Ker ile Başlayan 7 Harfli Kelimeler

KER harfleri ile başlayan 7 harfli 12 kelime bulunuyor. Başında KER olan 7 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "ker ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde Ker olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KEREVİZ16, KEREVET13, KEREVİT13, KERİZCİ13, KEREMPE12, KERAHET11, KERHANE11, KERAMET8, KERESTE8, KERTMEK8, KERATİN7, KERRAKE7

KERATİN (Kelime Kökeni: Fransızca kératine)

[isim]

[anatomi]

  • Tırnak, boynuz, kıl gibi üst deri ürünü olan yapıları oluşturan proteinli madde

KERRAKE (Kelime Kökeni: Arapça kerāke)

[isim]

[eskimiş]

  • İnce softan hafif ve dar bir üstlük

KERAMET (Kelime Kökeni: Arapça kerāmet)

[isim]

  • Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı davranış veya durum

    Babamın, mucize ve keramet kıssaları olarak bize anlattığı şeyler bu çeşit gülünç ve çocukça masallardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Olağanüstü durum

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keramet buyurdunuz (veya keramette bulundunuz)
  • kerameti kendinden menkul
  • keramette bulunmak

Birleşik Kelimeler: keramet sahibi

KERESTE (Kelime Kökeni: Farsça kerāste)

[isim]

  • Tomrukların boyuna biçilmesiyle elde edilen ve marangozlukla inşaatta kullanılan nitelikli ağaç

    Dağdan kestim kereste / Kuş besledim kafeste - Halk türküsü

  • Ayakkabı yapımında kullanılan gereç

[mecaz]

  • Kaba saba kimse, kalas

    Gözünü oyarım vallahi kereste! - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: çarliston marka kereste, yarma kereste

KERTMEK

[-i]

  • Bir şeyin kenarında kertik açmak, çentmek

[halk ağzında]

  • Sertçe sürtünmek

    Kayık rıhtımı kerterek geçti.

KERAHET (Kelime Kökeni: Arapça kerāhet)

[isim]

[eskimiş]

  • İğrenme, tiksinme

Birleşik Kelimeler: kerahet vakti, vaktikerahet

KERHANE (Kelime Kökeni: Farsça kār + ḫāne)

[isim]

[eskimiş]

  • Genelev

    Hani ev bark, hani çoluk çocuk / Ne geçti elime bu hayatın / Meyhanesinde, kerhanesinde? - Cahit Sıtkı Tarancı

KEREMPE

[isim]

[coğrafya]

  • Denize doğru uzanan taşlık burun
  • Dağın en yüksek yeri

KEREVET (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Üzerine şilte serilerek yatmaya veya oturmaya yarayan, duvara bitişik, ayakları olan, tahtadan sedir

    Büyükbabamı, aşağı kattaki yemek odasına bitişik, kurnalı hamamın kerevetine uzattılar. - Necip Fazıl Kısakürek

KEREVİT (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kabuklular sınıfından, çamurlu tatlı sularda yaşayan bir eklem bacaklı, tatlısu ıstakozu, karavide (Potamobius fluviatilis)

KERİZCİ

[isim]

[argo]

  • Çalgıcı
  • Hile yapan oyuncu

KEREVİZ (Kelime Kökeni: Farsça kerefs)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Maydanozgillerden, kökleri ve yaprakları sebze olarak kullanılan kokulu bir bitki (Apium graveolens)