KOLEKTİFLEŞMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

KOLEKTİFLEŞMEK harflerini içeren 6 harfli 44 kelime bulunuyor. 6 harfli KOLEKTİFLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ŞEFLİK15, FİLETO13, EFELİK12, EFELEK12, KEFELİ12, KEFEKİ12, TEKLİF12, TEFELİ12, EŞİLME10, EŞLEME10, EKŞİME10, İŞEMEK10, İŞETME10, İŞLEME10, TEŞMİL10, EŞELEK9, KEŞKEK9, TEŞKİL9, KOMİTE8, ETKİME7, EKİLME7, EKLEME7, EMEKLİ7, ELLEME7, ELEMEK7, ELEMLİ7, ELETME7, İLETME7, KELEME7, KELİME7, KEMLİK7, KEKEME7, MİLLET7, MELİKE7, MELEKE7, TEKMİL7, TELEME7, TEMLİK7, KEKLİK6, KELKİT6, KELLİK6, LEKELİ6, TELEKE6, TEKLİK6

KEKLİK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Sülüngillerden, güvercin büyüklüğünde, eti için avlanan, tüyü boz, ayakları ve gagası kırmızı renkte bir kuş (Perdrix)

    Keklik gibi taştan taşa sekerek / Gerdan açıp gelişini sevdiğim - Ruhsati

[mecaz]

  • Alımlı, güzel kadın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keklik gibi

Birleşik Kelimeler: çantada keklik, kınalı keklik, torbada keklik

KELKİT

[isim]

  • Gümüşhane iline bağlı ilçelerden biri

KELLİK

[isim]

  • Kel olma durumu

    Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor. - Ömer Seyfettin

  • Vücudun kıllı yerlerinde üreyen bir tür mantarın, kılların dökülmesine yol açtığı bulaşıcı bir hastalık
  • Çıplak, bitkisiz yer

LEKELİ

[sıfat]

  • Herhangi bir sebeple üzerinde leke oluşmuş, lekesi olan

    Armutların en fenası, en kavruk, en lekeli ve en hamı bile asildir. - Refik Halit Karay

[mecaz]

  • Kötü tanınmış, lekelenmiş

Birleşik Kelimeler: lekeli humma

TELEKE

[isim]

[halk ağzında]

  • Uzun ve sert kanat telekleri

TEKLİK

[isim]

  • Tek, bir olma durumu

[dil bilgisi]

  • Kelimelerde bir varlığı veya çekimli fiillerde bir kişiyi bildiren biçim, tekil, müfret, çoğul, çokluk karşıtı: öğrenci-y-im, ev-i-m, gel-di-m vb

[argo]

  • Lira

    Seni satmam çocuğum / Dört yüz bin tekliğe - Sait Faik Abasıyanık

ETKİME

[isim]

  • Etkimek işi, tesir

EKİLME

[isim]

  • Ekilmek işi

EKLEME

[isim]

  • Eklemek işi

[sıfat]

  • Eklenmiş

Birleşik Kelimeler: ekleme dişi

EMEKLİ

[sıfat]

  • Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli

[isim]

  • Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt

    Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emekli olmak
  • emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
  • emekliye sevk etmek

Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli

ELLEME

[isim]

  • Ellemek işi

    Kuş yuvasındaki yumurtayı ellemeye gelmez. - Necati Cumalı

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Elle seçilmiş, iyi

    Elleme kömür.

ELEMEK

[-i]

  • Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek

    Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim - Halk türküsü

  • Sınav veya yarışma yoluyla en iyileri seçmek
  • İpliği elemgeden geçirip yumak yapmak

[mecaz]

  • Gözden geçirmek, ayıklamak, iyisini kötüsünden ayırmak

[spor]

  • Bir yarışmacıyı yarışma dışı bırakmak, elimine etmek

ELEMLİ

[sıfat]

  • Üzüntülü, kederli

    Çektiği elemli aşkla mesut olmasa da bunları sevdiği şüphesizdir. - Abdülhak Şinasi Hisar

ELETME

[isim]

  • Eletmek işi

İLETME

[isim]

  • İletmek işi

    Bilgiyi kurup iletmede konuşmanın başarısı şaşırtabilir çok kimseyi. - Nermi Uygur