KAZANÇSIZ ile Oluşan Kelimeler (KAZANÇSIZ Kelime Türetme)
KAZANÇSIZ harflerinden oluşan 96 kelime bulunuyor. KAZANÇSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kazançsız kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
9 Harfli Kelimeler
KAZANÇSIZ20
7 Harfli Kelimeler
KAZASIZ15, ÇANAKSI12
6 Harfli Kelimeler
ÇANSIZ14, KAZANÇ12, ANASIZ11, ISKAÇA11, KANSIZ11, KASINÇ11
5 Harfli Kelimeler
KAZAZ11, ANSIZ10, SIKÇA10, SIZAK10, SAÇIK10, SAKIZ10, SIÇAN10, ÇIKAN9, ÇAKIN9, KIZAN9, NAKIZ9, SAÇAK9, SAZAN9, SAZAK9, ANZAK8, ÇANAK8, KAZAN8, ZANKA8, KASNI7, NAKIS7
Tümünü Gör
4 Harfli Kelimeler
SAÇI9, ANIZ8, AZIK8, AÇIK8, AÇKI8, ÇAKI8, KAÇI8,
Tümünü Gör
3 Harfli Kelimeler
ZAÇ9, AÇI7, AZI7, ÇIN7, KIZ7, KIÇ7, SAÇ7, SAZ7, AZA6, ÇAN6, ÇAK6, KAÇ6, KAZ6, NAZ6, ZAN6, ASI5, SIK5, ANI4, ASA4, ASK4
Tümünü Gör
2 Harfli Kelimeler
AÇ5, AZ5, AS3, AN2, AK2
AN (Kelime Kökeni: Arapça ān)
-
Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika
Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir. - Cemil Meriç
Ata Sözleri ve Deyimler
- anı anına uymamak
- an meselesi
Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı
- İki tarla arasındaki sınır
-
Zihin
An bulanıklığı. An yorgunluğu.
AK
- Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı
- Bu renkte olan
-
Beyaz leke
Bir gözünde akı var.
- Temiz
- Dürüst
-
Sıkıntısız, rahat
Ak günler göresin.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ak akçe kara gün içindir
- ak dediğine kara demek
- ak don kara don geçitte belli olur
- ak gün ağartır, kara gün karartır
- akı ak karası kara
- akı karası geçitte belli olur
- akım derken bokum demek
- ak koyun kara koyun geçit başında belli olur
- ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
- ak koyunun kara kuzusu da olur
- ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
- akla karayı seçmek
- ak sakaldan yok sakala gelmek
Birleşik Kelimeler: ak ağa, akağaç, akamber, akasma, akbaba, akbakla, akbalık, akbalıkçıl, akbasma, akbaş, ak benek, akbuğday, akburçak, akciğer, akçöpleme, akdarı, ak demir, akdiken, akdoğan, akdut, ak gözlü, akgünlük, akhardal, ak kan, akkaraman, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, akkor, akkuş, akkuyruk, aklevrek, ak madde, akmantar, ak pak, akpas, akpelin, ak saçlı, aksakal, ak sakallı, aksedir, aksoğan, aksöğüt, aksu, aksuna, aksungur, ak sülümen, aktaş, aktavşan, aktöre, aktutma, ak yazı, ak yel, ak yem, Ak Yıldız, akyuvar, akzambak, yüzü ak, göz akı, yumurta akı, yüz akı
AS
- Kakım
- İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey
-
Bir işte başta gelen (kimse veya şey)
As oyuncu.
Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön
- Arsenik elementinin simgesi
ANI
-
Geçmişte yaşanmış çeşitli olaylardan belleğin sakladığı her türlü iz, hatıra
Fakültemizin sütunlu salonu binlerce gencin yoğun duygularının, önemli anılarının mekânıdır. - Ayla Kutlu
-
Yaşanmış olayların anlatıldığı yazı türü, hatıra
Halit Ziya Uşaklıgil'in anılarını topladığı 'Kırk Yıl'ın son ciltleri şiire başladığım yıllarda çıkıyordu. - Necati Cumalı
ASA (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣā)
- Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek
- İhtiyarların baston yerine kullandıkları uzun sopa
Birleşik Kelimeler: mareşallik asası
ASK (Kelime Kökeni: Fransızca asque)
- Asklı mantarlara özgü üreme organı
ASI
- Asma işi
- Afiş
Ata Sözleri ve Deyimler
- asıda olmak (veya kalmak)
SIK
-
Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı
Ağaçları sık bir bahçe. Sık saç.
