KOLEKSİYONCULUK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KOLEKSİYONCULUK harflerini içeren 6 harfli 36 kelime bulunuyor. 6 harfli KOLEKSİYONCULUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SOYUCU15,
KEKLİK
-
Sülüngillerden, güvercin büyüklüğünde, eti için avlanan, tüyü boz, ayakları ve gagası kırmızı renkte bir kuş (Perdrix)
Keklik gibi taştan taşa sekerek / Gerdan açıp gelişini sevdiğim - Ruhsati
- Alımlı, güzel kadın
Ata Sözleri ve Deyimler
- keklik gibi
Birleşik Kelimeler: çantada keklik, kınalı keklik, torbada keklik
KELLİK
-
Kel olma durumu
Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor. - Ömer Seyfettin
- Vücudun kıllı yerlerinde üreyen bir tür mantarın, kılların dökülmesine yol açtığı bulaşıcı bir hastalık
- Çıplak, bitkisiz yer
KİKLON (Kelime Kökeni: Almanca Kyklon)
- Siklon
KESKİN
-
Çok kesici, iyi kesen
Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Tiz (ses)
Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses. - Peyami Safa
-
Kırıcı, incitici
En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş. - Haldun Taner
-
Etkili, sert
Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - Esat Mahmut Karakurt
-
Kıvrak
Bu çeneyle atbaşı giden keskin bir zekâsı var. - Cahit Sıtkı Tarancı
- Hassas
- Dikkatli
- Zampara
Ata Sözleri ve Deyimler
- keskin sirke küpüne (veya kabına) zarar
- keskin zekâ keramete kıç attırır
Birleşik Kelimeler: keskin nişancı, gözü keskin
- Kırıkkale iline bağlı ilçelerden biri
KOLONİ (Kelime Kökeni: Fransızca colonie)
- Sömürge
- Göçmen topluluğu veya bu topluluğun yerleştiği yer
-
Bir ülkede bulunan küçük yabancı topluluğu
Ankara'daki Alman kolonisi.
- Birlik durumda yaşayan aynı türden organizmaların oluşturduğu topluluk
KOLLUK
-
Gömlek kollarının ucundaki iliklenen bölüm, manşet
Frenk gömleğinde, bazen bileklerinden ellerinin üstüne düşen yuvarlak, katı, kolalı kollukları vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
İş yaparken giysiyi korumak için bilekten dirseğe kadar kola geçirilen, genellikle koyu renkli kumaştan dikilmiş parça
Ellerini kolluklarından sıyırıp çekmekte bir zorluğa uğramıştır. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Kollara takılan ve dikkati çekmesi istenen görevlilerin kimliklerini gösteren şerit
-
Güvenliği sağlamakla görevli polis veya jandarma
Bu onurlu kolluk görevini seve seve üstlenirlerdi. - Muzaffer Uyguner
Birleşik Kelimeler: karakolluk, kolluk kuvveti
KİLOLU
- Ağır
- Şişman
KULLUK
-
Kul olma durumu, kölelik, ubudiyet
Kulluk bakımından da o kimseden daha âciz ve itaatlisi olamaz. - Necip Fazıl Kısakürek
- Kulun yaptığı iş
- Karakol
Ata Sözleri ve Deyimler
- kulluk etmek
Birleşik Kelimeler: kulluk kölelik
SİKLON (Kelime Kökeni: Fransızca cyclone)
- Atmosferde bir alçak basınç alanı çevresinde hızla dönen rüzgârların oluşturduğu şiddetli fırtına, kiklon
KOKULU
-
Kokusu olan
Perilerin kızgınlığını yatıştırmak için ceplerimde birçok kokulu otlar, tohumlar, üzerlikler taşıyordum. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Birleşik Kelimeler: kokulu çayır otu, kokulu kiraz, kokulu sabun, hoş kokulu
KONSOL (Kelime Kökeni: Fransızca console)
-
Duvar kenarına yerleştirilen, üstüne ayna ve başka süs eşyası konulan, çekmeceli, dolaplı mobilya
Mektupları götürmüş, konsolun üzerine koyuyordu. - Tarık Buğra
-
Yalnız bir yanındaki dayanak tarafından taşınan, diğer bölümleri boşlukta olan yatay yapı ögesi
Konsol kiriş.
Birleşik Kelimeler: konsol saati
KONULU
- Konusu olan, mevzulu
KUSKUN
-
Hayvanın kuyruğu altından geçirilerek eyere bağlanan kayış
O başta: Kuskunu kopmuş eyerli düldüller / Bu başta: Paldımı düşmüş semerli bülbüller - Mehmet Akif Ersoy
Birleşik Kelimeler: kuskunu düşük
OKULLU
- Bir okula devam eden kimse, öğrenci
Ata Sözleri ve Deyimler
- okullu olmak
OLUKLU
-
Oluğu olan
Kiremitlerin rengi, oluklu şekli dillerde gezerken kapısını söküp yeniledi. - Lâtife Tekin
-
Üstünde yol yol olukları bulunan
Oluklu sac. Oluklu mukavva.