KOMÜNİKASYON Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

KOMÜNİKASYON harflerini içeren 5 harfli 52 kelime bulunuyor. 5 harfli KOMÜNİKASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SOMYA10, SOYMA10, YOSMA10, KOMÜN9, KİMÜS9, KOYMA9, OYMAK9, SOMON9, SİMYA9, SOYKA9, YOKSA9, YONMA9, ANYON8, İSYAN8, KONYA8, KİMYA8, KOYAK8, MASON8, NÜANS8, OYNAK8, SİYAK8, SOMAK8, SOKMA8, SÜNNİ8, YASİN8, ANONS7, AKSON7, İMSAK7, KOMİK7, KONMA7, KOKMA7, KONSA7, KASKO7, MİSAK7, MAKSİ7, MİNSK7, ONMAK7, ONİKS7, SOKAK7, SAKİM7, YAKİN7, İSKAN6, İNSAN6, İMKAN6, KONAK6, KONİK6, KANON6, NİSAN6, SKİNK6, SANKİ6, SAKİN6, NANİK5

NANİK

[isim]

  • Başparmağı burna değdirip öteki parmakları açarak ve sallayarak yapılan alay işareti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nanik yapmak

İSKÂN (Kelime Kökeni: Arapça iskān)

[isim]

  • Yurtlandırma
  • Yurtlanma

    İskân izni.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskâna açmak
  • iskân etmek

Birleşik Kelimeler: iskân belgesi

İNSAN (Kelime Kökeni: Arapça insān)

[isim]

  • Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı
  • Âdemoğlu, âdem evladı

    O yaşta insan hiç düşünmeden sadece yaşamaya bakar. - Haldun Taner

[sıfat]

[mecaz]

  • Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • insan ayağı değmemiş (veya basmamış)
  • insan ayaktan, at tırnaktan kapar
  • insan beşer, kuldur şaşar
  • insan çeşit çeşit, yer damar damar
  • insanda akıl bırakmamak (veya koymamak)
  • insan doğduğu yerde değil doyduğu yerde
  • insan eli değmemiş (veya dokunmamış)
  • insan eti yemek
  • insan gibi
  • insan gönlünün artığını söyler
  • insanın adı çıkacağına canı çıksın
  • insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında
  • insanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka nesi var?
  • insan içine çıkmak
  • insan insanın şeytanıdır
  • insan kendini beğenmese çatlar
  • insan kıymetini insan bilir
  • insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
  • insan kuş misali
  • insan sözünden, hayvan yularından tutulur
  • insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
  • insan yükü (veya eti) ağırdır

Birleşik Kelimeler: insan biçimcilik, insan bilimi, insan coğrafyası, insan evladı, insan hâli, insaniçincilik, insan kurusu, insanmerkezci, insan müsveddesi, insanoğlu, insan sarrafı, insanüstü, üst insan, bilim insanı

İMKÂN (Kelime Kökeni: Arapça imkān)

[isim]

  • Yararlanılan uygun şart veya durum, olanak

    Bunu bizden gizlemelerinin imkânı var mıdır? - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imkânı yok
  • imkân vermek

KONAK

[isim]

  • Büyük ve gösterişli ev

    Konaktan tekrar mektebe döndükten sonra uzun zaman boynu bükük dolaştım. - Etem İzzet Benice

  • Vali, kaymakam gibi yüksek dereceli devlet görevlilerinin resmî konutu

[hayvan bilimi]

  • Konakçı

[eskimiş]

  • Araba veya hayvanla bir günde alınan yol

    Buradan orası beş konaktır.

[eskimiş]

  • Yolculukta geceyi geçirmek için inilen, konaklanılan yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • konak gibi

Birleşik Kelimeler: konak yavrusu, bülbülkonağı, hükûmet konağı

[isim]

[halk ağzında]

  • Kundak çocuklarının başlarında görülen kepek tabakası
  • Gözde oluşan ince tabaka

[isim]

  • İzmir iline bağlı ilçelerden biri

KONİK (Kelime Kökeni: Fransızca conique)

[sıfat]

  • Koni biçiminde olan veya koni ile ilgili olan, mahruti

    Konik yüzey.

[isim]

[matematik]

  • Tabanı daire biçiminde olan bir koninin bir düzlemle ara kesiti

    Çember, elips, hiperbol ve parabol birer koniktir.

KANON (Kelime Kökeni: Fransızca canon)

[isim]

[müzik]

  • Eşit aralıklarla ilerleyen ancak birlikte değil, art arda duyulan iki veya daha çok sesin birbirini sürekli taklit etmesiyle oluşan bütün

NİSAN (Kelime Kökeni: Arapça nīsān)

[isim]

  • Yılın dördüncü ayı, april

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nisan yağar sap olur, mayıs yağar çeç olur

Birleşik Kelimeler: nisanbalığı, nisan bir, nisan yağmuru

SKİNK (Kelime Kökeni: İngilizce skink)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Skinkgillerden, çöl bölgelerinde, kurak bölgelerde yaşayan bir tür sürüngen (Scincus)

SANKİ (Kelime Kökeni: Türkçe san + Farsça ki)

[zarf]

  • Farz edelim ki, güya

    Sanki toprak altına diri diri gömülen benim. - Adalet Ağaoğlu

  • Soru cümlelerinde belirtilen konuya ilgiyi çekmek veya uyarıda bulunmak için kullanılan bir söz

    Ne olur sanki, sen de gelsen?

  • Sözüm ona, sözde

    O cana yakın, o çocuk yüzüyle dört yanına bakınca, sanki bütün varlık masumlukla aydınlanırdı. - Halikarnas Balıkçısı

SAKİN (Kelime Kökeni: Arapça sākin)

[sıfat]

  • Hareket etmeyen, kımıldamayan
  • Durgun, dingin

    Sakin, mütevazı ve kalabalıktan kaçan ruhunu incitmemek için onu, birkaç kişi ile sırtımda ebedî makamına ben götürdüm. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

  • Sessiz

    Dinlenmek için otelimizden daha sakinini bulacağınızı ummam. - Sait Faik Abasıyanık

  • Kimseyi rahatsız etmeyen, kızgınlık göstermeyen
  • Huysuzluğu, rahatsızlığı azalmış veya geçmiş

    Sesi dinlediği müddetçe sakin ve uslu duruyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bir yerde oturan

    Öğle uykusuna dalmış yalı sakinleri. Rehavet çökmüş. - Abidin Dino

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakin olmak

Birleşik Kelimeler: sakin sakin

ANONS (Kelime Kökeni: Fransızca annonce)

[isim]

  • Sesli duyuru

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anons etmek

AKSON (Kelime Kökeni: Fransızca axone)

[isim]

[anatomi]

  • Sinir uyarmalarını sinir hücresinin gövdesinden diğer sinir hücrelerine taşıyan uzantı

İMSAK (Kelime Kökeni: Arapça imsāk)

[isim]

  • Oruca başlama zamanı

    İmsake beş dakika kaldı.

[eskimiş]

  • Bir şeyden el çekerek nefsine hâkim olma

[eskimiş]

  • Cimrilik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imsak etmek

Birleşik Kelimeler: imsak vakti

KOMİK (Kelime Kökeni: Fransızca comique)

[sıfat]

  • Gülme duygusu uyandıran, güldürücü, gülünç

    Komik yapılı bir tiyatro mareşaline benziyor. - Aka Gündüz

[isim]

  • Güldürü oyuncusu

    Perde kapanınca komiğin başarısı uzun uzun alkışlandı. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • komiğine gitmek
  • komik bulmak

Birleşik Kelimeler: operakomik, trajikomik