KİBARZADE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
KİBARZADE harflerini içeren 5 harfli 59 kelime bulunuyor. 5 harfli KİBARZADE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AZADE10,
ERİKA
- Süpürge otu
ARDAK
- İçten çürümeye yüz tutmuş ağaç
ARABİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿarabī)
- Arapça
- Araplarla ilgili, Araplara özgü olan
Birleşik Kelimeler: zamkıarabi
AKİDE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīde)
-
İnanç
Ahmet Bey, dedi, kim olduğunuzu, akidenizi, kasabada, köylerde ne gibi faaliyet gösterdiğinizi biliyorum. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- akideyi bozmak (veya akidesi bozulmak)
Birleşik Kelimeler: akidesi bozuk
-
Şekerin kaynatılarak katılaşması yolu ile yapılan, renkli ve kokulu, ağızda güç eriyen şeker, akide şekeri
Ağızları ve elleri yaladıkları akideden kıpkırmızı bir hâlde geçiyorlardı. - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: akide şekeri
AKABE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳabe)
- Tehlikeli, sarp ve zor geçit
BARAK
- Tüylü, kıllı çuha
- Bir cins tüylü av köpeği
BARKA (Kelime Kökeni: İtalyanca barca)
- Büyük sandal
BAKİR (Kelime Kökeni: Arapça bākir)
- Cinsel ilişkide bulunmamış (erkek)
- El değmemiş, kullanılmamış
- İşlenmemiş (toprak)
- Eskimemiş, yıpranmamış, yeni
BEKRİ (Kelime Kökeni: Arapça bekrī)
- Ayyaş
BEKAR (Kelime Kökeni: Fransızca bécarre)
- Diyezli veya bemollü bir sesin eski durumuna getirilmesini gösteren nota işareti
-
Evlenmemiş kimse
Bekârdı, evlenmeye vakit bulamamıştı. - Ömer Seyfettin
- Evli olduğu hâlde ailesinden ayrı, yalnız yaşayan kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
- bekâra karı boşaması kolaydır
- bekâr gözü, kör gözü
- bekârın yakasını it yer, yakasını bit
- bekâr kalmak (veya yaşamak)
Birleşik Kelimeler: bekârhane, bekâr odası, müzmin bekâr
DEKAR (Kelime Kökeni: Fransızca décare)
-
1000 m² değerinde yüzey ölçü birimi
Dekar, hektarın onda biri değerindedir.
DAİRE (Kelime Kökeni: Arapça dāʾire)
-
Konut olarak kullanılan bir yapının bölümlerinden her biri, kat
Bu koskoca binanın, pasajın arka tarafında bir kısım daireleri ayrıca kiraya verilmiş. - Halit Fahri Ozansoy
-
Belirli devlet işlerini çevirmekle görevli kuruluşlardan her biri
Eskiden hem bir dairede beraber bulunmuşlar hem de silah arkadaşlığı etmişlerdi. - Refik Halit Karay
- Bu kuruluşların içinde çalıştıkları yapı
-
Bir yapı veya gemide belli bir işe ayrılmış bölüm
Yemeği, selamlık dairesinin üst katındaki yemek salonunda yediler. - Memduh Şevket Esendal
-
Soyut kavramlarda belli sınır, ölçü
Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz! - Necip Fazıl Kısakürek
- Bir çemberin içinde kalan düzlem parçası
- Saz takımında usul vurmaya yarayan tef
Birleşik Kelimeler: daire kesmesi, daire parçası, dubleks daire, fasit daire, uçan daire, yarım daire, arz dairesi, askerlik dairesi, enlem dairesi, hareket dairesi, harp dairesi, istihbarat dairesi, kalorifer dairesi, kaza dairesi, kazan dairesi, lojistik dairesi, saat dairesi, vergi dairesi
DİREK
-
Ağaçtan veya demirden yapılan uzun ve kalın destek
Kayıkçı yelkeni açmak için ilkin direği yerine oturtmalıdır. - Salâh Birsel
- Sütun
-
Değerli, saygın, önde gelen kimse
Evin direği babamdır.
Ata Sözleri ve Deyimler
- direk gibi
Birleşik Kelimeler: ana direk, mum direk, orta direk, temel direk, bayrak direği, burun direği, can direği, çadır direği, elektrik direği, korner direği, telefon direği, telgraf direği, temel direği
DERİK
- Mardin iline bağlı ilçelerden biri
ERBAA
- Tokat iline bağlı ilçelerden biri