KİRALAYICI Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KİRALAYICI harflerini içeren 6 harfli 40 kelime bulunuyor. 6 harfli KİRALAYICI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KIYACI13,
ARKALI
- Arkası olan
-
Koruyanı, dayanağı olan, pistonlu, iltimaslı
Kadronun dört yüzden yukarısı masabaşında bile oturmayan arkalıların. - Rıfat Ilgaz
ARALIK
-
Ara
İki masa arasında bir metre aralık var.
- Uygun, elverişli durum, fırsat
- Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor
- Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel
- Tuvalet
- Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas
-
Yarı açık, tam kapanmamış
İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu. - Çetin Altan
- Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre
- Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık
- İki nota arasındaki perde uzaklığı
-
Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk
Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır.
- Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık
Ata Sözleri ve Deyimler
- aralık vermek
Birleşik Kelimeler: aralık korozyonu, aralık oyunu, bir aralık, dar aralık, o aralık, hava aralığı, tavan aralığı
- Iğdır iline bağlı ilçelerden biri
ARAKLI
- Trabzon iline bağlı ilçelerden biri
KİRALI
- Kiralanmış olan
KARALI
- Karası (II) olan
- Üzeri kalemle karalanmış
Birleşik Kelimeler: aklı karalı
ARILIK
- Temizlik, saffet, sililik
-
Günahsızlık
Aynı anda, gözlerini ovuşturduğunu, sonra bir çocuk arılığıyla gülümsediğini gördü. - Tahsin Yücel
- Kovanların konulduğu yer, kovanlık
IRAKLI
- Irak halkından veya bu halkın soyundan olan kimse
İLARYA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Gümüş balığının küçüğü
KARILI
- Herhangi bir nitelik veya nicelikte karısı olan
Birleşik Kelimeler: karılı kocalı, çok karılı
RİYALA (Kelime Kökeni: İtalyanca reale)
- Osmanlı donanmasında tuğamirale eş bir rütbe
YÂRLİK
-
Yâr olma durumu
Uysal, belli belirsiz mahzun, böylece de analığıyla, yârlik ve eşliği ile noksansız bir kadınlık özlediğini sezdirten bir mizaç... - Tarık Buğra
AYARLI
- Ayarlanmış, doğru çalışması sağlanmış, düzeltilmiş (saat, makine vb.)
- Belirli bir ayarda olan (altın veya gümüş)
Birleşik Kelimeler: ayarlı pense, zaman ayarlı
AYAKLI
-
Ayağı olan
Odanın ortasına üç ayaklı masayı koymuş, etrafına sandalyeleri diziyordu. - Peyami Safa
-
Bir destekle yere dayanan
Ayaklı kadeh.
-
Ayakla işletilen
Ayaklı dikiş makinesi.
Birleşik Kelimeler: ayaklı ansiklopedi, ayaklı canavar, ayaklı gazete, ayaklı koşma, ayaklı kütüphane, ayaklı mâni, iki ayaklı, kan ayaklı, kanı ayaklı, çift ayaklılar, çok ayaklılar, dört ayaklılar, karından ayaklılar, kolsu ayaklılar, kürek ayaklılar, on ayaklılar, perde ayaklılar, yüzgeç ayaklılar
YAKALI
-
Herhangi bir biçimde yakası olan
Damat orta yaşlı bir zat olup kadife yakalı lacivert bir palto giymişti. - Haldun Taner
Birleşik Kelimeler: yakalı kamçılılar, altın yakalı, beyaz yakalı, çelik yakalı, mavi yakalı, pembe yakalı, yeşil yakalı
- Boynu üzerinde manto yakasına benzeyen tüyleri bulunan bir tür güvercin
YAKARI
- Yakarış