KEÇİBOYNUZU Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

KEÇİBOYNUZU harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli KEÇİBOYNUZU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇEYİZ13, BOZUK12, BUÇUK12, BEYZİ12, ÇUBUK12, YOKÇU12, BİZON11, BOYUN11, EZİNÇ11, KUZEY11, ZEBUN11, BEZİK10, BENİZ10, BEKÇİ10, UÇKUN10, BEYİN9, ÇİNKO9, KUZEN9, KUZİN9, KOYUN9, YEKUN8, BİNEK7, YENİK7

BİNEK

[isim]

  • Binmeye yarayan otomobil, at vb

    Tavlanın önünde seyisi bineğini tımar ederken başında dururdu. - Necati Cumalı

[sıfat]

  • Binmeye yarayan

Birleşik Kelimeler: binek atı, binek taşı

YENİK

[sıfat]

  • Yenmiş, aşınmış

    Önümüzde sakat ve her tarafı yenik masacıklar duruyor. - Refik Halit Karay

[isim]

  • Bir hayvanın veya böceğin bir şeyi yiyerek o şeyde bıraktığı iz

    Boynunda pire yenikleri vardı. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: bityeniği, bit yeniği, güve yeniği, kurtyeniği, kurt yeniği

[sıfat]

  • Savaş veya yarışmada yenilmiş, mağlup

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yenik düşmek
  • yenik saymak

YEKÛN (Kelime Kökeni: Arapça yekūn)

[isim]

[matematik]

  • Toplam

    Etraftaki hurmalıkta oturan taşralı halkın yekûnu da dört, beş bin kişiyi bulur. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yekûn çekmek

Birleşik Kelimeler: ceman yekûn, topyekûn

BEYİN

[isim]

[anatomi]

  • Kafatasının içinde beyin zarları ile örtülü, iki yarım küre biçiminde sinir kütlesinden oluşan, duyum ve bilinç merkezlerinin bulunduğu organ, ensefal, dimağ
  • Muhakeme, usa vurma

[mecaz]

  • Bir şeyi yönetmede önemli görevi olan kimse

[mecaz]

  • Akıl, anlayış

[mecaz]

  • Bilgisi, eğitimi, düşüncesi yüksek düzeyde olan kimse

    Türkiye'nin yetiştirdiği en değerli beyinlerden biridir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beyin yıkamak
  • beyni atmak
  • beyni bulanmak
  • beyni karıncalanmak
  • beyni kaynamak
  • beyninden vurulmuşa dönmek
  • beyninde şimşekler çakmak
  • beynine girmek
  • beynine vurmak
  • beynini dağıtmak
  • beynini kemirmek
  • beyni sıçramak
  • beyni sulanmak

Birleşik Kelimeler: beyin cerrahı, beyin cerrahisi, beyin çizgesi, beyin fırtınası, beyin göçü, beyin gücü, beyin jimnastiği, beyin kabuğu, beyin kanaması, beyin karıncıkları, beyin omurilik sıvısı, beyinorağı, beyin takımı, beyin üçgeni, beyin yangısı, beyin zarı, elektronik beyin, kargabeyni

ÇİNKO (Kelime Kökeni: İtalyanca zinco)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 30, atom ağırlığı 65,37, mavimsi beyaz renkte olan sert bir element, tutya (simgesi Zn)

[sıfat]

  • Bu elementten yapılmış

    Odamız yaz günleri çinko damın altında yanar durur. - Orhan Veli Kanık

[isim]

  • Tombala oyununda kartın bir veya iki sırasını doldurma

    Tombalada hem birinci hem de ikinci çinkoyu o yaptı.

[ünlem]

  • Tombala oyununda kartın bir veya iki sırasını ilk olarak dolduran kişinin kazandığını bildiren ve açıkça söylenen söz

KUZEN (Kelime Kökeni: Fransızca cousin)

[isim]

  • Erkek yeğen

KUZİN (Kelime Kökeni: Fransızca cousine)

[isim]

  • Kız yeğen

KOYUN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Geviş getirenlerden, eti, sütü, yapağısı ve derisi için yetiştirilen evcil hayvan (Ovis aries)

[mecaz]

  • Verilen buyruklara uyan, kendi kişiliğini gösteremeyen kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • koyun can derdinde, kasap yağ derdinde
  • koyun gibi
  • koyun kaval dinler gibi dinlemek
  • koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler

Birleşik Kelimeler: koyun bakışlı, koyun baklası, koyun dede, koyun eti, koyungöbeği, koyungözü, koyun mantarı, koyunyünü, kıvırcık koyun, Asya koyunu, bozkır koyunu, merinos koyunu, yaban koyunu

[isim]

  • Kollar arası, kucak

    Ninem bizde bulunduğu zamanlar onun koynundan başka bir yerde yattığımı hiç bilmem. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Göğüsle giysi arası

    Kesesini koynunda taşır.

[mecaz]

  • Koruyucu, şefkatli çevre

    Hepimiz bu yurdun koynunda yetiştik.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • koynuna almak
  • koynuna girmek
  • koynunda yılan beslemek

Birleşik Kelimeler: koyun koyuna, koyun otu, yüzükoyun

BEZİK (Kelime Kökeni: Fransızca bésigue)

[isim]

  • İki, üç veya dört kişi arasında 96 kâğıtla oynanan bir tür iskambil kâğıdı oyunu

    Beybabanın bezik oynayışı da pek alengirlidir. - Salâh Birsel

BENİZ

[isim]

  • Yüz

    Benzi limon gibi sararmaya, gözleri ateş gibi parlamaya başladı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Yüz rengi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • benzi atmak
  • benzi geçmek
  • benzi kanlanmak
  • benzi kül gibi olmak
  • benzinde kan kalmamak
  • benzine kan gelmek
  • benzi sararmak
  • benzi solmak
  • benzi uçmak

Birleşik Kelimeler: buğday benizli, saz benizli, soluk benizli

BEKÇİ

[isim]

  • Bir şeyi veya bir yeri bekleyip korumakla görevli kimse

    Han bekçisi, saçağın altındaki döşeğinde hâlâ uyumaktaydı. - İhsan Oktay Anar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bekçi kalmak

Birleşik Kelimeler: bostan bekçisi, file bekçisi, gece bekçisi, hat bekçisi, kır bekçisi, mahalle bekçisi

UÇKUN

[isim]

[halk ağzında]

  • Ateşten fırlayan ve etrafa saçılan kıvılcım

BİZON (Kelime Kökeni: Fransızca bison)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Amerika'da yaşayan bir cins hörgüçlü yaban öküzü

BOYUN

[isim]

[anatomi]

  • Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi

    Ellerini bu defa boynuna sıkıştırdığı beyaz peçeteye sildi. - Attila İlhan

  • Testi, şişe, güğüm gibi kaplarda dar olan üst kısım

[coğrafya]

  • Dağ sırtlarında geçmeye elverişli alçak yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • boynu altında kalsın!
  • boynu armut sapına dönmek
  • boynu kıldan ince olmak
  • boynuna almak
  • boynuna geçirmek
  • boynunda kalmak
  • boynunu kırmak
  • boynunu uzatmak
  • boynunu vurmak
  • boyun (veya boynunu) bükmek
  • boyun eğmek
  • boyun kesmek
  • boyun kırmak
  • boyun olmak
  • boyun vermek

Birleşik Kelimeler: boyun bağı, boyun borcu, boynu bükük, boynueğri, boynu eğri, basınç boynu, deveboynu, güvercinboynu

EZİNÇ

[isim]

  • Organik veya ruhsal büyük sıkıntı, azap