KOMBİNASYON Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
KOMBİNASYON harflerini içeren 5 harfli 46 kelime bulunuyor. 5 harfli KOMBİNASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BOYNA10,
NANİK
- Başparmağı burna değdirip öteki parmakları açarak ve sallayarak yapılan alay işareti
Ata Sözleri ve Deyimler
- nanik yapmak
İSKÂN (Kelime Kökeni: Arapça iskān)
- Yurtlandırma
-
Yurtlanma
İskân izni.
Ata Sözleri ve Deyimler
- iskâna açmak
- iskân etmek
Birleşik Kelimeler: iskân belgesi
İNSAN (Kelime Kökeni: Arapça insān)
- Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı
-
Âdemoğlu, âdem evladı
O yaşta insan hiç düşünmeden sadece yaşamaya bakar. - Haldun Taner
- Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- insan ayağı değmemiş (veya basmamış)
- insan ayaktan, at tırnaktan kapar
- insan beşer, kuldur şaşar
- insan çeşit çeşit, yer damar damar
- insanda akıl bırakmamak (veya koymamak)
- insan doğduğu yerde değil doyduğu yerde
- insan eli değmemiş (veya dokunmamış)
- insan eti yemek
- insan gibi
- insan gönlünün artığını söyler
- insanın adı çıkacağına canı çıksın
- insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında
- insanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka nesi var?
- insan içine çıkmak
- insan insanın şeytanıdır
- insan kendini beğenmese çatlar
- insan kıymetini insan bilir
- insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
- insan kuş misali
- insan sözünden, hayvan yularından tutulur
- insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
- insan yükü (veya eti) ağırdır
Birleşik Kelimeler: insan biçimcilik, insan bilimi, insan coğrafyası, insan evladı, insan hâli, insaniçincilik, insan kurusu, insanmerkezci, insan müsveddesi, insanoğlu, insan sarrafı, insanüstü, üst insan, bilim insanı
İMKÂN (Kelime Kökeni: Arapça imkān)
-
Yararlanılan uygun şart veya durum, olanak
Bunu bizden gizlemelerinin imkânı var mıdır? - Hüseyin Cahit Yalçın
Ata Sözleri ve Deyimler
- imkânı yok
- imkân vermek
KANON (Kelime Kökeni: Fransızca canon)
- Eşit aralıklarla ilerleyen ancak birlikte değil, art arda duyulan iki veya daha çok sesin birbirini sürekli taklit etmesiyle oluşan bütün
NİSAN (Kelime Kökeni: Arapça nīsān)
- Yılın dördüncü ayı, april
Ata Sözleri ve Deyimler
- nisan yağar sap olur, mayıs yağar çeç olur
Birleşik Kelimeler: nisanbalığı, nisan bir, nisan yağmuru
SANKİ (Kelime Kökeni: Türkçe san + Farsça ki)
-
Farz edelim ki, güya
Sanki toprak altına diri diri gömülen benim. - Adalet Ağaoğlu
-
Soru cümlelerinde belirtilen konuya ilgiyi çekmek veya uyarıda bulunmak için kullanılan bir söz
Ne olur sanki, sen de gelsen?
-
Sözüm ona, sözde
O cana yakın, o çocuk yüzüyle dört yanına bakınca, sanki bütün varlık masumlukla aydınlanırdı. - Halikarnas Balıkçısı
SAKİN (Kelime Kökeni: Arapça sākin)
- Hareket etmeyen, kımıldamayan
-
Durgun, dingin
Sakin, mütevazı ve kalabalıktan kaçan ruhunu incitmemek için onu, birkaç kişi ile sırtımda ebedî makamına ben götürdüm. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
-
Sessiz
Dinlenmek için otelimizden daha sakinini bulacağınızı ummam. - Sait Faik Abasıyanık
- Kimseyi rahatsız etmeyen, kızgınlık göstermeyen
-
Huysuzluğu, rahatsızlığı azalmış veya geçmiş
Sesi dinlediği müddetçe sakin ve uslu duruyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bir yerde oturan
Öğle uykusuna dalmış yalı sakinleri. Rehavet çökmüş. - Abidin Dino
Ata Sözleri ve Deyimler
- sakin olmak
Birleşik Kelimeler: sakin sakin
ANONS (Kelime Kökeni: Fransızca annonce)
- Sesli duyuru
Ata Sözleri ve Deyimler
- anons etmek
AKSON (Kelime Kökeni: Fransızca axone)
- Sinir uyarmalarını sinir hücresinin gövdesinden diğer sinir hücrelerine taşıyan uzantı
İMSAK (Kelime Kökeni: Arapça imsāk)
-
Oruca başlama zamanı
İmsake beş dakika kaldı.
- Bir şeyden el çekerek nefsine hâkim olma
- Cimrilik
Ata Sözleri ve Deyimler
- imsak etmek
Birleşik Kelimeler: imsak vakti
KONMA
-
Konmak işi
Şiirde biçim, gerekli parçaların yerli yerine konmasıdır. - Behçet Necatigil
KONSA
- Taşlık
KABİN (Kelime Kökeni: Fransızca cabine)
-
Küçük, özel bölme
Az sonra asansör kabininin çıkardığı sesi yeniden duydu. - Osman Aysu
- Gemilerde, uçaklarda, uzay gemilerinde küçük bölme
- Uçakta yolcuların oturduğu bölüm
-
Plajda soyunma yeri
Sonra kabinini gösterdi Özer'e. Hadi giyin, kabinimin kapısından gel al beni. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: kabin amiri, banyo kabini, duş kabini, pilot kabini, telefon kabini
MİSAK (Kelime Kökeni: Arapça mīs̱āḳ)
- Sözleşme, antlaşma, bağlaşma
Birleşik Kelimeler: Misakımillî, Millî Misak