KİLİTLETMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

KİLİTLETMEK harflerini içeren 6 harfli 25 kelime bulunuyor. 6 harfli KİLİTLETMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ETKİME7, EKİLME7, EMEKLİ7, ELEMLİ7, İTİLME7, İKİLEM7, İLETİM7, İLETME7, KİMLİK7, KELİME7, KEMLİK7, MİLLET7, MELİKE7, TEKMİL7, TEMLİK7, ETKİLİ6, ETİKET6, İKİTEK6, İLETKİ6, KELKİT6, KELLİK6, LEKELİ6, TETKİK6, TEKLİK6, TELTİK6

ETKİLİ

[sıfat]

  • Etkisi olan, kuvvetli, tesirli, müessir, patetik

    Hayli etkili bir yer altı çalışması yapılıyormuş. - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etkili olmak

Birleşik Kelimeler: etkili madde

ETİKET (Kelime Kökeni: Fransızca étiquette)

[isim]

  • Bir malın tür, miktar, fiyat vb. nitelikleri veya kitap, defter vb. şeylerin kime ait olduğunu belirtmek için üzerlerine konulan küçük kâğıt

[mecaz]

  • Kimlik

    Avrupa'da bir Şarklı etiketi altında seyahat etmenin ilk defa olarak bir faydasını gördüm. - Hüseyin Cahit Yalçın

[mecaz]

  • Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol

    İki teklifsiz dost olmakla beraber Sevim'le Mükerrem etiketten ayrılmazlar, birbirlerine daima 'siz' derler. - Reşat Nuri Güntekin

İKİTEK

[isim]

[spor]

  • Kürek yarışlarında sancak ve iskelesinde ayrı ayrı oturaklarda ve sadece birer küreği olan tekne

İLETKİ

[isim]

[matematik]

  • Bir açıyı ölçmeye ve başka bir yerde aynı açıyı çizmeye yarayan, yarım çember biçimindeki araç, açıölçer, mastara, minkale

KELKİT

[isim]

  • Gümüşhane iline bağlı ilçelerden biri

KELLİK

[isim]

  • Kel olma durumu

    Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor. - Ömer Seyfettin

  • Vücudun kıllı yerlerinde üreyen bir tür mantarın, kılların dökülmesine yol açtığı bulaşıcı bir hastalık
  • Çıplak, bitkisiz yer

LEKELİ

[sıfat]

  • Herhangi bir sebeple üzerinde leke oluşmuş, lekesi olan

    Armutların en fenası, en kavruk, en lekeli ve en hamı bile asildir. - Refik Halit Karay

[mecaz]

  • Kötü tanınmış, lekelenmiş

Birleşik Kelimeler: lekeli humma

TETKİK (Kelime Kökeni: Arapça tedḳīḳ)

[isim]

  • İnceleme

    Galata lokantalarının yemekleri üzerine tetkikler yapmaya başlamış. - Ahmet Rasim

  • Araştırma

    Bu, apayrı bir tetkik mevzusudur. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tetkik etmek

TEKLİK

[isim]

  • Tek, bir olma durumu

[dil bilgisi]

  • Kelimelerde bir varlığı veya çekimli fiillerde bir kişiyi bildiren biçim, tekil, müfret, çoğul, çokluk karşıtı: öğrenci-y-im, ev-i-m, gel-di-m vb

[argo]

  • Lira

    Seni satmam çocuğum / Dört yüz bin tekliğe - Sait Faik Abasıyanık

TELTİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Yanlış, hata

ETKİME

[isim]

  • Etkimek işi, tesir

EKİLME

[isim]

  • Ekilmek işi

EMEKLİ

[sıfat]

  • Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli

[isim]

  • Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt

    Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emekli olmak
  • emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
  • emekliye sevk etmek

Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli

ELEMLİ

[sıfat]

  • Üzüntülü, kederli

    Çektiği elemli aşkla mesut olmasa da bunları sevdiği şüphesizdir. - Abdülhak Şinasi Hisar

İTİLME

[isim]

  • İtilmek işi

[ruh bilimi]

  • İğrenç, ayıp veya elde edilemez görünen düşüncelerin kişide bilinçaltına sürülmesi