KEŞFETTİRMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

KEŞFETTİRMEK harflerini içeren 6 harfli 40 kelime bulunuyor. 6 harfli KEŞFETTİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ŞEREFE15, TEŞRİF15, TEFTİŞ15, TEFRİŞ15, MEFRET13, FETRET12, FERTİK12, KEFERE12, KEFEKİ12, TERFİK12, TEKFİR12, TEFRİT12, TEFRİK12, ERİŞME10, EKŞİME10, İŞEMEK10, İŞETME10, ERİŞTE9, ŞİRKET9, TEŞRİK9, ERİTME7, ERİMEK7, ETKİME7, İRKMEK7, KERİME7, KERTME7, KEMERE7, KEKEME7, METRİK7, MERTEK7, TERMİT7, TERMİK7, TİTREM7, ERKETE6, ETİKET6, KRİKET6, KERTİK6, TETKİK6, TEREKE6, TİTREK6

ERKETE (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[argo]

  • Gözetleme

ETİKET (Kelime Kökeni: Fransızca étiquette)

[isim]

  • Bir malın tür, miktar, fiyat vb. nitelikleri veya kitap, defter vb. şeylerin kime ait olduğunu belirtmek için üzerlerine konulan küçük kâğıt

[mecaz]

  • Kimlik

    Avrupa'da bir Şarklı etiketi altında seyahat etmenin ilk defa olarak bir faydasını gördüm. - Hüseyin Cahit Yalçın

[mecaz]

  • Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol

    İki teklifsiz dost olmakla beraber Sevim'le Mükerrem etiketten ayrılmazlar, birbirlerine daima 'siz' derler. - Reşat Nuri Güntekin

KRİKET (Kelime Kökeni: Fransızca cricket)

[isim]

[spor]

  • On birer kişilik iki takım arasında, küçük ve ağır bir topu, ucu kıvrılmış sopalarla vurarak karşı kaleye sokmak amacıyla oynanan bir oyun

KERTİK

[isim]

  • Kertilmiş yer, gedik, çentik

[sıfat]

  • Kertilmiş olan

Birleşik Kelimeler: beşik kertiği

TETKİK (Kelime Kökeni: Arapça tedḳīḳ)

[isim]

  • İnceleme

    Galata lokantalarının yemekleri üzerine tetkikler yapmaya başlamış. - Ahmet Rasim

  • Araştırma

    Bu, apayrı bir tetkik mevzusudur. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tetkik etmek

TEREKE (Kelime Kökeni: Arapça tereke)

[isim]

[hukuk]

  • Miras

    Hâlâ eski zenginliğinin hasedini üstüne çeker ve eski terekelerinin veraset vergilerini öder. - Burhan Felek

TİTREK

[sıfat]

  • Titreyen, lerzan

    O gece şu çinilerin üstünde titrek mum ışıkları kim bilir ne korkunç gölgeler koşturdu. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: titrek kavak

ERİTME

[isim]

  • Eritmek işi

[fizik]

  • Metallerde erimeyi sağlamak amacıyla dökümden önce yapılan ısıtma işlemi

[sıfat]

  • Eritilerek elde edilen

Birleşik Kelimeler: eritme peynir

ERİMEK

[nesnesiz]

  • Katı cisim sıvı içine karışarak sıvı durumuna geçmek

    Şeker suda erir.

  • Katı cisim ısı etkisiyle sıvı duruma gelmek

    Yüzündeki karlar eriyince beyaz, yuvarlak bir yüz meydana çıkmıştı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Dokumalar aşınıp incelerek dağılmak

[mecaz]

  • Çok zayıflamak

    Günden güne eriyen Kerime'yi, o tek kardeşimi kurtarabilirim ümidiyle size koştum. - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Utancından çok sıkılmak

[mecaz]

  • Yok olmak, bitmek, tükenmek

    Güzel hayatımız da bir göz açıp kapayışta eridi. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eriyip bitmek
  • eriyip gitmek

Birleşik Kelimeler: erim erim

ETKİME

[isim]

  • Etkimek işi, tesir

İRKMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Birikmek
  • Tiksinmek

[eskimiş]

  • Biriktirmek, toplamak

KERİME (Kelime Kökeni: Arapça kerīme)

[isim]

[eskimiş]

  • Kız evlat

KERTME

[isim]

  • Kertmek işi
  • Çentik

Birleşik Kelimeler: beşik kertme

KEMERE (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemi güvertesinin enine konmuş kirişlerinden her biri

KEKEME

[sıfat]

  • Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak birdenbire söyleyen ve keserek konuşan, keke, kekeç

    Arabacı yirmi beş yaşlarında delişmen, dili biraz kekeme bir oğlan. - Memduh Şevket Esendal