Ke ile Biten 5 Harfli Kelimeler
KE ile biten 5 harfli 17 kelime bulunuyor. Sonu KE olan 5 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ke ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Ke olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
FİSKE12,
TRAKE (Kelime Kökeni: Fransızca trachée)
- Soluk borusu
- Eklem bacaklılarda bulunan özel solunum kanalları
TAKKE (Kelime Kökeni: Arapça ṭāḳiye)
-
İnce kumaştan dikilmiş veya ipten örülmüş, çoğunlukla yarım küre biçiminde başlık
Yatarken beyaz gecelik entarisini giyer ve başına da küçücük gecelik takkesini geçirirmiş. - Abdülhak Şinasi Hisar
- Yarım küre biçimindeki kubbenin üst bölümü
Ata Sözleri ve Deyimler
- takke düştü, kel göründü
TEKKE (Kelime Kökeni: Arapça tekye)
-
Tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, dergâh
Hemen her ev yarı saray ve yarı tekke gibi bir şeydi. - Abdülhak Şinasi Hisar
- İşsiz güçsüz kimselerin buluşup sığındıkları yer
- Esrar içilen üstü kapalı yer
-
Hapishane
Bakıyorum, tekke sana yaramış, dedi. Ne zaman çıktın? - Tahsin Yücel
Ata Sözleri ve Deyimler
- tekkeyi bekleyen çorbayı içer
Birleşik Kelimeler: esrar tekkesi, miskinler tekkesi
MARKE (Kelime Kökeni: Fransızca marqué)
- `Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncuyu yakından izlemek, tutmak, gölgelemek, markaja almak` anlamındaki marke etmek birleşik fiilinde geçen bir söz
SİRKE
-
Bit, tahtakurusu vb. asalak böceklerin yumurtası
Hepsi bit, sirke içinde; sıvandım, hepsini temizledim. - Halide Edip Adıvar
- Salatalara, yemeklere ekşilik vermek için kullanılan ekşimiş üzüm, elma, limon vb. suyu
- Birtakım kimyasal yöntemlerle hazırlanmış birleşiklerin ortak adı
Birleşik Kelimeler: sirke ruhu, sirke sineği, elma sirkesi, üzüm sirkesi
SİKKE (Kelime Kökeni: Arapça sikke)
- Madenî para
- Madenî paralara vurulan damga
- Hayvanları bağlamak için yere çakılan demir veya ağaç kazık
-
Mevlevi dervişlerinin giydikleri yüksek ve tepesi düz keçe külah
Onun peşi sıra, hepsi de babamın eski müridi olan altı derviş göründü; sikkeler, tennureler, destegüller kuşanmış olarak. - Elif Şafak
MASKE (Kelime Kökeni: Fransızca masqué)
- Boyalı karton, kumaş veya plastikten yapılan ve başkalarınca tanınmamak için yüze geçirilerek kullanılan yapma yüz
-
Korunmak için özel olarak yapılıp yüze geçirilen şey
Gaz maskesi.
- Yüz ve boyun güzelliği için cilde sürülen krem, macun vb. şeyler
-
Gerçek duyguları veya bir şeyin gerçek görünüşünü gizleyen aldatıcı görünüş, davranış
Hayırseverlik maskesiyle kendi çıkarını yürütüyor.
- Kişinin oynadığı rol veya hem kendisine hem de çevresine karşı takındığı davranış
Ata Sözleri ve Deyimler
- maskesi düşmek
- maskesini atmak
- maskesini düşürmek (veya kaldırmak)
Birleşik Kelimeler: gaz maskesi, karnaval maskesi, toz maskesi
YETKE
-
Otorite
Saçmalama özgürlüğüme hiç kimsenin, hiçbir yetkenin karışamayacağına sevindim. - Tomris Uyar
- Yeterliğine herkesi inandırarak bir kimsenin kendisine sağladığı itaat ve güven, otorite, sulta, velayet
BLOKE (Kelime Kökeni: Fransızca bloqué)
- Kullanılması önlenmiş, el konulmuş
Ata Sözleri ve Deyimler
- bloke etmek
Birleşik Kelimeler: bloke çek, bloke para
KEŞKE (Kelime Kökeni: Farsça kāşki)
-
Dilek anlatan cümlelerin başına getirilerek `ne olurdu` anlamında özlem veya pişmanlık bildiren bir söz, bari, keşki
Keşke vazifesi oralarda olsaydı! - Falih Rıfkı Atay
HELKE (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Bakırdan yapılan bakraç, kova
Kalfalar, dükkân sahipleri, çıraklar, su dolu helkeleriyle dükkânlarından fırlıyor. - Orhan Kemal
PARKE (Kelime Kökeni: Fransızca parquet)
- Konut, iş yeri vb. yerlerin tabanını döşemek için çeşitli boyutlarda, ince, uzunca tahta parçalarının veya yapay malzemenin belirli bir düzene göre yerleştirilmesiyle yapılan döşeme
-
Bu döşemede kullanılan, aynı boydaki küçük tahta parçası
Ön tarafta parke, laminant gibi inşaat malzemeleri satan bir dükkân olmalıydı. - Osman Aysu
-
Parke taşı
İstasyon caddesinin bozuk parkeleri boyunca yürüyüp gidiyor. - Nezihe Meriç
Birleşik Kelimeler: parke taşı
TEPKE
- Dıştan gelen bir uyarım sonucu doğan hareket, salgı gibi iç tepkilere yol açan irade dışı sinir etkinliği, yansı, refleks
- Dıştan veya içten gelen bir uyarım sonucunda organizmada tepkilere yol açan istemsiz sinir etkinliği, refleks
Birleşik Kelimeler: koşullu tepke, koşulsuz tepke
ÖREKE (Kelime Kökeni: Rumca)
- Eğrilmekte olan yün, keten vb. şeylerin tutturulduğu, bir ucu çatal değnek
PEYKE (Kelime Kökeni: Farsça pāygāh)
-
Genellikle eski iş yerlerinde bulunan, duvara bitişik, alçak, tahta sedir
Tıpkı köyünde bir kahvenin peykesi üstüne oturur gibi oturuyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu