KAŞAĞILAMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

KAŞAĞILAMAK harflerini içeren 6 harfli 24 kelime bulunuyor. 6 harfli KAŞAĞILAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KAŞAĞI17, KAĞŞAK16, AĞALIK14, AĞLAMA14, AŞILMA11, ALIŞMA11, AKIŞMA11, ALAŞIM11, KAŞIMA11, MAAŞLI11, MAŞALI11, ŞAMALI11, ŞAKIMA11, KIŞLAK10, KALKIŞ10, MAŞALA10, AMALIK8, IKLAMA8, KAKIMA8, KAMALI8, KILMAK8, AKLAMA7, KALKMA7, KALMAK7

AKLAMA

[isim]

  • Aklamak işi, ibra

Birleşik Kelimeler: aklama belgesi

KALKMA

[isim]

  • Kalkmak işi

    Sabahları erken kalkmayı sevmeyen, gece geç yatan gececi kişilerdensiniz. - Tomris Uyar

KALMAK

[nesnesiz]

  • Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek

    Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı. - Tarık Buğra

  • Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak

    Arabada yalnız dört çocuk kalmıştı. - Osman Cemal Kaygılı

[-de]

  • Konaklamak, konmak

    Hemen karargâha yerleşmezsem ne geri dönebilir ne de otelde kalabilirdim. - Falih Rıfkı Atay

[-le]

  • Oturmak, yaşamak

    Tam beş sene benimle beraber kaldı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Eğleşmek
  • Hayatını sürdürmek, yaşamak

    O aileden bir bu çocuk kaldı.

  • Varlığını korumak, sürdürmek

    Eniştemizin iptidai kalmış huyları da vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[-de]

  • Oyalanmak, vakit geçirmek

    Kısa bir süre tezgâhın önünde kaldı. - Necati Cumalı

  • Sınıf geçmemek

    Çocukların içinde kalanlar da var geçenler de.

[-de]

  • İşlemez, yürümez duruma gelmek

    Araba yarı yolda kaldı.

[-e]

  • İleriye atılmak, ertelenmek

    Mahkeme ayın on sekizine kaldı. - Sait Faik Abasıyanık

[-de]

  • Bir şeyle kaplanmak, bir şeye bulanmak

    Oda duman içinde kaldı.

[-de]

  • Bir işi belli bir noktada bırakmak, ara vermek

    Bugün iş maddesinde kaldık.

[-den]

  • Miras olarak geçmek

    Çiftlik ana babasından kalmış.

[-den]

  • Yapamamak

    Misafir geldi, gezmeden kaldık.

  • Belli bir gelirle geçinmek zorunda bulunmak

    Refika, valide, iki kerime kaldık mı biz iki bin kuruş tekaüt maaşına. - Haldun Taner

[-le]

  • Yetinmek

    Yalnız dayak atmakla kalmadı, onu işinden de çıkardı.

[-le]

  • Sınırlanmak

    Amasya'da iken karşılaştığımız vaziyet yalnız Şeyh Recep Vakası ile kalmadı. - Atatürk

  • Herhangi bir durumu sürdürmek

[yardımcı fiil]

  • Olmak, herhangi bir durumda bulunmak

    Fatma'nın yemek çantası olmasaydı dün aç kalmıştık. - Falih Rıfkı Atay

[yardımcı fiil]

  • Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e), -ıp (-ip) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur

    Bakakalmak.

    Şaşakalmak.

    Donakalmak. Şaşırıp kalmak. Donup kalmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... den kalır yeri yok
  • ... ye kalsa (veya kalırsa)
  • kaldı ki

Birleşik Kelimeler: kala kala, geri kalmış

ÂMÂLIK

[isim]

  • Görme engellilik

IKLAMA

[isim]

  • Iklamak işi

KAKIMA

[isim]

  • Kakımak işi

KAMALI

[sıfat]

  • Kaması olan

    Kamalı top.

KILMAK

[yardımcı fiil]

  • Etmek, yapmak

KIŞLAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Kışın barınılan yer
  • Kışın orduların, göçebe oymakların hayvanlarıyla birlikte yayladan inip konakladıkları yer

KALKIŞ

[isim]

  • Kalkma işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalkışa geçmek

Birleşik Kelimeler: kalkış yarışı

MAŞALA (Kelime Kökeni: Ermenice)

[isim]

[halk ağzında]

  • Bağ ve bahçelerde kenarları set biçiminde birbirinden ayrılan, genellikle dikdörtgen toprak parçası

AŞILMA

[isim]

  • Aşılmak durumu

    Fakat asıl temennim onların daha yüksek düşünceler için aşılması gereken basamaklar olmasıdır. - Mehmet Kaplan

ALIŞMA

[isim]

  • Alışmak işi, istinas, ülfet

    İşin çetinliği devam ve alışma sayesinde hissedilmez olur. - Necip Fazıl Kısakürek

AKIŞMA

[isim]

  • Akışmak işi

[dil bilimi]

  • Bir sıraya gelen ses, hece veya kelimelerin birbirleriyle uyuşarak kulağa hoş ve dile kolay gelen bir bütün oluşturması

ALAŞIM

[isim]

[kimya]

  • Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita

Birleşik Kelimeler: alaşım korozyonu, bakır alaşımı