KİLOMETREKARE Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

KİLOMETREKARE harflerini içeren 7 harfli 36 kelime bulunuyor. 7 harfli KİLOMETREKARE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ERİTMEK8, ETKİMEK8, EKİLMEK8, EKLETME8, EKLEMEK8, EMEKTAR8, EKTİRME8, ELEKTRO8, ELETMEK8, İTELEME8, İLETMEK8, KOKETRİ8, KEKLEME8, KEMERLİ8, KERAMET8, KERTMEK8, KATOLİK8, METALİK8, MERTLİK8, METELİK8, MEKKARE8, MELAİKE8, RETORİK8, REKOLTE8, TERLEME8, TEKLEME8, ERKEKLİ7, ETEKLİK7, KERRAKE7, REKAKET7, REALİTE7, TERAKKİ7, TAKKELİ7, TELKARİ7, TELAKKİ7, TEKERLİ7

ERKEKLİ

[sıfat]

  • Erkeği olan

Birleşik Kelimeler: erkekli kadınlı, kadınlı erkekli, kızlı erkekli

ETEKLİK

[isim]

  • Etek

    O irmik kokulu neftî bluzuyla vanilya kokulu gri etekliğini giyerdi. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bir şeyin aşağıya doğru uzanan yüzü

    Davlumbazın etekliği.

[sıfat]

  • Etek yapmaya elverişli (kumaş)

KERRAKE (Kelime Kökeni: Arapça kerāke)

[isim]

[eskimiş]

  • İnce softan hafif ve dar bir üstlük

REKÂKET (Kelime Kökeni: Arapça rekāket)

[isim]

[eskimiş]

  • Kekemelik, pepemelik

REALİTE (Kelime Kökeni: Fransızca réalité)

[isim]

  • Gerçeklik

    Bir meseleyle karşılaştı mı realiteleri göremez. - Orhan Seyfi Orhon

TERAKKİ (Kelime Kökeni: Arapça teraḳḳī)

[isim]

[eskimiş]

  • İlerleme, yükselme, gelişme

[felsefe]

  • İlerleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • terakki etmek
  • terakki göstermek

TAKKELİ

[sıfat]

  • Takkesi olan

TELKÂRİ

[isim]

  • Tel durumundaki gümüşü, altını örerek veya bir şey üzerine kakarak yapılan iş

[sıfat]

  • Gümüş veya altını ince teller durumuna getirip örerek yapılan (takı vb.)

[sıfat]

  • Gümüş veya altın tellerden yapılmış motiflerle süslü

    Telkâri bir vazo.

TELAKKİ (Kelime Kökeni: Arapça telaḳḳī)

[isim]

  • Anlayış

    Bunu böylece, belki de bir telakkiye göre küstahça yazmamı açık sözlülüğüme bağışlayın. - Nazım Hikmet

  • Kabul etme, sayma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • telakki etmek
  • telakki olunmak

Birleşik Kelimeler: hüsnütelakki

TEKERLİ

[sıfat]

  • Tekeri olan, tekerlekli

ERİTMEK

[-i]

  • Erimesini sağlamak, erimesine yol açmak

    Fazla yağlarını eritmek için karısı ile yürüyüşe çıkan fabrikatör... - Haldun Taner

[mecaz]

  • Harcayıp tüketmek

[mecaz]

  • Çok üzmek

[mecaz]

  • Zayıflatmak

[mecaz]

  • Yok etmek

ETKİMEK

[-e]

[kimya]

  • Etkide bulunmak, tesir etmek

    Sanatçının baskı altında bulunuşu, yapıtına da etkir. - Selim İleri

EKİLMEK

[nesnesiz]

  • Ekme işi yapılmak

    Tarlaya mısır ekildi.

EKLETME

[isim]

  • Ekletmek işi

Birleşik Kelimeler: yağ ekletme

EKLEMEK

[-i]

  • Bir şeyi ekle tamamlamak, ulamak, ilave etmek

    Bahçeye doğru bir çıkma mutfak yaptırmış, bu koca balkonu eklemiştir. - Tarık Buğra

[-e]

[-i]

  • Bir şeyi ek olarak kullanmak

    Bu kumaşı örtüye eklemeli.