KOBAYGİLLER Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

KOBAYGİLLER harflerini içeren 6 harfli 23 kelime bulunuyor. 6 harfli KOBAYGİLLER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BEYGİR14, GLOBAL13, GAYELİ12, GARİBE12, BOYLER11, GLİKOL11, ALGLER10, BAKİYE10, BEYLİK10, GALERİ10, LİBERO9, AKLİYE8, BAKİRE8, BELLİK8, EKABİR8, KABİLE8, LEYLAK8, RAKİBE8, YARLİK8, KOLERA7, KORELİ7, KALORİ7, KARELİ6

KARELİ

[sıfat]

  • Karelere bölünmüş, üstünde kareleri olan, damalı, satrançlı

    Dokuz kat elbiseniz arasında, iri siyah kareli elbisenizi bulamamışlar. - Necip Fazıl Kısakürek

KOLERA (Kelime Kökeni: Fransızca choléra)

[isim]

[tıp]

  • Şiddetli ishal ve kusmalarla kendini gösteren, çok bulaşıcı, salgın ve öldürücü bir hastalık

    O sene Hicaz'da şiddetli bir kolera vardı. - Ömer Seyfettin

KORELİ

[isim]

  • Kore halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

KALORİ (Kelime Kökeni: Fransızca calorie)

[isim]

[fizik]

  • Normal atmosfer basıncında, ısınma ısısı 15 °C'lik suyunkine eşit olan bir cismin, bir gramının sıcaklığını 10 °C yükseltmek için gerekli ısı miktarına eşit olan ısı birimi, ısın
  • Besinlerin, dokular içinde yanarak vücudun sıcaklık ve enerjisini sağlama değerlerini gösteren ölçü

    Dimağ ve beden cevherlerini döken çocukları hesaplı bir kalori ile beslemek lazımdı. - Cahit Uçuk

Birleşik Kelimeler: büyük kalori, kilokalori

AKLİYE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳliyye)

[isim]

[eskimiş]

[tıp]

  • Akıl hastalıkları ile ilgili hekimlik kolu

    Akliye hekimi.

  • Akıl hastalıkları ile ilgili hastane bölümü

[felsefe]

[toplum bilimi]

  • Akılcılık

BAKİRE (Kelime Kökeni: Arapça bākire)

[sıfat]

  • Cinsel ilişkide bulunmamış (dişi), kızoğlan, kızoğlankız, erden

    Bu mahallede bakire kızları bakkal dükkânına bile yollamıyorlar. - Peyami Safa

BELLİK

[isim]

  • İşaret, marka
  • Ayraç

EKÂBİR (Kelime Kökeni: Arapça ekābir)

[isim]

[eskimiş]

  • Büyükler, devlet büyükleri, ileri gelenler

    Kaymakam beyin hemen arkasında kalan ekâbiri umursamadan sıtma doktoru da kalkmıştı. - Tarık Buğra

[alay yollu]

  • Kendini beğenmiş kimse

    Senin gibi ekâbir bir adam bu tür haberlerin peşinde koşturmaz. - Ahmet Ümit

KABİLE (Kelime Kökeni: Arapça ḳabīle)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Boy (II)

    Avla geçinen bir kabile, bu gıdaları tesadüfe borçlu olduğuna inanabilir. - Cemil Meriç

LEYLAK (Kelime Kökeni: Arapça leylāḳ)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Zeytingillerden, yaprakları karşılıklı bir ağaççık (Syringa vulgaris)

    En fazla leylak ağaçlarını seviyordum, hele biri boyuma yakın olanı, âdeta ikinci odamdı. - Emine Işınsu

  • Bu ağacın koni durumunda toplanmış, beyaz, eflatun veya pembe renkte, güzel kokulu çiçekleri

    Bahar yağmuru ancak morsalkımlarla leylakların açtığı bir memlekette çekilebilir. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: leylak rengi, Çin leylağı, Hint leylağı

RAKİBE (Kelime Kökeni: Arapça raḳībe)

[isim]

[eskimiş]

  • Kadın rakip

    Kocalarının aşkına sahip ve hâkim olmak hususundaki mübarezede kadınlar rakibelerine nispetle pek müsait olmayan bir mevkide bulunurlar. - Hüseyin Cahit Yalçın

YÂRLİK

[isim]

  • Yâr olma durumu

    Uysal, belli belirsiz mahzun, böylece de analığıyla, yârlik ve eşliği ile noksansız bir kadınlık özlediğini sezdirten bir mizaç... - Tarık Buğra

LİBERO (Kelime Kökeni: İtalyanca libero)

[isim]

[spor]

  • Son adam

ALGLER

[isim]

[bitki bilimi]

  • Su yosunları

BAKİYE (Kelime Kökeni: Arapça baḳiyye)

[isim]

[eskimiş]

  • Artık, artan, kalan, geri kalan şey

    Hastanelerde boş yatak kalmamış, çoğunda ikişer kişi, bakiyesini bahçeye yatırıyorlar. - Attila İlhan

  • Kalıntı

    Bunun bir eski ev değil, dünyayı terk etmişlere mahsus bir manastır bakiyesi olduğunu anlardım. - Abdülhak Şinasi Hisar

[ekonomi]

  • Alacak ve borçlar arasındaki fark