- Çok bulunan, çok rastlanan
- Kısa zaman aralıklarıyla, az aralıklarla
-
Aralıksız olarak, aralarında az aralık bırakarak
Çiçekleri çok sık diktik.
Birleşik Kelimeler: sıkboğaz, sık otlatma, sık sık
AÇ
-
Yemek yemesi gereken, tok karşıtı
Aç ne yemez, tok ne demez. - Divanü Lügati't-Türk
-
Yiyecek bulamayan
Ben hem öksüzüm hem yetimim hem de tam 23 saattir açım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Gözü doymaz, haris
Ne aç adam!
-
Çok istekli, hevesli
Her zamanki gibi bilgiye aç, her zamanki gibi ağızları lafla, kafaları düşünceyle dolu çalçene yaratıklarız. - Ayla Kutlu
-
Karnı doymamış olarak
Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense. - Orhan Kemal
Ata Sözleri ve Deyimler
- acından kimse ölmemiş
- acından ölmek
- aç açık kalmak
- aç aç ile yatınca arada dilenci doğar
- aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez
- aç at yol almaz, aç it av almaz
- aç ayı oynamaz
- aç bırakmak
- aç doymam, tok acıkmam sanır
- aç doyurmak
- aç elini kora sokar
- aç esner, âşık gerinir
- aç gezmektense tok ölmek yeğdir
- açın gözü ekmek teknesinde olur
- açın imanı olmaz
- açın karnı doyar, gözü doymaz
- açın koynunda ekmek durmaz
- açın kursağına çörek dayanmaz
- açın uykusu gelmez
- aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun
- aç ile eceli gelen söyleşir
- aç kalmak
- aç köpek fırın deler
- aç kurt aslana saldırır
- aç kurt gibi
- aç kurt yavrusunu yer
- aç ne yemez, tok ne demez
- aç susuz kalmak
- aç tavuk kendini arpa ambarında sanır
- aç, yanından kaç
Birleşik Kelimeler: aç açına, aç biilaç, açgöz, aç karnına, gözü aç, karnı aç
AZ
-
Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı
Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
- Azot elementinin simgesi
ASIK
-
Somurtkan
O zaman işin rengi değişir, asık yüzünün morluğu uçup giderdi. - Orhan Kemal
- Asılı
Birleşik Kelimeler: asık surat, yüzü asık
ASKI
-
Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne
Durumu hiç değilse bir süre kurtarmak için giysiyi bir askıya takıp duvardaki çiviye astım. - Ayla Kutlu
- Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı
- Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ
- Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması
- Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç
- Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener
-
Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk
Üzüm askısı. Ayva askısı.
- Yeni yapılan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş
- Gelinin odasına asılan süs
- Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat
- Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye
- İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı
- Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül
Ata Sözleri ve Deyimler
- askıda bırakmak
- askıda kalmak
- askı olmak
- askıya almak
- askıya çıkarmak
- askıya çıkmak
Birleşik Kelimeler: bağırsak askısı, boru askısı, elbise askısı, su askıları
ISKA
- Üzerinde durmama, önem vermeme
-
Boşa çıkarma, rast getirememe
Güzel bir orta ile gole mal olan bir ıskayı ayırt edemez. - Haldun Taner
- Hedefi tutturamama, amaca ulaşamama
Ata Sözleri ve Deyimler
- ıska geçilmek
- ıska geçmek
KISA
-
Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı
Kısa boylu Japon cinsi bile sporla üç parmak uzadı. - Ahmet Haşim
-
Az süren, uzun olmayan
Türk milleti en kısa zaman içinde yeni harflerle okumaya, yazmaya başladı. - Etem İzzet Benice
-
Ayrıntısı çok olmayan
Kısa bilgi. Kısa yazı.
-
Kısa olan şey
Uzun lafın kısası.
-
Kısaca, kısaltarak
Kısa konuştu.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kısa günün kârı
- kısa günün kârı az olur
- kısa kes Aydın havası olsun
- kısa kesmek
- kısa tutmak
Birleşik Kelimeler: kısa çizgi, kısa dalga, kısa devre, kısa far, kısa görüşlü, kısa kafalı, kısa mesafe, kısa mesaj, kısa ömürlü, kısa ünlü, kısa vadeli, kısayol, kısa yoldan, sözün kısası
SANI
-
Sanma durumu veya sonucu, zan, zehap
Söylediklerimiz, yazdıklarımız, hayatın birtakım konulara bölünmüş olduğu sanısını sürdürüp yalanı berkitmekten başka neye yarar? - Nurullah Ataç
Ata Sözleri ve Deyimler
- sanısına kapılmak