KAZANÇSIZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

KAZANÇSIZ harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli KAZANÇSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KAZAZ11, ANSIZ10, SIKÇA10, SIZAK10, SAÇIK10, SAKIZ10, SIÇAN10, ÇIKAN9, ÇAKIN9, KIZAN9, NAKIZ9, SAÇAK9, SAZAN9, SAZAK9, ANZAK8, ÇANAK8, KAZAN8, ZANKA8, KASNI7, NAKIS7, SANIK7, SAKIN7, AKSAN6

AKSAN (Kelime Kökeni: Fransızca accent)

[isim]

  • Bir ülkenin insanlarına veya bir çevreye özgü söyleyiş özelliği

    Sesi tok, aksanı düzgündü. - Necip Fazıl Kısakürek

[dil bilgisi]

  • Vurgu

Birleşik Kelimeler: aksanı bozuk

KASNI

[isim]

  • Çadıruşağı, şeytantersi ağacı vb. bitkilerden elde edilen bir zamk

NAKIS (Kelime Kökeni: Arapça nāḳiṣ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Eksik, tam olmayan, bitmemiş, noksan

[mecaz]

  • Özrü, kusuru olan

[isim]

[matematik]

  • Eksi

[zarf]

  • Eksik, tam olmayan, bitmemiş, noksan biçimde

    Nakıs kalan bilgilerimizi ikmale uğraşırlar. - Hüseyin Cahit Yalçın

SANIK

[isim]

[hukuk]

  • Suçlu olduğu sanılarak mahkemeye sevk edilmiş kimse, maznun

    Reis, salonu boşalttı ve idam kararını da sanıkların gıyabında okudu. - Necip Fazıl Kısakürek

SAKIN

[ünlem]

  • Asla

    Aman matmazel, sakın dışarı çıkmayınız! - Sait Faik Abasıyanık

  • `Korkulacak bir durum olmasın` anlamında kullanılan bir söz

    Sakın bulaşıcı bir hastalık olmasın!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakın ha!

ANZAK (Kelime Kökeni: İngilizce anzac)

[isim]

[tarih]

  • Birinci Dünya Savaşı sırasında kurulan, Avustralya veya Yeni Zelanda birliklerinin ortak adı

ÇANAK

[isim]

  • Toprak, metal vb. bir maddeden yapılmış yayvan, çukurca kap

    Oradaki sigara çanağından bir Gelincik alıp yaktıktan sonra anlattı. - Burhan Felek

  • Göz çukuru

    Kanlı çanaklarından fırlayan iri parlak gözleri, pek korkunç bakıyordu. - Ömer Seyfettin

[bitki bilimi]

  • Çiçeğin en dışında bulunan yeşil yaprakların tümü

[coğrafya]

  • Çevresine göre alçakta bulunan, derinliği genişliğinden az olan arazi

[sıfat]

[mecaz]

  • Göstermelik, yalan yanlış, önceden belirlenmiş sonucu almaya yönelik

    O sayfaları hazırlayanlar karşımızdaki cephenin dolduruşuyla bir çanak anket düzenlediler. - Refik Erduran

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar
  • çanak tutmak (veya açmak)
  • çanak yalamak

Birleşik Kelimeler: çanak ağızlı, çanak anten, çanak çömlek, çanak üzengi, çanak yalayıcı, çanak yaprak, Çanakkale, ayrı çanak yapraklılar, bitişik çanak yapraklılar, bülbül çanağı, çadır çanağı, çirişçi çanağı, dilenci çanağı, ışık çanağı, şarap çanağı

KAZAN

[isim]

  • Çok miktarda yemek pişirmeye veya bir şey kaynatmaya yarayan büyük, derin kap

    Koca bir kazan patates kaynattık. - Aka Gündüz

  • Buhar makinelerinde, kalorifer tesisatında, suyun kaynatıldığı büyük derin kap

    Kazan patladı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kazan (biri) kepçe
  • kazanı kapalı kaynamak
  • kazan kaldırmak (veya devirmek)
  • kazan kaynamayan yerde maymun oynamaz

Birleşik Kelimeler: kazan dairesi, kazandibi, kazan kebabı, kazan taşı, banyo kazanı, boyama kazanı, buhar kazanı, cadı kazanı, çamaşır kazanı, kalorifer kazanı

ZANKA (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

  • İki atlı kızak

ÇIKAN

[isim]

[matematik]

  • Çıkarma işleminde bütünden alınan sayı

ÇAKIN

[isim]

  • Kıvılcım
  • Şimşek

KIZAN

[isim]

[halk ağzında]

  • Erkek çocuk
  • Silahlı köy delikanlısı

    Kızanlarla köyün eşiğinde ertesi gün öğle vakti, Menderes Köprüsü'ndeki köpekleri tepelemeye ant içtik. - Halide Edip Adıvar

  • Çoluk çocuk

Birleşik Kelimeler: kız kızan

[isim]

[halk ağzında]

  • Dişi köpek, kedi gibi hayvanların çiftleşme isteği gösterdikleri durum veya zaman

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kızana gelmek

NAKIZ (Kelime Kökeni: Arapça naḳż)

[isim]

[eskimiş]

  • Bozma, çözme
  • Kırma

Birleşik Kelimeler: nakzetmek

SAÇAK

[isim]

  • Bazı giyim eşyalarında veya döşemeliklerde kumaş kenarlarına dikilen süslü iplikten püskül

    Perdenin saçağı.

  • Görünüşü bu püskülü andıran

    Bak gene bir tutam saçak tütün kalmadı. Bana yalnız tozları kalıyor. - Memduh Şevket Esendal

  • Havlu, halı vb.nin kenarı boyunca sarkan püskül
  • Bir yapının herhangi bir bölümünü güneş ve yağmurdan korumak için, o bölümden dışarı taşan ve altı boşta olarak yapılan bölüm

    Han bekçisi, saçağın altındaki döşeğinde hâlâ uyumaktaydı. - İhsan Oktay Anar

[fizik]

  • Bir gaz ortama yerleştirilen ve yüksek bir potansiyel verilen ve nesnenin yüzeyinde oluşan ışık olayı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • saçak öpmek

Birleşik Kelimeler: saçak bulut, saçak kök, salkım saçak

SAZAN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Sazangillerden, Avrupa, Asya ve Amerika'nın tatlı sularında yaşayan, sırt yüzgeci uzun, eti beğenilen kılçıklı bir balık (Cyprinus carpio)

[argo]

  • Kolay kandırılan, aldatılabilen kimse

Birleşik Kelimeler: aynalı sazan, pullu sazan, yeşilsazan