KLARNETÇİLİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

KLARNETÇİLİK harflerini içeren 6 harfli 59 kelime bulunuyor. 6 harfli KLARNETÇİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AKÇELİ9, ÇİLELİ9, ÇİRKİN9, ÇİTARİ9, ÇELTİK9, ÇENTİK9, İNEKÇİ9, İÇELLİ9, İÇERİK9, KLİKÇİ9, KENTÇİ9, RİNTÇE9, RENKÇİ9, REÇİNA9, ARKTİK6, ALETLİ6, ENTARİ6, ETKİLİ6, EKİNTİ6, İNİKAT6, İTALİK6, İTİKAL6, İKİTEK6, İLLAKİ6, İLKTEN6, İLETKİ6, İLİNEK6, KLİNİK6, KİRTİL6, KİRKİT6, KRİKET6, KRİTİK6, KARTEL6, KARİNE6, KARELİ6, KALİTE6, KALKER6, KERTİK6, KENTLİ6, KELKİT6, KELLİK6, KENTAL6, NETLİK6, NEKTAR6, RİKKAT6, RETİNA6, RENKLİ6, TERKİN6, TERLİK6, TİRLİN6, TENKİL6, TANKER6, TANELİ6, TELAKİ6, TEKNİK6, TEKLİK6, TEKİLA6, TELLAK6, TELKİN6

ARKTİK (Kelime Kökeni: Fransızca arctique)

[sıfat]

[coğrafya]

  • Kuzey Kutbu'yla ilgili, Kuzey Kutbu yakınında olan

    Arktik kuşak.

ALETLİ

[sıfat]

  • Aleti olan veya aletle yapılan

Birleşik Kelimeler: aletli jimnastik

ENTARİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿanterī)

[isim]

  • Genellikle tek parçalı kadın giyeceği

    Önünden düğmeli bir entari, şimdi gibi gözlerimin önünde. - Zeyyat Selimoğlu

Birleşik Kelimeler: gecelik entari

ETKİLİ

[sıfat]

  • Etkisi olan, kuvvetli, tesirli, müessir, patetik

    Hayli etkili bir yer altı çalışması yapılıyormuş. - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etkili olmak

Birleşik Kelimeler: etkili madde

EKİNTİ

[isim]

[halk ağzında]

  • Ekilen şey

İNİKAT (Kelime Kökeni: Arapça inʿiḳād)

[isim]

[eskimiş]

  • Toplanma, birleşim
  • Anlaşma, kararlaştırma

İTALİK (Kelime Kökeni: Fransızca italique)

[isim]

  • Eğik yazı

İTİKÂL (Kelime Kökeni: Arapça iʿtikāl)

[isim]

[eskimiş]

[jeoloji]

  • Erozyon

İKİTEK

[isim]

[spor]

  • Kürek yarışlarında sancak ve iskelesinde ayrı ayrı oturaklarda ve sadece birer küreği olan tekne

İLLAKİ (Kelime Kökeni: Arapça illā + Farsça ki)

[zarf]

  • İlla

    Bildiğimiz şeyleri bilebilmek için illaki bir alamet bekleriz. - Elif Şafak

İLKTEN

[zarf]

[halk ağzında]

  • İlk önce

İLETKİ

[isim]

[matematik]

  • Bir açıyı ölçmeye ve başka bir yerde aynı açıyı çizmeye yarayan, yarım çember biçimindeki araç, açıölçer, mastara, minkale

İLİNEK

[isim]

[felsefe]

  • Bir şeye zorunluluk sonucu bağlı olmayan, onun özünde bulunmayan, rastlantı ile olan nitelik, araz

KLİNİK (Kelime Kökeni: Fransızca clinique)

[isim]

[tıp]

  • Hastanın bakıldığı, muayene edildiği yer

    Onu, anlamını yitiren kliniğe ayaklarının alışkanlığı götürüyordu. - Tarık Buğra

  • Hekim olacak öğrencilerin hasta başında uygulamalı olarak ders gördükleri hasta koğuşu

[sıfat]

  • Vücut muayenesinde görülen (hastalık belirtisi)

    Klinik belirtiler çoğu kez bir hastalığın teşhisi için yetmeyebilir.

Birleşik Kelimeler: klinik araştırma, klinik vaka

KİRTİL

[isim]

[denizcilik]

  • Büyük kabuklu deniz hayvanlarını avlamakta kullanılan, ince dallardan örülmüş sepet