KOCAKARILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KOCAKARILIK harflerini içeren 6 harfli 33 kelime bulunuyor. 6 harfli KOCAKARILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ACILIK11,
ARKALI
- Arkası olan
-
Koruyanı, dayanağı olan, pistonlu, iltimaslı
Kadronun dört yüzden yukarısı masabaşında bile oturmayan arkalıların. - Rıfat Ilgaz
ARALIK
-
Ara
İki masa arasında bir metre aralık var.
- Uygun, elverişli durum, fırsat
- Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor
- Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel
- Tuvalet
- Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas
-
Yarı açık, tam kapanmamış
İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu. - Çetin Altan
- Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre
- Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık
- İki nota arasındaki perde uzaklığı
-
Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk
Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır.
- Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık
Ata Sözleri ve Deyimler
- aralık vermek
Birleşik Kelimeler: aralık korozyonu, aralık oyunu, bir aralık, dar aralık, o aralık, hava aralığı, tavan aralığı
- Iğdır iline bağlı ilçelerden biri
ARAKLI
- Trabzon iline bağlı ilçelerden biri
ALAKOK (Kelime Kökeni: Fransızca à la coque)
-
Rafadan yumurta
Sabahleyin kendisine bir alakok ziyafeti çekecekti. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
KORKAK
-
Çok çabuk ve olmayacak şeylerden korkan (kimse, hayvan)
Korkak bir adam değilim gibi geliyor bana. Ancak, en korkusuzların bile korktukları bir şey vardır sanırım. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- korkak bezirgân ne kâr eder ne zarar (veya ziyan)
KARLIK
- Kar kuyusu
- Dışı hasır örgüsüyle kaplı, içinde kar veya buz koymak için bölmesi bulunan, soğutucu olarak kullanılan büyük şişe
KARALI
- Karası (II) olan
- Üzeri kalemle karalanmış
Birleşik Kelimeler: aklı karalı
KAKLIK
- Kaya ve ağaç oyuklarında su birikintisi
KALKIK
-
Düzeyine göre yüksekte olan
Masanın bir tarafı kalkık.
-
Kabararak yerinden ayrılmış
Kaplamanın ortası kalkık.
-
Dik durumda, ucu yukarı doğru olan
Ve eniştemiz yine kaşlarını, omuzlarını yukarıya kalkık ve başını önüne eğik tutmaya koyulurdu. - Abdülhak Şinasi Hisar
ARILIK
- Temizlik, saffet, sililik
-
Günahsızlık
Aynı anda, gözlerini ovuşturduğunu, sonra bir çocuk arılığıyla gülümsediğini gördü. - Tahsin Yücel
- Kovanların konulduğu yer, kovanlık
IRAKLI
- Irak halkından veya bu halkın soyundan olan kimse
KIRLIK
-
Kır olan yer, şehir dışında açıklık yer
Etrafı kırlık, mezarlık, uzun bir yoldan gidiyorduk. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
KARILI
- Herhangi bir nitelik veya nicelikte karısı olan
Birleşik Kelimeler: karılı kocalı, çok karılı
KIRKLI
- Kırk parçadan oluşmuş
- Kırk gününü doldurmamış (bebek veya lohusa kadın)
- Birinin kırkı çıkmadan öbürü doğan (akraba veya komşu çocukları)
OKKALI
-
Kiloca fazla olan, ağır çeken
Ablak yüzlü, okkalı bir adamdı nazır hazretleri. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Çok, fazla
Müfettiş Bey, öncekilerden çok daha okkalı bir yudum içti. - Tarık Buğra
-
Ağır, şiddetli
Önce Bekir'in omzuna okkalı bir sille indirdi. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: okkalı kahve