KİMYASAL Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

KİMYASAL harflerini içeren 4 harfli 59 kelime bulunuyor. 4 harfli KİMYASAL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "kimyasal ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde Kimyasal olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ASYA7, AYMA7, MAYİ7, MAYA7, SİYA7, SAYA7, YAMA7, YASA7, ASMA6, AYLA6, AYAK6, AYAL6, ALAY6, KAYA6, MİSK6, MASA6, MASK6, SİMA6, SAMİ6, YAKA6, ASAL5, ASİL5, ASLA5, ASLİ5, ALİM5, ALMA5, AMAL5, AMİL5, AKİM5, AKİS5, AKMA5, AKSİ5, İMLA5, İSAL5, İMAL5, İLAM5, KLAS5, KASA5, KAMA5, KAİM5, KİLS5, LİMA5, LAMA5, MİKA5, MALİ5, MALA5, MAKİ5, MAİL5, SALA5, SAKİ5, SAKA5, SAİK5, AKİL4, AKLİ4, KAİL4, KALA4, LAİK4, LİKA4, LAKA4

AKİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳil)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Akıllı

    Ne akilem ne divane / Gel gör beni aşk n'eyledi - Yunus Emre

Birleşik Kelimeler: akil baliğ

AKLİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Akılla ilgili, akla dayanan, akılsal

    Akli muvazenesi pek sağlam bulunmadığı için serbest bırakıldı. - Sait Faik Abasıyanık

KAİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾil)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Söyleyen
  • İnanmış, aklı yatmış

    İkimiz de bu odayı tutmakla çok akıllılık ettiğimize kaildik. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kail olmak

KALA

[zarf]

  • Kaldığında

    Frankfurt'a gece yarısından sonra ikiye yirmi kala vardık. - Ahmet Haşim

LAİK (Kelime Kökeni: Fransızca laïque)

[sıfat]

[hukuk]

  • Din işlerini devlet işlerine karıştırmayan, devlet işlerini dinden ayrı tutan

    Türkiye Cumhuriyeti ... laik ve sosyal bir hukuk devletidir. - Anayasa

LİKA (Kelime Kökeni: Arapça līḳa)

[isim]

[eskimiş]

  • Mürekkep hokkalarına konulan ham ipek

LAKA (Kelime Kökeni: İtalyanca lacca)

[isim]

  • Lak

[isim]

  • Yol üzerinde oluşan çukur

ASAL

[sıfat]

  • Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi

Birleşik Kelimeler: asal gazlar, asal sayı

ASİL (Kelime Kökeni: Arapça aṣīl)

[sıfat]

  • Soylu

    Kaybettiğimiz bu asil adamın bizimle beraber çalışmasına hakikaten imkân yokmuş. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

  • Yüce duygularla yapılan

    Asil bir davranış.

Birleşik Kelimeler: asilzade

ASLA (Kelime Kökeni: Arapça aṣlā)

[zarf]

  • Hiçbir zaman, hiçbir şekilde, katiyen

    Kimseye faydası olmayıp da yalnız kendi nefsine ayırdığın servet, asla makbul değildir. - Ahmet Kabaklı

  • Sakın, zinhar

ASLİ (Kelime Kökeni: Arapça aṣlī)

[sıfat]

  • Birincil

    Kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. - Anayasa

  • Temel olarak alınan, birincil
  • Asıl olan

    Kurumun asli üyeleri.

Birleşik Kelimeler: asli düşünce, asli maaş, asli nüsha

ÂLİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿālim)

[isim]

  • Bilgin

    Hiçbir şeye inanmayan, ne inkılapçı ne muhafazakâr ne âlim ne şair olabilir. - Orhan Seyfi Orhon

Ata Sözleri ve Deyimler

  • âlim unutmuş, kalem unutmamış

[sıfat]

[eskimiş]

  • Bilen

ALMA

[isim]

  • Almak işi, ahiz, derç, ittihaz, kabız
  • Bir iş adamının veya profesyonel sporcunun para karşılığı başka bir işe veya kulübe geçmesi, transfer

Birleşik Kelimeler: açığa alma, kültüre alma, satın alma, koku alma duyusu, tat alma duyusu, tat alma organı

AMAL (Kelime Kökeni: Arapça aʿmāl)

[isim]

[eskimiş]

  • İşler, işlemler

Birleşik Kelimeler: amalierbaa

AMİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿāmil)

[isim]

  • Etken, etmen, sebep, faktör

    Acaba bu cereyan ne gibi tarihî amillerin tesiriyle doğdu. - Fuat Köprülü