KAYINVALİDELİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

KAYINVALİDELİK harflerini içeren 6 harfli 58 kelime bulunuyor. 6 harfli KAYINVALİDELİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DAVALI15, VİDALI15, DİVLEK14, DİVANİ14, DİVANE14, EVLİYA14, KLAVYE14, VADELİ14, VİLADİ14, VİKAYE14, VİDALA14, VANDAL14, VALİDE14, VİYANA14, KAVLIK13, AİLEVİ12, ALEVLİ12, EVİNLİ12, KALEVİ12, KAVELA12, KAVLAK12, DAYALI11, YANDIK11, ADLİYE10, DAYLAK10, DALYAN10, YEDİLİ10, AYAKLI9, AYNALI9, ADAKLI9, ALAYLI9, KILADE9, YANLIK9, YAKALI9, ADİLİK8, AKLİYE8, DİLLEK8, DAKİKA8, DİKLİK8, DİKİNE8, İADELİ8, İYELİK8, KİLDAN8, KİNAYE8, KANYAK8, KANDİL8, KAYNAK8, LİKİDE8, LEYLAK8, LADİNİ8, ANALIK7, ALKALİ6, İLLAKİ6, İLİNEK6, KLİNİK6, KALKAN6, KELLİK6, LAKLAK6

ALKALİ (Kelime Kökeni: Fransızca alcali)

[isim]

[kimya]

  • Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı

Birleşik Kelimeler: alkali metaller, alkalimetre

İLLAKİ (Kelime Kökeni: Arapça illā + Farsça ki)

[zarf]

  • İlla

    Bildiğimiz şeyleri bilebilmek için illaki bir alamet bekleriz. - Elif Şafak

İLİNEK

[isim]

[felsefe]

  • Bir şeye zorunluluk sonucu bağlı olmayan, onun özünde bulunmayan, rastlantı ile olan nitelik, araz

KLİNİK (Kelime Kökeni: Fransızca clinique)

[isim]

[tıp]

  • Hastanın bakıldığı, muayene edildiği yer

    Onu, anlamını yitiren kliniğe ayaklarının alışkanlığı götürüyordu. - Tarık Buğra

  • Hekim olacak öğrencilerin hasta başında uygulamalı olarak ders gördükleri hasta koğuşu

[sıfat]

  • Vücut muayenesinde görülen (hastalık belirtisi)

    Klinik belirtiler çoğu kez bir hastalığın teşhisi için yetmeyebilir.

Birleşik Kelimeler: klinik araştırma, klinik vaka

KALKAN

[isim]

  • Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık
  • Toplum olaylarında güvenlik görevlilerinin çeşitli saldırı araçlarından kendilerini ve başkalarını korumak için kullandıkları, özel olarak yapılmış korumalık

[mecaz]

  • Koruyucu

    Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalkan etmek
  • kalkan olmak

Birleşik Kelimeler: kalkan bezi, kılıçkalkan

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Yan yüzergillerden, büyük, yassı, derisi düğme veya çivi denilen birtakım sivri kemiklerle örtülü, beyaz etli balık, kalkan balığı (Scophtalmus maximus)

Birleşik Kelimeler: kalkan balığı, kalkan böcekleri, çivisiz kalkan

KELLİK

[isim]

  • Kel olma durumu

    Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor. - Ömer Seyfettin

  • Vücudun kıllı yerlerinde üreyen bir tür mantarın, kılların dökülmesine yol açtığı bulaşıcı bir hastalık
  • Çıplak, bitkisiz yer

LAKLAK (Kelime Kökeni: Arapça laḳlāḳ)

[isim]

  • Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses

[mecaz]

  • Ara vermeden söylenilen saçma sapan söz dizisi, gevezelik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • laklak etmek

ANALIK

[isim]

  • Anne olma durumu

    Yazarların analığa ve analarına yaklaşımları da çeşitlidir doğallıkla. - Adalet Ağaoğlu

  • Anne olma duygusu
  • Anne yerini tutan veya anne kadar yakınlık gösteren kadın
  • Anaca davranış

[halk ağzında]

  • Üvey ana

    Benim analığımın yetiştiği konak da çok çok büyükmüş. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analık etmek
  • analık fenalık

Birleşik Kelimeler: sütanalık

ADİLİK

[isim]

  • Bayağılık, düşüklük, aşağılık

AKLİYE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳliyye)

[isim]

[eskimiş]

[tıp]

  • Akıl hastalıkları ile ilgili hekimlik kolu

    Akliye hekimi.

  • Akıl hastalıkları ile ilgili hastane bölümü

[felsefe]

[toplum bilimi]

  • Akılcılık

DİLLEK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Dedikoducu

DAKİKA (Kelime Kökeni: Arapça daḳīḳa)

[isim]

  • Bir saatlik zamanın altmışta biri

    Burada, kırk beş dakika kadar, elleri daima kelepçeli, bir koltukta bekleyiş veya bekletiliş. - Necip Fazıl Kısakürek

  • An, zaman

    Bundan sonra sizi her dakika arayacağım. - Cahit Uçuk

[matematik]

  • Bir derecenin altmışta biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dakikası dakikasına uymamak

Birleşik Kelimeler: dakika başı, o dakika, son dakika, dakikası dakikasına

DİKLİK

[isim]

  • Dik olma durumu

Birleşik Kelimeler: başı diklik

DİKİNE

[zarf]

  • Dikey olarak, diklemesine

    Alnı da bir enlemesine, bir dikine kırış kırış oluyordu. - Tarık Buğra

[mecaz]

  • İnadına

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dikine gitmek

Birleşik Kelimeler: dikine tıraş

İADELİ

[sıfat]

  • İadeli taahhütlü

[isim]

[edebiyat]

  • Divan edebiyatında her beytin son sözünü sonraki beytin ilk sözü yapma biçiminde ortaya çıkan söz sanatı, iade

Birleşik Kelimeler: iadeli taahhütlü