KOMPARTIMAN Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
KOMPARTIMAN harflerini içeren 7 harfli 31 kelime bulunuyor. 7 harfli KOMPARTIMAN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KOPARMA13,
KIRANTA (Kelime Kökeni: İtalyanca quaranta)
-
Saçları ağarmaya başlamış (erkek)
Yeni şube reisi, kırk beşlik, ellilik, kıranta, ağzı kalabalık bir adam. - Memduh Şevket Esendal
-
İlerlemiş yaşına rağmen bakımlı, özenli (erkek)
Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - Esat Mahmut Karakurt
-
Kırlaşmış (saç, sakal)
Erkek, tıraşı uzamış kıranta saçlı, kırk yaşlarında bir köylüydü. - Reşat Nuri Güntekin
ARINMAK
- Temizlenmek
-
Katışıksız, arı (I) duruma gelmek
Arınmış bir dilse çok kez arıtıcıların başarısıdır. - Nermi Uygur
-
Rahatlamak
Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır. - Haldun Taner
ARITMAK
- Temizlemek
- Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek
ANIRMAK
- Eşek bağırmak
ANIRTMA
- Anırtmak işi
AKTARIM
- Aktarma işi, nakil
- Psikoterapide hastanın terapiste ruhsal yapısı üzerinde etkili olmuş deneyim ve ilişkilerini aktarması
Birleşik Kelimeler: kan aktarımı, para aktarımı, organ aktarımı
KOTARMA
-
Kotarmak işi
Bizim pişirip kotarmaya uğraştığımız işe yabancı eller de mi karışıyordu? - Hüseyin Rahmi Gürpınar
KANIRMA
- Kanırmak işi
KARINMA
- Karınmak işi
KAMAROT (Kelime Kökeni: İtalyanca camaroto)
-
Gemilerde yolcuların hizmetine bakan görevli
Masabaşında hizmet ederken erkeklik falan yok, kamarotsun, kamarot erkeklik taslayacak değil, işini bilecek, o kadar. - Zeyyat Selimoğlu
MARATON (Kelime Kökeni: Fransızca marathon)
- 42,195 metrelik en uzun yol koşusu
- Sabır gerektiren uzun iş
OTARMAK
- Otlatmak
ORNATMA
- Ornatmak işi, ikame etme
- Bir türün yerine onun değişik bir biçiminin geçmesi
- Molekülün geri kalan bölümünde değişikliğe yol açmadan bir atom veya bir kök yerine bir başka atom veya kökün geçmesi
- Bir cebirsel ifadenin yerine bir başkasını koyma işlemi
ONARMAK
-
Bozulmuş, eskimiş olan bir şeyi düzeltip işler veya kullanılır duruma sokmak, işe yarar duruma getirmek, tamir etmek
Bozuk bir saati onardı.
- Bir yapının, bir heykelin, bir resmin bozulmuş yerlerini yeniden yapmak, ilk duruma getirmek, restore etmek
- İşlenen bir kusuru, yapılan bir yanlışlığı giderecek veya önleyecek davranışlarda bulunmak
ONARTMA
- Onartmak işi