KEPEKÇİLİK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
KEPEKÇİLİK harflerini içeren 4 harfli 31 kelime bulunuyor. 4 harfli KEPEKÇİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
İPÇİ11,
EKLİ
- Eklenmiş olan
- Eki olan
Birleşik Kelimeler: ekli püklü
ELEK
-
Taneli veya un gibi toz durumunda olan şeyleri yabancı maddelerden ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak için kullanılan, tahta bir kasnak ve tek tarafa gerilmiş, gözenekli tel, kıl, bez vb.nden oluşan araç
Evden bir elek getirilecek, eleğin kenarına bir sopa konup kaldırılacak. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- elekten geçirmek
Birleşik Kelimeler: norton eleği
ELİK
-
Dağ keçisi
Hızır nazardan koruya, eli ayağı düzgün, elik yavrusundan azgın kara saçlı, gül nakışlı bir kızım dünyaya gelmiştir. - Kemal Bilbaşar
İLKE
-
Temel düşünce, temel inanç, umde, prensip
İlkelerine sıkı sıkıya bağlı, bilinçli ve ödün vermez bir insandı. - Haldun Taner
-
Temel bilgi
Kimyanın ilkeleri.
-
Öge, unsur
Atomlar cisimlerin ilkeleridir.
-
Davranış kuralı
Bence ahlakın bir ilkesi, bir kökü vardır. Sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma. - Nurullah Ataç
- Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde, umde, prensip
Birleşik Kelimeler: çelişiklik ilkesi, çelişmezlik ilkesi, eylemsizlik ilkesi, heple hiç ilkesi, nedensellik ilkesi, süreklilik ilkesi
İLİK
- Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık
- Kemiklerin iç boşluklarını dolduran ve kan hücrelerinin yapımını sağlayan doku
Ata Sözleri ve Deyimler
- iliği kemiği donmak
- iliği kemiği ısınmak
- iliğine (veya iliklerine) işlemek (veya geçmek)
- iliğine (veya iliklerine) kadar
- iliğine kadar ıslanmak
- iliğini kemirmek
- iliğini kurutmak
- ilik gibi
- iliklerinde duymak
Birleşik Kelimeler: murdarilik, omurilik, taş iliği
KLİK (Kelime Kökeni: Fransızca clique)
- Hizip
KİLE (Kelime Kökeni: Arapça keyle)
-
Genellikle tahıl ölçmede kullanılan belirli hacimdeki kap, ölçek
Mercimek kile kile / Ölçerler sile sile - Halk türküsü
KEKE
- Kekeme
KELE
- Boğa, tosun
Ata Sözleri ve Deyimler
- keleye çekmek
LEKE (Kelime Kökeni: Farsça leke, lekke)
-
Kirliliği gösteren iz
Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Bir yüzeyde türlü sebepler dolayısıyla oluşan farklı renk
Kuyruğunun ucu ile alnının orta yerinde beyaz lekeler vardı. - Ömer Seyfettin
- Vücudun herhangi bir yerinde oluşan değişik renk
-
Yüz kızartacak durum, namussuzluk, kara, şaibe
Kendi vicdanında kendi durumunu düzeltmek, geçmişin lekesini yıkamak istiyordu. - Halide Edip Adıvar
- Güneş, ay, yıldız veya herhangi bir gezegenin parlak yüzeyinde görülen karanlık bölüm
Ata Sözleri ve Deyimler
- leke etmek
- leke getirmek
- leke olmak
- leke sürmek
Birleşik Kelimeler: Güneş lekeleri, güneş lekesi, sandık lekesi
ÇİLE (Kelime Kökeni: Farsça çille)
-
Zahmet, sıkıntı
Bizim bu dünyadaki hayatımız da bir çileden ibaret olduğu düşünülecek olursa en münasip çilenin de burada olması icap ediyordu. - Asaf Halet Çelebi
- Dervişlerin kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları zahmetli ve perhizli dönem
Ata Sözleri ve Deyimler
- çile çekmek
- çile çıkarmak (veya doldurmak)
- çileden çıkarmak
- çileden çıkmak
- çilesi dolmak
- çileye girmek
Birleşik Kelimeler: çilehane
- İpek, yün, pamuk vb. her türlü iplik demeti
- Yay kirişi
ÇEKİ
- Tartı
- Odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan, 225,978 kilogram olan ağırlık ölçü birimi
- Üzüntü, sıkıntı
-
Kadınların başlarına bağladıkları örtü
Başı ağrıdığı zamanlar bağladığı beyaz çekiyi çözüp var gücüyle yeniden düğümledi. - Mustafa İlhan
Ata Sözleri ve Deyimler
- çeki taşı gibi
- çekiye gelmek
- çekiye gelmez
ELÇİ
- Bir devleti başka bir devlet katında temsil eden kimse, sefir
- Bir uzlaşma sağlamak veya iş bitirmek için birinin yanına gönderilen kimse
- Peygamber
Ata Sözleri ve Deyimler
- elçiye zeval olmaz
Birleşik Kelimeler: büyükelçi, orta elçi
İÇLİ
- İçi dolu (taneli sebze veya kuru yemiş)
-
Kolay duygulanıp incinen, duygulu, hisli
Annem evlatlarının bu kayıtsızlığına karşı içli bir hâlde günden güne fazla üzülüyor ve bitiyordu. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Duygulandıran, etkili
Denize uzanan demir iskelenin ucuna gidip içli şiirler okurduk birbirimize. - Haldun Taner
Birleşik Kelimeler: içli dışlı, içli köfte
İÇKİ
-
İçinde alkol bulunan içecek
Masamızda ne içki ne yemiş ne meze eksildi. - Burhan Felek
-
Bu içeceği içme işi
Arkadaş yoluna kumara, içkiye alıştım. - Tarık Buğra
Birleşik Kelimeler: içki âlemi, içki masası, içki psikozu, içki sefası, içki sofrası, ön içki