KOKAİNOMANİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
KOKAİNOMANİ harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli KOKAİNOMANİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KOMİK7,
KİNİK (Kelime Kökeni: Fransızca cynique)
- Sinik
KİNİN (Kelime Kökeni: Fransızca quinine)
-
Kınakınadan elde edilen ve sıtmanın tedavisinde kullanılan beyaz alkaloit, kinin sülfatı
İkinci gün sıtmadan şüphelendik, kuvvetli dozda kinin verdik. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- kinin gibi
Birleşik Kelimeler: kinin sülfatı
KANKA
- Kardeş kadar yakın olan kimse
NANİK
- Başparmağı burna değdirip öteki parmakları açarak ve sallayarak yapılan alay işareti
Ata Sözleri ve Deyimler
- nanik yapmak
ANMAK
-
Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etmek veya onu düşünmek, zikretmek, hatırlamak
Onun bu fedakârlığını her yerde, her zaman minnetle anacağım. - Peyami Safa
- Bir armağanla birinin gönlünü almak
-
Adlandırmak
Onu, başka Tahirlerden ayırt etmek için `Temiz Tahir` diye anarlardı.
AKMAK
-
Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek
Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış. - Sait Faik Abasıyanık
- Sıvı maddeler aşağıya yönelmek
- Sıvı bir madde bir yerden çıkmak
-
Bir kap veya bir yer, içindeki veya üstündeki sıvıyı sızdırmak
Dam akıyor.
-
Art arda ve toplu olarak gitmek
Öfkeli insanlar, el ele, omuz omuza Taksim'e doğru akıyorlardı. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Kumaş yıpranıp iplikleri erimeye başlamak
Çarşafın kumaşı da yer yer akmış, buruşmuştu. - Refik Halit Karay
- Boya birbirine karışmak
-
Sürüp gitmek
Nedim divanında bir kaside vardır, müjgân üstüne, hicran üstüne, umman üstüne kafiyeleri ve redifleriyle akar. - Yahya Kemal Beyatlı
- Zaman çabuk geçmek
- Karışmak, katılmak
- Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- akacak kan damarda durmaz
- akan sular durmak
- akara kokara bakma, çuvala girene bak
- akarı kokarı olmamak
- akarına bırakmak
- akıp gitmek
- akmasa da damlar
Birleşik Kelimeler: akan yıldız, akarsu, akaryakıt
AKMAN
- Bozulmamış, saf, temiz
İMKÂN (Kelime Kökeni: Arapça imkān)
-
Yararlanılan uygun şart veya durum, olanak
Bunu bizden gizlemelerinin imkânı var mıdır? - Hüseyin Cahit Yalçın
Ata Sözleri ve Deyimler
- imkânı yok
- imkân vermek
KONAK
-
Büyük ve gösterişli ev
Konaktan tekrar mektebe döndükten sonra uzun zaman boynu bükük dolaştım. - Etem İzzet Benice
- Vali, kaymakam gibi yüksek dereceli devlet görevlilerinin resmî konutu
- Konakçı
-
Araba veya hayvanla bir günde alınan yol
Buradan orası beş konaktır.
- Yolculukta geceyi geçirmek için inilen, konaklanılan yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- konak gibi
Birleşik Kelimeler: konak yavrusu, bülbülkonağı, hükûmet konağı
- Kundak çocuklarının başlarında görülen kepek tabakası
- Gözde oluşan ince tabaka
- İzmir iline bağlı ilçelerden biri
KONİK (Kelime Kökeni: Fransızca conique)
-
Koni biçiminde olan veya koni ile ilgili olan, mahruti
Konik yüzey.
-
Tabanı daire biçiminde olan bir koninin bir düzlemle ara kesiti
Çember, elips, hiperbol ve parabol birer koniktir.
KANON (Kelime Kökeni: Fransızca canon)
- Eşit aralıklarla ilerleyen ancak birlikte değil, art arda duyulan iki veya daha çok sesin birbirini sürekli taklit etmesiyle oluşan bütün
KANMA
- Kanmak işi
KAMAN
- Kırşehir iline bağlı ilçelerden biri
KAKAO (Kelime Kökeni: Fransızca cacao)
- İki çeneklilerden, Amerika'nın sıcak bölgelerinde yetişen bir ağaç, Hint bademi (Theobroma cacao)
- Bu ağacın meyvesinin çekirdeği
- Bu çekirdeklerin öğütülmesiyle elde edilen toz
- Bu tozdan su veya sütle hazırlanan içecek
KAKMA
- Kakmak işi
-
Ağaç üzerinde veya diğer ahşap malzemede, mobilyada, belirlenmiş desen ve çizimlere göre oyulmuş yuvalara gümüş, sedef vb. süs maddeleri kakılıp oturtularak yapılan iş
Pirinç kakmaları donuk donuk ışıldayan hamam kapısını iterek içeri girdi. - Cahit Uçuk
Birleşik Kelimeler: kakma aşı, sedef kakma