KEÇİLEŞMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KEÇİLEŞMEK harflerini içeren 6 harfli 25 kelime bulunuyor. 6 harfli KEÇİLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
EŞEKÇE12,
EKİLME
- Ekilmek işi
EKLEME
- Eklemek işi
- Eklenmiş
Birleşik Kelimeler: ekleme dişi
EMEKLİ
- Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli
-
Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt
Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- emekli olmak
- emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
- emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
- emekliye sevk etmek
Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli
ELEMEK
-
Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek
Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim - Halk türküsü
- Sınav veya yarışma yoluyla en iyileri seçmek
- İpliği elemgeden geçirip yumak yapmak
- Gözden geçirmek, ayıklamak, iyisini kötüsünden ayırmak
- Bir yarışmacıyı yarışma dışı bırakmak, elimine etmek
KELEME
- Sürülmeden bırakılmış (tarla)
- Bakımsız bırakılmış (bağ veya bahçe)
Ata Sözleri ve Deyimler
- keleme olmak
KELİME (Kelime Kökeni: Arapça kelime)
-
Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük, lügat
Tayyare kelimesine alışan millet, uçak kelimesine de alışır. - Orhan Veli Kanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- kelimeleri tartarak konuşmak
- kelimenin tam anlamıyla
Birleşik Kelimeler: kelime cambazı, kelime hazinesi, kelimeişehadet, kelime kadrosu, kelime karışıklığı, kelime oyunu, kelime sıklığı, kelime türü, kelime vurgusu, kelimesi kelimesine, anahtar kelime, basit kelime, birleşik kelime, bitişik kelime, kesik kelime, kısaltmalı kelime, taklidî kelime, türemiş kelime, yalın kelime, olumsuzluk kelimesi
KEMLİK
- Kötülük
Ata Sözleri ve Deyimler
- kemlik etmek
KEKEME
-
Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak birdenbire söyleyen ve keserek konuşan, keke, kekeç
Arabacı yirmi beş yaşlarında delişmen, dili biraz kekeme bir oğlan. - Memduh Şevket Esendal
MELİKE (Kelime Kökeni: Arapça melike)
-
Kadın hükümdar
Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti. - Necip Fazıl Kısakürek
- Padişah karısı
Birleşik Kelimeler: çayırmelikesi
MELEKE (Kelime Kökeni: Arapça meleke)
-
Tekrarlama sonucu kazanılan yatkınlık, alışkanlık
Bütün melekelerim yerinde olduğu hâlde kendimde değildim. - Necip Fazıl Kısakürek
- Yeti
- Yelken makarası
EŞELEK
- Elma, armut, ayva vb. meyvelerin yenmeyen iç bölümü
ELEKÇİ
- Elek yapan veya satan kimse
KEÇELİ
- Keçesi olan
ÇİLEME
- Çilemek işi
ÇEKMEK
-
Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek
Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. - Reşat Nuri Güntekin
- Taşıtı bir yere bırakmak, koymak
-
Germek
İpi çekmek.
- İçine almak, emmek
-
Bir yerden başka bir yere taşımak
Ekini tarladan çekmek.
-
Bir amaçla ortadan kaldırmak
Piyasadaki parayı çekmek.
-
Üzerinde bulunan bir silahla saldırmak için davranmak
Elindeki tabancayı tetiğine basmak için yeni çekivermiş gibiydi. - Tarık Buğra
-
Atmak, vurmak
Dayak çekmek. Şut çekmek.
- Bir kimseyi veya bir şeyi geri almak
-
Güç durumlara dayanmak, katlanmak
Yalnız bende meçhul bir hastalık vardı. Sekiz yaşından beri çekiyordum. - Peyami Safa
-
Tartıda ağırlığı olmak
Tartsaydınız kırk, kırk beş kilodan fazla çekmezdi. - Peyami Safa
-
Döşemek
Kablo çekmek.
-
Herhangi bir engel kurmak
Derenin kış yaz kurumayan suları böğürtlen fidanlarını yükseltmiş, iki tarafa yemiş dolu bir koyu çit çekmiş. - Refik Halit Karay
-
Şans denemek amacıyla hazırlanmış kâğıtlardan birini almak
Birisi niyet çeksin de biz de bir lokma bir şey yiyelim diye bekleşiyorlar. - Sait Faik Abasıyanık
-
İmbik yardımı ile elde etmek
İspirto çekmek. Gül yağı çekmek.
- Çizgi durumunda uzatmak
-
Aynısını yazmak veya çizmek
Yazıyı temize çekmek. Kopya çekmek.
-
Tedavi amacıyla şişe, vantuz, sülük vb.ni uygulamak
Bardak çekmek.
- Bir yerden bir şeyi yukarı doğru almak
-
Görüntüyü bir aletle özel bir nesne üzerine kaydetmek
Fotoğraf çekmek. Film çekmek.
-
Taşıma gücü olmak
Bu araba 500 kilodan çok yük çekmez.
-
Öğütmek
Kahve çekmek.
- Protesto, poliçe, çek vb. düzenleyip yürürlüğe koymak
- Hoşa gitmek, sarmak
-
Kaçan ilmeği örmek
Çorap çekmek.
-
Masrafını karşılamak, ikramda bulunmak
Beni Konya Lezzet Lokantasına götürdü, âlâ bir öğle yemeği çekti. - Halide Edip Adıvar
-
Bir duyguyu içinde yaşatmak
Ona yanıyorum, onun hasretini çekiyorum. - Refik Halit Karay
-
Yürütmek, sürmek
Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Bir kimse ailesinden birine herhangi bir bakımdan benzemek
Yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur. - Tarık Buğra
-
Bir şeyin içyüzünü anlamak amacıyla bir kimseyi sıkıştırmak
Sorguya çekmek.
-
Herhangi bir anlama almak
Bak, sözümü nereye çekti!
-
Örtmek, giymek
Yorganınızı başınıza çeker ve uykunuza devam edersiniz. - Refik Halit Karay
- Dişi hayvanı çiftleşmek için erkeğin yanına götürmek
-
Yol, ay sürmek
Sevmediğim ayların çoğu otuz bir çeker, uzundur. - Burhan Felek
-
Daralıp kısalmak
Kumaşı yıkayınca çekti.
-
Asmak
Açıkta durduk. Demir attık. Kayığa tehlike bayrakları çektik. - Halikarnas Balıkçısı
- Boya, badana vb. sürmek
-
Yollamak
Çektikleri telgrafı babasıyla annesi, bakalım, alabilecekler mi? - Attila İlhan
-
Bir şeyi emip dışarıya çıkarmak
Tulumba, suyu iyi çekiyor. Baca iyi çekiyor.
- Hamur vb. iyice pişmiş duruma gelmek
- Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisine yaklaşmaya zorlamak, itmek karşıtı
- Vericiden gelen dalgaları algılayarak televizyon, radyo, telefon vb. aygıtlarla bağlantı kurmak
-
İçki içmek
Çok kimse rakısını bağında çekiyordu. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- çek! (veya çek arabanı!)
- çekeceği olmak
- çekip almak
- çekip çevirmek
- çekip gitmek
- çekip vurmak
- çekiver kuyruğunu
Birleşik Kelimeler: çekçek, çek valf, çekyat, tutçek, dörtçeker, nemçeker, topçeker, yükçeker