KAŞBASTI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

KAŞBASTI harflerini içeren 5 harfli 29 kelime bulunuyor. 5 harfli KAŞBASTI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BASIŞ12, BAKIŞ11, BATIŞ11, AKBAŞ10, BAŞTA10, BAŞKA10, BAŞAT10, BAŞAK10, SATIŞ10, TAŞSI10, BASKI9, BASIK9, BASTI9, SABIK9, AKTAŞ8, BASAK8, BASTA8, BATKI8, BATIK8, TAŞAK8, BATAK7, ISKAT7, KASIT7, SAKIT7, TABAK7, ASKAT6, SAKAT6, TAKSA6, TAKAS6

ASKAT

[isim]

[matematik]

  • Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri

    Metrenin askatları desimetre, santimetre ve milimetredir.

SAKAT (Kelime Kökeni: Arapça saḳaṭ)

[sıfat]

  • Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, engelli, özürlü

    Ben gördüğünüz gibi bir sakat askerim, malul. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • Bozuk veya eksik

    Sakat bir anlatım.

    Sakat bir iş.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakata gelmek
  • sakat olmak

TAKSA (Kelime Kökeni: Latince)

[isim]

  • Pulu yapıştırılmadan veya eksik yapıştırılarak gönderilen mektup için alıcının cezalı olarak ödediği posta ücreti

Birleşik Kelimeler: taksa pulu

TAKAS (Kelime Kökeni: Arapça taḳāṣṣ)

[isim]

  • Değişim

[ticaret]

  • İki ülke arasında yapılan alışverişin karşılıklı olarak malla ödenmesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takas etmek
  • takas tukas etmek

BATAK

[isim]

  • Üzerine basıldığında çöken çamurlaşmış toprak

    İnsan bu kumda, bir batakta gibi yürür, ayağını güç çeker, her adımda bir günlük yol zahmeti duyar. - Falih Rıfkı Atay

  • Kötü durum, içinden çıkılmaz iş

    Bu bataktan kendini kurtarmaya çalıştıkça büsbütün saplandığını dehşetle görüyordu. - Reşat Nuri Güntekin

  • Elde bulunan kâğıtlara göre o turda kaç adet el kazanacağı üzerine tahminde bulunup en az, tahmin ettiği kadar el kazanmaya dayalı bir iskambil oyunu

[sıfat]

[mecaz]

  • Hayır gelmez, yarar sağlamaz, batmış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • batağa saplanmak

Birleşik Kelimeler: batakhane, karabatak

ISKAT (Kelime Kökeni: Arapça isḳāṭ)

[isim]

[eskimiş]

  • Düşürme, aşağı atma
  • Düşürülme

[din bilgisi]

  • Ölenlerin kılınmamış namazları ve tutulmamış oruçları için verilen sadaka

KASIT (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣd)

[isim]

  • Amaç, istek, maksat

    Benim durumumdan kasıt, günbegün artış kaydeden içki tüketimimdi. - Elif Şafak

  • Öldürmeyi, yaralamayı veya zarar vermeyi isteme, kötü niyet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kastı olmak

Birleşik Kelimeler: kastetmek, suikast

SAKIT (Kelime Kökeni: Arapça sāḳiṭ)

[sıfat]

  • Düşen, düşmüş
  • Hükmü kalmamış, eski önemini yitirmiş

[isim]

  • Düşük

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakıt olmak

Birleşik Kelimeler: ceninisakıt

TABAK (Kelime Kökeni: Arapça ṭabaḳ)

[isim]

  • Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap

    Kadın masaya tabak, kaşık koyuyor. - Aka Gündüz

[sıfat]

  • Bu kabın alacağı miktarda olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tabak gibi

Birleşik Kelimeler: kayık tabak, balık tabağı, çorba tabağı, iftar tabağı, kahve tabağı, ordövr tabağı, piyata tabağı, servis tabağı

[isim]

  • Sepici

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tabak sevdiği deriyi taştan taşa (veya yerden yere) çalar

Birleşik Kelimeler: tabakhane

AKTAŞ

[isim]

[mineraloji]

  • Lüle taşı

BASAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Merdiven

BATKI

[isim]

  • Hüsran

[ticaret]

  • İflas

Ata Sözleri ve Deyimler

  • batkıya uğramak

BATIK

[sıfat]

  • Batmış

    Batık gemi on kulaçta yan yatıyordu. - Halikarnas Balıkçısı

[isim]

  • Herhangi bir nedenle su altında kalmış yerleşim birimi, gemi vb

[isim]

  • Genellikle ayak başparmağında görülen tırnağın kenarındaki derinin tırnağın üstüne doğru büyümesi veya tırnağın deriyi delerek batması

[mecaz]

  • İflas etmiş

TAŞAK

[isim]

[kaba konuşmada]

  • Er bezi, erkeklik bezi, haya

BASKI

[isim]

  • Bir eserin basılış biçimi veya durumu

    Baskı yanlışlıkları yüzünden kapatılan gazeteler vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Bası sayısı

    Bu gazetenin baskısı yüz bindir.

  • Bir eserin tekrarlanarak yapılan baskı işlemlerinden her biri, edisyon

    Sözlüğün yeni baskısı.

  • Giysinin içine kıvrılıp dikilen kenarı

    Etek baskısı.

  • Hak ve özgürlükleri kısıtlayarak zor altında bulundurma durumu, tahakküm

    Politik baskıların yanı sıra daha başka yasaklara da bağlıydık. - Necati Cumalı

  • Bir maddeyi sıkıp ezen alet

[spor]

  • Top oyunlarında karşı takım oyuncusunun hareketini ve sonuç almasını engellemek amacıyla uygulanan yakın savunma durumu, pres

[ruh bilimi]

  • Belirli ruhsal etkinlik ve süreçleri, kişinin isteği dışında bilinçaltına itmesi veya bu itilenlerin bilince çıkmasını önleme durumu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • baskı altında tutmak
  • baskıda kalmak
  • baskıdaki altından askıdaki salkım yeğdir
  • baskı yapmak

Birleşik Kelimeler: baskı grubu, baskı kalıbı, baskı resim, baskı sayısı, düz baskı, ipek baskı, lüks baskı, oyma baskı, taş baskı, ters baskı, toplumsal baskı