizce dock)

[isim]

  • Gemilerin yükünün boşaltıldığı veya onarıldığı, üstü örtülü havuz

    Çekiç sesleri geliyor doklardan / Güzelim bahar rüzgârında ter kokuları / İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı - Orhan Veli Kanık

[ekonomi]

  • Ticaret mallarını saklamak için rıhtımda yapılan büyük depo

KOD (Kelime Kökeni: Fransızca code)

[isim]

  • Harf
  • Şifre

Birleşik Kelimeler: kod adı, kod ismi, posta kodu, sektör kodu

NOD (Kelime Kökeni: İngilizce nod)

[isim]

[tıp]

  • 343 yumru

[bilişim]

  • 343 düğüm

KORNO (Kelime Kökeni: İtalyanca corno)

[isim]

[eskimiş]

  • Savaşlarda çağrı aracı olarak kullanılan boynuz veya fil dişi boru

[müzik]

  • Bir ağızlık, kendi üzerine dolanmış koni biçiminde uzun bir boru ve ağzı genişçe açılan bir kulaklıktan oluşan üflemeli bakır çalgı

KONDOR (Kelime Kökeni: Fransızca condor)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Tepeli akbaba

KORDON (Kelime Kökeni: Fransızca cordon)

[isim]

  • Genellikle ipekten yapılmış kalın ip

    Yaver kordonu.

  • Saat, madalyon vb.ni asmaya yarayan ince zincir

    Bize defineden pay çıkaracak derken bütün urbamızı, saat kordonumuzu, para cüzdanımızı, yeni potinlerimizi üste verdik. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • İnce tellerden örülen ve özellikle ütü, ızgara vb. ev araçlarında kullanılan elektrik kablosu
  • İnce uzun sıralar durumunda yapılmış oymalı duvar veya mobilya süsü
  • Teneke ve çinko eşyaların üstüne süs yapmak için kullanılan araç
  • Bir yere girip çıkmayı denetim altına almak için görevlilerden oluşturulan dizi

    Polis kordonu. Kordonu kaldırmak.

  • Kıyı şeridi

[tıp]

  • Göbek bağı

[coğrafya]

  • Kabaran denizin kumsalda bıraktığı döküntü katmanı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kordon altına almak

Birleşik Kelimeler: kordon boyu, sahil kordonu