KAZINMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
KAZINMAK harflerini içeren 5 harfli 28 kelime bulunuyor. 5 harfli KAZINMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KIZMA10,
KANKA
- Kardeş kadar yakın olan kimse
ANMAK
-
Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etmek veya onu düşünmek, zikretmek, hatırlamak
Onun bu fedakârlığını her yerde, her zaman minnetle anacağım. - Peyami Safa
- Bir armağanla birinin gönlünü almak
-
Adlandırmak
Onu, başka Tahirlerden ayırt etmek için `Temiz Tahir` diye anarlardı.
AKMAK
-
Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek
Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış. - Sait Faik Abasıyanık
- Sıvı maddeler aşağıya yönelmek
- Sıvı bir madde bir yerden çıkmak
-
Bir kap veya bir yer, içindeki veya üstündeki sıvıyı sızdırmak
Dam akıyor.
-
Art arda ve toplu olarak gitmek
Öfkeli insanlar, el ele, omuz omuza Taksim'e doğru akıyorlardı. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Kumaş yıpranıp iplikleri erimeye başlamak
Çarşafın kumaşı da yer yer akmış, buruşmuştu. - Refik Halit Karay
- Boya birbirine karışmak
-
Sürüp gitmek
Nedim divanında bir kaside vardır, müjgân üstüne, hicran üstüne, umman üstüne kafiyeleri ve redifleriyle akar. - Yahya Kemal Beyatlı
- Zaman çabuk geçmek
- Karışmak, katılmak
- Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- akacak kan damarda durmaz
- akan sular durmak
- akara kokara bakma, çuvala girene bak
- akarı kokarı olmamak
- akarına bırakmak
- akıp gitmek
- akmasa da damlar
Birleşik Kelimeler: akan yıldız, akarsu, akaryakıt
AKMAN
- Bozulmamış, saf, temiz
KANIK
- Kanaatkâr
- Tokgözlü
KANMA
- Kanmak işi
KAMAN
- Kırşehir iline bağlı ilçelerden biri
KAKMA
- Kakmak işi
-
Ağaç üzerinde veya diğer ahşap malzemede, mobilyada, belirlenmiş desen ve çizimlere göre oyulmuş yuvalara gümüş, sedef vb. süs maddeleri kakılıp oturtularak yapılan iş
Pirinç kakmaları donuk donuk ışıldayan hamam kapısını iterek içeri girdi. - Cahit Uçuk
Birleşik Kelimeler: kakma aşı, sedef kakma
MAKAK (Kelime Kökeni: Fransızca macaque)
- Güneydoğu Asya'da yaşayan kuyruklu bir maymun (Macacus)
KAKIM (Kelime Kökeni: Arapça ḳāḳum)
- Sansargillerden, yazın esmer kırmızı, kışın beyaz renkli kürkü değerli, etçil hayvan, as (I), ermin (Mustela erminea)
ANZAK (Kelime Kökeni: İngilizce anzac)
- Birinci Dünya Savaşı sırasında kurulan, Avustralya veya Yeni Zelanda birliklerinin ortak adı
KAZAK (Kelime Kökeni: Fransızca casaque)
-
Baştan geçirilerek giyilen, genellikle kollu, örme üst giysisi
Kazak ördüm ağladım / İlmek ilmek bağladım - Halk türküsü
- Jokeylerin giydiği, göz alıcı renklerde bir ceket türü
Birleşik Kelimeler: balıkçı kazağı
- Rusya'da ve İran'da ayrı bir sınıf oluşturan atlı asker
- Karısına söz geçirebilen, dediğini yaptırabilen erkek, kılıbık karşıtı
- Kazakistan Cumhuriyeti'nde yaşayan Türk soylu halk veya bu halktan olan kimse
- Güney Rusya'da yaşayan Slavlaşmış bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse
Birleşik Kelimeler: Kazak çömelmesi
KAZAN
-
Çok miktarda yemek pişirmeye veya bir şey kaynatmaya yarayan büyük, derin kap
Koca bir kazan patates kaynattık. - Aka Gündüz
-
Buhar makinelerinde, kalorifer tesisatında, suyun kaynatıldığı büyük derin kap
Kazan patladı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kazan (biri) kepçe
- kazanı kapalı kaynamak
- kazan kaldırmak (veya devirmek)
- kazan kaynamayan yerde maymun oynamaz
Birleşik Kelimeler: kazan dairesi, kazandibi, kazan kebabı, kazan taşı, banyo kazanı, boyama kazanı, buhar kazanı, cadı kazanı, çamaşır kazanı, kalorifer kazanı
ZANKA (Kelime Kökeni: Rusça)
- İki atlı kızak
AZMAN
- Aşırı gelişmiş
- Kerestelik tomruk
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... azmanı
Birleşik Kelimeler: azmankaya, istavrit azmanı