KAYINVALİDE Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

KAYINVALİDE harflerini içeren 6 harfli 30 kelime bulunuyor. 6 harfli KAYINVALİDE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kayınvalide ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Kayınvalide olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DAVALI15, VİDALI15, DİVLEK14, DİVANE14, EVLİYA14, KLAVYE14, VADELİ14, VİKAYE14, VİDALA14, VANDAL14, VALİDE14, VİYANA14, KALEVİ12, KAVELA12, DAYALI11, YANDIK11, ADLİYE10, DAYLAK10, DALYAN10, AYAKLI9, AYNALI9, ADAKLI9, KILADE9, YANLIK9, YAKALI9, AKLİYE8, KİLDAN8, KİNAYE8, KANDİL8, ANALIK7

ANALIK

[isim]

  • Anne olma durumu

    Yazarların analığa ve analarına yaklaşımları da çeşitlidir doğallıkla. - Adalet Ağaoğlu

  • Anne olma duygusu
  • Anne yerini tutan veya anne kadar yakınlık gösteren kadın
  • Anaca davranış

[halk ağzında]

  • Üvey ana

    Benim analığımın yetiştiği konak da çok çok büyükmüş. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analık etmek
  • analık fenalık

Birleşik Kelimeler: sütanalık

AKLİYE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳliyye)

[isim]

[eskimiş]

[tıp]

  • Akıl hastalıkları ile ilgili hekimlik kolu

    Akliye hekimi.

  • Akıl hastalıkları ile ilgili hastane bölümü

[felsefe]

[toplum bilimi]

  • Akılcılık

KİLDAN (Kelime Kökeni: Farsça gildān)

[isim]

[eskimiş]

  • İçine sabun, lif, kese, kına, kil konan bakırdan yapılmış kap

KİNAYE (Kelime Kökeni: Arapça kināye)

[isim]

  • Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz

    Babam bu kinayeyi anlardı sanırım fakat anlamamazlıktan gelirdi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Üstü kapalı, sitemli, dokunaklı söz

    Demek lokantadaki kinayeler hep ona karşıydı. Aleyhine bir şeyler kuruluyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[edebiyat]

  • Bir sözü gerçek anlamının dışında kullanma sanatı

KANDİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳindīl)

[isim]

  • İçinde sıvı bir yağ ve fitil bulunan kaptan oluşmuş aydınlatma aracı

    Gece kandili birdenbire sönmüş, oda zifirî karanlık kesilmişti. - Ömer Seyfettin

  • Kandil gecesi

[argo]

  • Çok sarhoş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kandilin yağı tükenmek

Birleşik Kelimeler: kandil çiçeği, kandil çöreği, kandil gecesi, kandil günü, kandil simidi, kandil yağı, gök kandil, kör kandil, top kandil, Berat Kandili, idare kandili, meryemanakandili, Mevlit Kandili, Miraç Kandili, Regaip Kandili

AYAKLI

[sıfat]

  • Ayağı olan

    Odanın ortasına üç ayaklı masayı koymuş, etrafına sandalyeleri diziyordu. - Peyami Safa

  • Bir destekle yere dayanan

    Ayaklı kadeh.

  • Ayakla işletilen

    Ayaklı dikiş makinesi.

Birleşik Kelimeler: ayaklı ansiklopedi, ayaklı canavar, ayaklı gazete, ayaklı koşma, ayaklı kütüphane, ayaklı mâni, iki ayaklı, kan ayaklı, kanı ayaklı, çift ayaklılar, çok ayaklılar, dört ayaklılar, karından ayaklılar, kolsu ayaklılar, kürek ayaklılar, on ayaklılar, perde ayaklılar, yüzgeç ayaklılar

AYNALI

[sıfat]

  • Aynası olan

    Hemen aynalı dolabını açtı, en iyi çarşafını çıkararak acele giyinmeye başladı. - Peyami Safa

[argo]

  • Parlak yüzlü, yakışıklı, güzel

    Vah vah, aynalı şeydi doğrusu, kayartonun elinden kurtaramadınız. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: aynalı sazan

ADAKLI

[sıfat]

  • Adağı olan, adak adamış olan

[isim]

[halk ağzında]

  • Nişanlı

[isim]

  • Bingöl iline bağlı ilçelerden biri

KILADE (Kelime Kökeni: Arapça ḳilāde)

[isim]

[eskimiş]

  • Gerdanlık, boyna takılan süs eşyası

YANLIK

[isim]

  • Kahvaltıda ve diğer öğünlerde ana yiyeceğin yanında verilen çerez türü veya domates, salatalık vb. yiyecekler

YAKALI

[sıfat]

  • Herhangi bir biçimde yakası olan

    Damat orta yaşlı bir zat olup kadife yakalı lacivert bir palto giymişti. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: yakalı kamçılılar, altın yakalı, beyaz yakalı, çelik yakalı, mavi yakalı, pembe yakalı, yeşil yakalı

[isim]

[halk ağzında]

  • Boynu üzerinde manto yakasına benzeyen tüyleri bulunan bir tür güvercin

ADLİYE (Kelime Kökeni: Arapça ʿadliyye)

[isim]

  • Hukuk ve adalet işlerini gören devlet kuruluşları
  • Hukuk ve adalet işlerinin görüldüğü resmî yapı

    Onun telaşlı adımlarla binadan çıkıp karşıdaki adliyeye girdiğini gördüler. - Reşat Enis

Birleşik Kelimeler: adliye mahkemesi, adliye teşkilatı

DAYLAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Dişi deve

[sıfat]

  • Çıplak

    Develer daylak / Sevenler aylak / Sen kimin yârisin / Her yanın oynak - Halk türküsü

DALYAN (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • Deniz, göl ve ırmakların kıyılara yakın yerlerinde ağ ve kazıklarla oluşturulan, büyük balık avlama yeri

    Dalyanda hamlacılar kaçıştı, deniz bir cam kadar sert ve hareketsiz. - Abidin Dino

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dalyan gibi

Birleşik Kelimeler: dalyan ağı, dalyan çorbası, dalyan köftesi, dalyan sepeti, dalyan tarlası, dalyan yeri

DAYALI

[sıfat]

  • Dayanmış olan

    Yalıda panjurları açık bir pencereye / Sarmaşıklar içinden bir merdiven dayalı - Enis Behiç Koryürek

  • İlgili, dair, müstenit, mebni

    Bütün komiklikler de aşağı yukarı aynı duyguya dayalıdır. - Necip Fazıl Kısakürek

[zarf]

  • Dayanarak, dayanmış bir biçimde

    Telsizi kapatmış, dirsekleri masaya dayalı, kara kara düşünüyor. - Ahmet Ümit

Birleşik Kelimeler: dayalı döşeli, deneye dayalı