Kaş ile Başlayan Kelimeler
KAŞ ile başlayan 65 kelime bulunuyor. Başında KAŞ olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kaş kelimesinin anlamı nedir? Kaş ile biten kelimeler. İçinde kaş olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
13 Harfli Kelimeler
KAŞELETTİRMEK17
12 Harfli Kelimeler
KAŞAĞILANMAK24, KAŞAĞILATMAK24, KAŞELETTİRME16
11 Harfli Kelimeler
KAŞAĞILAMAK23, KAŞAĞILATMA23, KAŞAĞILANMA23, KAŞINDIRMAK19, KAŞANDIRMAK18, KAŞIKLATMAK16, KAŞIKLANMAK16, KAŞARLANMAK15
10 Harfli Kelimeler
KAŞAĞILAMA22, KAŞIKLAYIŞ20, KAŞIKÇILIK19, KAŞINDIRMA18, KAŞANDIRMA17, KAŞIKLAMAK15, KAŞIKLANMA15, KAŞIKLATMA15, KAŞARLANMA14, KAŞELENMEK14, KAŞELETMEK14
9 Harfli Kelimeler
KAŞPUSİYE20, KAŞINTILI15, KAŞIKLAMA14, KAŞELEMEK13, KAŞELENME13, KAŞELETME13, KAŞKARİKO13, KAŞMERLİK13
8 Harfli Kelimeler
KAŞKAVAL17, KAŞIKÇIN16, KAŞBASTI15, KAŞIKLIK13,
7 Harfli Kelimeler
KAŞIKÇI15, KAŞINIŞ15, KAŞESİZ14, KAŞIMAK12, KAŞINMA12, KAŞINTI12, KAŞALOT11, KAŞANMA11, KAŞARLI11, KAŞEKSİ11, KAŞLAMA11
6 Harfli Kelimeler
KAŞAĞI17, KAŞIMA11, KAŞMİR10, KAŞKOL10, KAŞMER10, KAŞANE9, KAŞELİ9
5 Harfli Kelimeler
KAŞİF14, KAŞIK9, KAŞLI9, KAŞAR8, KAŞAN8
4 Harfli Kelimeler
KAŞE7
3 Harfli Kelimeler
KAŞ6
KAŞ
-
Gözlerin üzerinde kemerli birer çizgi oluşturan kısa kıllar
Alnında boncuk boncuk terler birikmişti, kaşlarının üstüne doğru sızıyordu. - Mahmut Yesari
- Eyerin ön ve arkasındaki çıkıntılı bölüm
- Sarp kayalık, uçurum
- Bağ ve bahçelerde toprak yığarak yapılan sınır, set
- Ocağın veya şöminenin üst tarafında bulunan, üzerine malzeme konulan çıkıntı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kaş (veya kaşını) yıkmak
- kaş göz etmek
- kaş göz işareti yapmak
- kaşı (veya kaşları) çatılmak
- kaşını gözünü eğmek
- kaşının altında gözün var dememek
- kaş ile göz, gerisi söz
- kaşla göz arasında
- kaşlarını çatmak
- kaş yapayım derken (veya yaparken) göz çıkartmak (veya çıkarmak)
Birleşik Kelimeler: kaşbastı, kaş jölesi, çatık kaş, çatma kaş, karakaş, baca kaşı, civankaşı, eyer kaşı, ocak kaşı, yüzük kaşı
- Antalya iline bağlı ilçelerden biri
KAŞE (Kelime Kökeni: Fransızca cachet)
- Damga, mühür
- Belirlenmiş sürelerde çalışanlara ödenen ücret
-
Toz ilaçların içine konulduğu, yutulmaya uygun, güllaçtan küçük kap
Cebinden bir hap kutusu çıkarıp iki kaşeyi bir arada yuttu. - Haldun Taner
- Kalın, kışlık bir tür yün kumaş
KAŞAR
- Koyun sütünden yapılan, genellikle tekerlek biçiminde, sarımtırak, yağlı bir peynir
Birleşik Kelimeler: kaşar peyniri
KAŞAN
- Hizmet veya binek hayvanları durup işeme
Birleşik Kelimeler: kaşan yeri
KÂŞANE (Kelime Kökeni: Farsça kāşāne)
-
Büyük, süslü köşk, saray vb. yapı
Akrabalarıyla kâşaneler kurarak nasıl yerleştikleri hiç kimsenin gözünden kaçmıyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
KAŞELİ
- Kaşesi olan
- İşverenin, kendisine başkaca bir yükümlülüğü olmadan çalışma süresine göre ücret verdiği kimse
KAŞIK
- Sulu veya bazı ufak taneli yiyecekleri ağza götürmeye yarayan saplı sofra aracı
- Ucu iğneli kaşık biçimindeki olta
Ata Sözleri ve Deyimler
- kaşık atmak (veya çalmak)
- kaşık kadar
- kaşıkla verip kepçeyle geri almak
- kaşıkla yedirip sapıyla (gözünü) çıkartmak
- kaşık sallamak
Birleşik Kelimeler: kaşık çalımı, kaşık düşmanı, kaşık havası, kaşık kaşık, kaşık otu, kaşık oyunu, kaşık tırnak, çalakaşık, tahta kaşık, çay kaşığı, çorba kaşığı, kahve kaşığı, tatlı kaşığı
KAŞLI
-
Herhangi bir nitelikte kaşı olan
Çatık kaşlı adam. İnce kaşlı kadın. Kaşlı yüzük.
Birleşik Kelimeler: kaşlı gözlü, çatık kaşlı, dört kaşlı, kalem kaşlı, samur kaşlı
KAŞMİR (Kelime Kökeni: Fransızca cachemire)
- İnce, sık bir tür yün
-
Bu yünden yapılmış
Kaşmir kazak.
KAŞKOL (Kelime Kökeni: Fransızca cache-col)
-
Boyun atkısı, atkı
Bir tanesi çenesine yün bir kaşkol bağlamış. - Sait Faik Abasıyanık
KAŞMER
- Soytarı
KAŞALOT (Kelime Kökeni: Fransızca cachalot)
- İspermeçet balinası
- Aptal, budala
KAŞANMA
- Kaşanmak işi
KAŞARLI
-
Kaşarla yapılmış
Kaşarlı tost.
- Hoşa gitmeyen bir harekete veya bir işe alışarak artık ondan üzüntü duymayan
- Oyunda açıkgöz, kurnaz olan
KAŞEKSİ (Kelime Kökeni: Fransızca cachexie)
- Kötü beslenme, süreğen veya kötücül bir hastalığın seyri sırasında oluşan ileri derecede zayıflık, bitkinlik ve çöküntü durumu