KOCASİNAN Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

KOCASİNAN harflerini içeren 4 harfli 29 kelime bulunuyor. 4 harfli KOCASİNAN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KOCA8, ONCA8, OCAK8, CİNS8, ANCA7, CAKA7, CANA7, CANİ7, KOSA6, KAOS6, SAKO6, AKİS5, AKSİ5, İKON5, KONİ5, KANO5, KASA5, NİSA5, SANA5, SAKİ5, SAKA5, SAİK5, ANKA4, İNAN4, İNAK4, İKNA4, KANİ4, KANA4, KAİN4

ANKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿanḳā)

[isim]

  • Masallarda adı geçen ve gerçekte var olmayan büyük bir kuş, Simurg, Zümrüdüanka

Birleşik Kelimeler: Zümrüdüanka

İNAN

[isim]

  • İnanmak işi
  • Bir kimse veya şeyin doğruluğunu, büyüklüğünü ve gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimseme

    Kendi paylarına düşen fedakârlığı, devlet, millet uğrunda inanla, güvenle, umutla bir daha tazeliyorlardı. - Ruşen Eşref Ünaydın

  • Tanrı'ya duyulan sınırsız inanış, iman, itikat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inan olsun

İNAK

[isim]

[felsefe]

  • Dogma

İKNA (Kelime Kökeni: Arapça iḳnāʿ)

[isim]

  • Bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma, kandırma

    Sinirleniyor, kendi kendimi ikna için daha ısrarla, daha fazla konuşuyordum. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikna etmek
  • ikna olmak

KANİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳāniʿ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Kanmış, inanmış

    İyi ama Ali, Göksel'in kaybolduğuna kani değildi ki. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kani olmak

KANA (Kelime Kökeni: İtalyanca canna)

[isim]

[denizcilik]

  • Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler

KÂİN (Kelime Kökeni: Arapça kāʾin)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Bulunan, olan

AKİS (Kelime Kökeni: Arapça ʿaks)

[isim]

  • Işık veya ses dalgalarının yansıtıcı bir yüzeye çarparak geri dönmesi, yansıma, yankı

    İkide birde barutla infilak akisleri geliyordu. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Bir cismin parlak bir yüzeyde görünmesi

[mecaz]

  • Bir şeyin başka bir şey üzerinde yarattığı etki

[kimya]

[fizik]

  • Evirtim

[mantık]

  • Evirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akis uyandırmak

Birleşik Kelimeler: aksetmek, aksettirmek, aksiseda, aksülamel

AKSİ

[sıfat]

  • Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi

    Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti. - Osman Cemal Kaygılı

  • Uygun olmayan

    Kusura bakma abla! Aksi zamana rastladı. Gazozları yetiştiremedik. - Ahmet Kutsi Tecer

  • İnatçı, hırçın, huysuz

    Ben bu aşçı kadar çılgın ve aksi insan görmedim. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aksi gibi
  • aksi şeytan
  • aksi tesadüf

Birleşik Kelimeler: aksi aksi, aksi hâlde, aksi takdirde

İKON (Kelime Kökeni: Fransızca icône)

[isim]

[bilişim]

  • Bilgisayarda kullanılacak herhangi bir programı simgeleyen küçük resim

KONİ (Kelime Kökeni: Fransızca cône)

[isim]

[matematik]

  • Durağan bir noktadan geçen ve kapalı bir eğriye dayanarak hareket eden bir doğrunun çizdiği yüzey, mahrut

[sıfat]

  • Bu biçiminde olan
  • Çembersel bölge üzerindeki her noktanın çember düzlemi dışındaki bir nokta ile birleşiminden oluşan geometrik cisim
  • Bu yüzeyle sınırlı katı cisim

Birleşik Kelimeler: kesik koni, birikinti konisi, dirim konisi

KANO (Kelime Kökeni: Fransızca canot)

[isim]

  • Kürekle yürütülen dar, uzun, hafif tekne

    Yelkensiz ve dümensiz kotra, şimdi bir kano sürati ile hareket ediyordu. - Aka Gündüz

KASA (Kelime Kökeni: İtalyanca cassa)

[isim]

  • Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap

    Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Ticarethanelerde para alınıp verilen yer
  • Bazı oyunlarda oyunu yönetme veya para karşılığında fiş verme işi

    Kasa kim?

  • Vagon, kamyon veya traktörün yük taşımak için şasiye bağlanmış üst bölümünü oluşturan parça
  • Tahta veya sentetik maddelerden yapılmış, dört köşe, sağlam ambalaj parçası, sandık

    Barın kapısı önünde bira kasaları yığılmıştı. - Attila İlhan

  • Basımcılıkta dizgi harflerinin konulduğu gözlerden oluşan tabla

[mecaz]

  • Varlıklı kişinin harcamalarını yapan kimse

[mimarlık]

  • Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve

[spor]

  • Birbiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kasayı devretmek

Birleşik Kelimeler: kasa defteri, kasa fişi, kasa sayımı, çelik kasa, kiralık kasa, şifreli kasa, yazar kasa

NİSA (Kelime Kökeni: Arapça nisā)

[isim]

[eskimiş]

  • Kadın

SANA

[zamir]

  • Sen zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sana taşla vurana sen aşla (veya ekmekle veya pamukla) var (veya dokun)
  • sana vereyim bir öğüt, kendi ununu kendin öğüt
  • sana yalan, bana gerçek