Ke ile Biten 4 Harfli Kelimeler
KE ile biten 4 harfli 19 kelime bulunuyor. Sonu KE olan 4 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ke ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Ke olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ÖFKE16,
ERKE
- Enerji
- Pozitif bilimlerde iş başarma gücü, bir direnmeyi yenme gücü
İLKE
-
Temel düşünce, temel inanç, umde, prensip
İlkelerine sıkı sıkıya bağlı, bilinçli ve ödün vermez bir insandı. - Haldun Taner
-
Temel bilgi
Kimyanın ilkeleri.
-
Öge, unsur
Atomlar cisimlerin ilkeleridir.
-
Davranış kuralı
Bence ahlakın bir ilkesi, bir kökü vardır. Sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma. - Nurullah Ataç
- Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde, umde, prensip
Birleşik Kelimeler: çelişiklik ilkesi, çelişmezlik ilkesi, eylemsizlik ilkesi, heple hiç ilkesi, nedensellik ilkesi, süreklilik ilkesi
KEKE
- Kekeme
LAKE (Kelime Kökeni: Fransızca laqué)
-
Lak ile cilalanmış
Yaldızlı beyaz lake karyolasının yanındaki koltukta dadısı uyukluyordu. - Cahit Uçuk
LEKE (Kelime Kökeni: Farsça leke, lekke)
-
Kirliliği gösteren iz
Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Bir yüzeyde türlü sebepler dolayısıyla oluşan farklı renk
Kuyruğunun ucu ile alnının orta yerinde beyaz lekeler vardı. - Ömer Seyfettin
- Vücudun herhangi bir yerinde oluşan değişik renk
-
Yüz kızartacak durum, namussuzluk, kara, şaibe
Kendi vicdanında kendi durumunu düzeltmek, geçmişin lekesini yıkamak istiyordu. - Halide Edip Adıvar
- Güneş, ay, yıldız veya herhangi bir gezegenin parlak yüzeyinde görülen karanlık bölüm
Ata Sözleri ve Deyimler
- leke etmek
- leke getirmek
- leke olmak
- leke sürmek
Birleşik Kelimeler: Güneş lekeleri, güneş lekesi, sandık lekesi
TİKE
- Et, ekmek, peynir vb.nde parça, lokma, dilim
Birleşik Kelimeler: tike kebabı
TEKE
- Erkek keçi
- Bir tür karides
- Tüylü devenin erkeği ile tek hörgüçlü dişi devenin geriye melezlenmesinden elde edilen bir tür deve
Ata Sözleri ve Deyimler
- tekeden süt çıkarmak
Birleşik Kelimeler: teke dikeni, tekesakalı, boynuzluteke
MEKE
- Su kıyılarındaki böcekleri yiyerek yaşayan yaban ördeği
Birleşik Kelimeler: sakar meke
- Mısır ve tanesi
- Mısır unundan yapılan ekmek
SAKE (Kelime Kökeni: Fransızca saké)
- Pirinçten yapılan bir tür Japon rakısı
ÜLKE
-
Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket
Artık vatan toprağı, Rumeli'deki hudutlarından Anadolu'daki hudutlarına kadar yekpare bir ülke olmuştur. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Devlet
Vicdan hürriyetine riayet eden tek ülke Osmanlı İmparatorluğu idi. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir özelliği ön plana çıkarılarak düşünülen bölge
Sonsuzluk ülkesi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ülke açmak
Birleşik Kelimeler: ülkeler arası, ülkeler coğrafyası, başülke, eksen ülke, merkezî ülke, sanayi ülkesi, bağlantısız ülkeler, bloksuz ülkeler, üçüncü dünya ülkeleri
YEKE (Kelime Kökeni: Rumca)
- Kayıkta dümeni kullanmak için dümenin baş tarafına takılan kol
- İri, kocaman
Birleşik Kelimeler: boyunduruk yeke
BUKE (Kelime Kökeni: Fransızca bouquet)
-
Koku, rayiha
Berrak değildir ama kokuludur, bukesi enfestir. - Refik Halit Karay
ŞİKE (Kelime Kökeni: Fransızca chiqué)
- Bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi veya manevi bir çıkar karşılığı varılan anlaşma
-
Bir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma
Bu işte şike var.
Ata Sözleri ve Deyimler
- şike yapmak
PİKE (Kelime Kökeni: Fransızca piqué)
- Kabartmalı pamuklu kumaş
-
Bu kumaştan yapılan yatak örtüsü
Yarım saate varmadan evdeki bütün çarşaflar, pikeler, yorganlar, yastıklar salonun ortasına yığılmış oluyordu. - Elif Şafak
-
Bu kumaştan yapılan
Gece sıcak olduğu için üzerine yalnız ince bir pike örtü örttük. - Reşat Nuri Güntekin
- Uçağın yüksekten, hedef üzerine büyük bir açı ile inmesi
- Uçağın yüksekten hedefin üzerine dik olarak saldırması
- Yüksek bir yerden suya dik olarak dalma
Ata Sözleri ve Deyimler
- pike yapmak
- İyi ayrılamama sebebiyle un veya irmik içerisinde kalmış olan, gözle görülebilen, iri ve koyu renkli kepek vb. parçacık
ŞOKE (Kelime Kökeni: Fransızca choqué)
- `Birdenbire şaşırtmak, hoşa gitmeyecek bir şey yapmak` anlamlarındaki şoke etmek ve `birdenbire şaşırmak, hoşa gitmeyecek bir şeyle karşılaşmak` anlamlarındaki şoke olmak deyimlerinde kullanılan bir söz