Kin ile Biten Kelimeler

KİN ile biten 38 kelime bulunuyor. Sonu KİN olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kin kelimesinin anlamı nedir? Kin ile başlayan kelimeler. İçinde kin olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

MÜTEMEKKİN14

9 Harfli Kelimeler

IŞINETKİN14, ALTINEKİN10

8 Harfli Kelimeler

DEĞİŞKİN20, FİLİSKİN15, GELİŞKİN15, YETİŞKİN13, MÜSEKKİN12

7 Harfli Kelimeler

ERİŞKİN10, İLİŞKİN10

6 Harfli Kelimeler

GEÇKİN13, PİŞKİN13, ŞİŞKİN12, ÇİSKİN10, SEÇKİN10, TEPKİN10, ÇİRKİN9, SMOKİN9, BİTKİN8, MİSKİN8, YETKİN8, KESKİN7, TESKİN7, TEMKİN7, TERKİN6, TELKİN6

5 Harfli Kelimeler

PEKİN9, EŞKİN8, İÇKİN8, YAKİN7, SAKİN6, ERKİN5, ETKİN5, İLKİN5, LAKİN5, TEKİN5

4 Harfli Kelimeler

EKİN4

3 Harfli Kelimeler

KİN3

KİN (Kelime Kökeni: Farsça kīn)

[isim]

  • Birine karşı duyulan öç alma isteği, garaz

    Adımız miskindir bizim / Düşmanımız kindir bizim - Yunus Emre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kin bağlamak
  • kin beslemek (veya tutmak)
  • kin duymak
  • kin gütmek

Birleşik Kelimeler: deve kini

EKİN

[isim]

  • Tahılın tarlaya atıldığı andan harman oluncaya kadar aldığı durum

    Yağmur, vaktinde ve yeterince yağmalı; ekinlere kına, pancarlara kurt düşmemeli. - Tarık Buğra

  • Kültür, hars

Birleşik Kelimeler: ekin biti, ekin iti, ekin kargası

ERKİN

[sıfat]

  • Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest

ETKİN

[sıfat]

  • Hareketli, işleyen, çalışan, faal, aktif, dinamik

[felsefe]

  • Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı

[kimya]

  • Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom)

Birleşik Kelimeler: etkin okul, etkin öğretim, aşırı etkin, ışın etkin

İLKİN

[zarf]

  • Başta, başlangıçta, önce, iptida

    Ortalıkta gergin bir hava esiyordu, ilkin yadırgamadım. - Adalet Ağaoğlu

LAKİN (Kelime Kökeni: Arapça lākin)

[bağlaç]

  • Ama

    Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Ancak

TEKİN

[sıfat]

  • Boş, içinde kimse bulunmayan
  • Güvenilir (kişi, yer)

    Aynı zamanda burası korkulacak ve hiç değilse çekinilecek, tekin olmayan bir yer olmuştu. - Asaf Halet Çelebi

  • İçinde doğaüstü varlıklar bulunmadığına inanılan (yer)

    Ninem, akşam saatlerinde hamamlar tekin değildir, insanı çarpar, demişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[isim]

[tarih]

  • Eski Türklerde bir babanın taşınmaz mallarının mirasçısı olan en küçük oğlu

TERKİN (Kelime Kökeni: Arapça terḳīn)

[isim]

[eskimiş]

  • Yazılmış bir şeyi çizerek silme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • terkin etmek

TELKİN (Kelime Kökeni: Arapça telḳīn)

[isim]

  • Bir duyguyu, bir düşünceyi aşılama

    Bu telkin günlerce, haftalarca devam etti. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[din bilgisi]

  • Talkın

[ruh bilimi]

  • Bilinç dışı bir sürecin aracılığıyla, kişinin ruhsal veya fizyolojik alanıyla ilgili bir düşüncenin gerçekleştirilmesi

    İçinden gelen gizli bir telkin altında hareket ediyordu. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • telkin etmek

SAKİN (Kelime Kökeni: Arapça sākin)

[sıfat]

  • Hareket etmeyen, kımıldamayan
  • Durgun, dingin

    Sakin, mütevazı ve kalabalıktan kaçan ruhunu incitmemek için onu, birkaç kişi ile sırtımda ebedî makamına ben götürdüm. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

  • Sessiz

    Dinlenmek için otelimizden daha sakinini bulacağınızı ummam. - Sait Faik Abasıyanık

  • Kimseyi rahatsız etmeyen, kızgınlık göstermeyen
  • Huysuzluğu, rahatsızlığı azalmış veya geçmiş

    Sesi dinlediği müddetçe sakin ve uslu duruyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bir yerde oturan

    Öğle uykusuna dalmış yalı sakinleri. Rehavet çökmüş. - Abidin Dino

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakin olmak

Birleşik Kelimeler: sakin sakin

KESKİN

[sıfat]

  • Çok kesici, iyi kesen

    Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[mecaz]

  • Tiz (ses)

    Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Kırıcı, incitici

    En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Etkili, sert

    Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - Esat Mahmut Karakurt

[mecaz]

  • Kıvrak

    Bu çeneyle atbaşı giden keskin bir zekâsı var. - Cahit Sıtkı Tarancı

[mecaz]

  • Hassas

[mecaz]

  • Dikkatli

[argo]

  • Zampara

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keskin sirke küpüne (veya kabına) zarar
  • keskin zekâ keramete kıç attırır

Birleşik Kelimeler: keskin nişancı, gözü keskin

[isim]

  • Kırıkkale iline bağlı ilçelerden biri

TESKİN (Kelime Kökeni: Arapça teskīn)

[isim]

  • Acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma

    Ev sahibi erkek beni, kadın da onu teskine uğraşıyordu. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • teskin etmek

TEMKİN (Kelime Kökeni: Arapça temkīn)

[isim]

  • Bir işin sonunu düşünerek ölçülü, tedbirli davranma

    Bütün temkin ve vakarını kaybedip konuşanlara sokuldu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

YAKİN (Kelime Kökeni: Arapça yaḳīn)

[isim]

[eskimiş]

  • Sağlam, kesin bilgi
  • Bir şeyi iyice, kesinlikle bilme

BİTKİN

[sıfat]

  • Gücü tükenmiş olan, çok yorgun, argın, aygın, dermansız

    Bitkin ve tükenik hâliyle cevaplar veriyordu. - Gürbüz Sazak