Kok ile Başlayan Kelimeler

KOK ile başlayan 61 kelime bulunuyor. Başında KOK olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kok kelimesinin anlamı nedir? Kok ile biten kelimeler. İçinde kok olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

KOKOROZLANMAK20, KOKULANDIRMAK19

12 Harfli Kelimeler

KOKOREÇÇİLİK20, KOKOROZLANMA19, KOKLAŞTIRMAK18, KOKULANDIRMA18

11 Harfli Kelimeler

KOKUŞTURMAK18, KOKOZLANMAK17, KOKLAŞTIRMA17, KOKLATILMAK14, KOKAİNOMANİ14

10 Harfli Kelimeler

KOKUŞTURMA17, KOKOZLANMA16, KOKLATILMA13, KOKULANMAK13

9 Harfli Kelimeler

KOKOREÇÇİ17, KOKMUŞLUK16, KOKARTSIZ15, KOKLAŞMAK14, KOKULANMA12, KOKAİNMAN11, KOKLATMAK11

8 Harfli Kelimeler

KOKLAYIŞ15, KOKOZLUK14, KOKUŞMAK14, KOKLAŞMA13, KOKAİNCİ12, KOKİMBİT12, KOKURDAN12, KOKUTMAK11, KOKARTLI10, KOKLAMAK10, KOKLATMA10, KOKETLİK9

7 Harfli Kelimeler

KOKUSUZ14, KOKOROZ13, KOKUŞMA13, KOKUŞUK13, KOKOREÇ12, KOKARCA11, KOKTEYL10, KOKUTMA10, KOKLAMA9, KOKETRİ8

6 Harfli Kelimeler

KOKMUŞ12, KOKUCU12, KOKPİT11, KOKULU9, KOKMAK8, KOKONA8, KOKAİN7, KOKART7

5 Harfli Kelimeler

KOK10, KOKOZ10, KOKMA7, KOKOT7, KOKAK6, KOKET6

4 Harfli Kelimeler

KOKU6, KOKA5

3 Harfli Kelimeler

KOK4

KOK (Kelime Kökeni: İngilizce coke)

[isim]

  • Maden kömürünün damıtılmasıyla elde edilen, birleşiminde kömürden çok daha az oranda uçucu madde bulunan katı yakıt, kok kömürü

Birleşik Kelimeler: kok kömürü

KOKA (Kelime Kökeni: İspanyolca coca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • İki çeneklilerden, çiçekleri küçük ve sarımtırak, zeytine benzer meyvesi kırmızı renkte olan, yapraklarından kokain çıkarılan, en çok Peru'da yetişen bir bitki (Erytrroxylon coca)
  • Bu bitkinin yapraklarından çıkarılan madde

KOKAK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Kötü, pis kokan

    Üstleri yosunlu, içleri böcekli bu durgun, kokak sular insandaki içmek isteğini kesiyor. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: kokak ağaç

KOKET (Kelime Kökeni: Fransızca coquette)

[sıfat]

  • Güzel görünmeye çalışan, süse düşkün, kırıtan (kadın)

    Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu. - Reşat Nuri Güntekin

KOKU

[isim]

  • Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu

    Çöp kokusuyla beraber mutsuzluğu da artıyordu günbegün. - Elif Şafak

  • Güzel kokmak için sürülen esans

    Koku sürünmek.

[mecaz]

  • Belirti, işaret

    Ortalıkta bir savaş kokusu var.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kokusu çıkmak
  • kokusunu (veya koku) almak (veya duymak)
  • kokusu sinmek

Birleşik Kelimeler: koku alma duyusu, koku alma organı, koku tedavisi, hoş koku, ağız kokusu, küf kokusu

KOKAİN (Kelime Kökeni: Fransızca cocaïne)

[isim]

[kimya]

  • Koka yapraklarından çıkarılan ve bağımlılık yapan uyuşturucu bir alkaloit

    Kocası kokain alır, zati hep bu yüzden satıp savdılar. - Falih Rıfkı Atay

KOKART (Kelime Kökeni: Fransızca cocarde)

[isim]

[askerlik]

  • Asker şapkalarına takılan ve rengi uluslara göre değişen işaret
  • Belli bir topluluğa özgü olan işaret

KOKMA

[isim]

  • Kokmak işi

    Yıkanmamayı ve böylece pis pis kokmayı bile göze alırlarmış. - Salâh Birsel

KOKOT (Kelime Kökeni: Fransızca cocotte)

[isim]

  • Aşüfte

    Parisli kokot zilzurna sarhoş. - Necip Fazıl Kısakürek

KOKETRİ (Kelime Kökeni: Fransızca coquetterie)

[isim]

  • Beğenilme merakı

    Elbiseyi öyle bir hüner ve koketri ile tutardı ki en usta terzinin makasından çıkmış mantodan daha zarif olurdu. - Refik Halit Karay

  • Şıklık, hoşluk

KOKMAK

[nesnesiz]

  • Koku çıkarmak

    Her gelişinde üzeri yabancı lavantalar kokuyor. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokuşmak

    Bir çadıra konmuş, ağzı odunla açık tutulan bu köpek balığı kokuncaya kadar halka gösterildi. - Selçuk Erez

[mecaz]

  • Olacağıyla ilgili belirtiler göstermek, olacağı hissedilmek

    Ortalık savaş kokuyordu.

[mecaz]

  • Kokusu gelmek

    Kızartma kokmuştur, hemen biraz ye.

[-i]

[halk ağzında]

  • Koklamak

Birleşik Kelimeler: kokar ağaç

KOKONA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[eskimiş]

  • Hristiyan kadını

[mecaz]

  • Süsüne düşkün yaşlı kadın

KOKETLİK

[isim]

  • Koket olma durumu

    Sesi yine tatlılaşıyor, kıyafetine, tavırlarına bir koketlik geliyordu. - Reşat Nuri Güntekin

KOKLAMA

[isim]

  • Koklamak işi

KOKULU

[sıfat]

  • Kokusu olan

    Perilerin kızgınlığını yatıştırmak için ceplerimde birçok kokulu otlar, tohumlar, üzerlikler taşıyordum. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: kokulu çayır otu, kokulu kiraz, kokulu sabun, hoş kokulu