[isim]

• Kekre olma durumu

[ünlem]

[argo]

• `İlgisi yok, ne ilgisi var` anlamlarında kullanılan bir söz

[isim]

• Kelek olma durumu

Ata Sözleri ve Deyimler

• keleklik etmek

[sıfat]

• Kertiği olan

  Ali bakırı çıkmış, kenarları kertikli bir sahanla getirdiği suyu anasının yanına koydu. - Orhan Kemal

[isim]

• Kekelemek işi

[-i]

[argo]

• Kandırmak

[isim]

• Bazı işçi ve satıcıların araç veya gereçlerini koymak için bellerine taktıkları, gözlere ayrılmış, bez, tahta, meşin veya metal bağ

[sıfat]

• Kemer yapmaya elverişli

  Kemerlik deri.

[isim]

• Gübrelik

[isim]

• Kenar bölümünü oluşturan şey

  Balkon kenarlığı. Tablo kenarlığı.

[isim]

• Kerkinmek işi

[isim]

• Kesin olma durumu, katiyet

  Bu sözde kesinlik yok.

[felsefe]

• Bir bilginin, bir kanaatin şüpheye düşmeden onaylanması durumu

[isim]

[hayvan bilimi]

• Bir tür deve olan teke ile iki hörgüçlü erkek devenin geriye melezlenmesiyle elde edilen bir tür deve

[isim]

• Kertilmek işi

[isim]

• Kesik olma durumu

• Ansızın duyulan hâlsizlik, kırıklık, yorgunluk

Ata Sözleri ve Deyimler

• kesiklik vermek

[sıfat]

• Tadı az kekre olan

  Buzlaşmış, hafifçe kekremsi birayı büyük bir zevk duyarak içti. - Cahit Uçuk

• Genzi yakan, buruk (koku)

  Bu kekremsi kokunun dimağa tesirini bu semtte yatıp kalkanlar bilirler. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

• Suratı asık, yüzü gülmeyen (kimse)