KAYINBİRADERLİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

KAYINBİRADERLİK harflerini içeren 6 harfli 125 kelime bulunuyor. 6 harfli KAYINBİRADERLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BADİYE12, BEDAYİ12, BİNYIL11, BALDIR11, BALAYI11, DAYALI11, İBRADI11, YANDIK11, ARDİYE10, ADLİYE10, BİLDİK10, BİRDEN10, BİYELİ10, BİRYAN10, BRANDA10, BARDAN10, BARDAK10, BADİRE10, BADELİ10, BAKİYE10, BEYLİK10, BENDİR10, BAYRAK10, BAYLAN10, BAYKAN10, DAYLAK10, DALYAN10, DİLBER10, ENBİYA10, RADYAN10, YABANİ10, YİLBİK10, YEDİLİ10, YARDAK10, AYARLI9, AYAKLI9, AYNALI9, AYIRAN9, ADAKLI9, AKDARI9, BALKIR9, DARLIK9, KILADE9, YANLIK9, YAKALI9, YAKARI9, YARALI9, YARLIK9, ADİLİK8, AKLİYE8, ALBENİ8, BİNLİK8, BİRLİK8, BİRLER8, BERLİN8, BANKER8, BAKİRE8, BAKKAL8, BALKAR8, BALKAN8, BALİNA8, BAKLAN8, BERRAK8, BERİKİ8, BENLİK8, BİENAL8, DİNERİ8, DİRLİK8, DAKİKA8, DİKLİK8, DİKİNE8, DERİLİ8, ERİYİK8, ERBAİN8, EKABİR8, İADELİ8, İYELİK8, İBRANİ8, İLARYA8, KİLDAN8, KİNAYE8, KİNDAR8, KANYAK8, KANDİL8, KALBEN8, KABARE8, KABİLE8, KABİNE8, KADRİL8, KADİRİ8, KADRAN8, KENDİR8, KAYNAR8, KAYRAK8, KAYRAN8, KAYNAK8, LİKİDE8, LAEDRİ8, LADİNİ8, RİYALA8, RAKİBE8, RADİKA8, YARLİK8, ARILAR7, ARKALI7, ARALIK7, ARAKLI7, ANALIK7, İRANLI7, KIRNAK7, KİRALI7, KARLIK7, KARALI7, KIRKAR7, ARKAİK6, ARNİKA6, İLİNEK6, KLİNİK6, KRAKER6, KARİNE6, KARİNA6, KARELİ6, KALKAN6, KALKER6, RENKLİ6

ARKAİK (Kelime Kökeni: Fransızca archaïque)

[sıfat]

  • Güzel sanatlarda klasik çağ öncesinden kalan

[edebiyat]

  • Konuşulan ve yazılan dilde, kullanımdan düşmüş olan (eski söz veya deyim)

ARNİKA (Kelime Kökeni: İtalyanca arnica)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Öküzgözü (I)

İLİNEK

[isim]

[felsefe]

  • Bir şeye zorunluluk sonucu bağlı olmayan, onun özünde bulunmayan, rastlantı ile olan nitelik, araz

KLİNİK (Kelime Kökeni: Fransızca clinique)

[isim]

[tıp]

  • Hastanın bakıldığı, muayene edildiği yer

    Onu, anlamını yitiren kliniğe ayaklarının alışkanlığı götürüyordu. - Tarık Buğra

  • Hekim olacak öğrencilerin hasta başında uygulamalı olarak ders gördükleri hasta koğuşu

[sıfat]

  • Vücut muayenesinde görülen (hastalık belirtisi)

    Klinik belirtiler çoğu kez bir hastalığın teşhisi için yetmeyebilir.

Birleşik Kelimeler: klinik araştırma, klinik vaka

KRAKER (Kelime Kökeni: Fransızca cracker)

[isim]

  • Bir tür gevrek ve tuzlu bisküvi

KARİNE (Kelime Kökeni: Arapça ḳarīne)

[isim]

[eskimiş]

  • Karışık bir iş veya sorunun anlaşılmasına, çözümlenmesine yarayan durum, ipucu
  • Belirti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karine ile anlamak

KARİNA (Kelime Kökeni: İtalyanca carena)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemi omurgası
  • Gemi teknesinin su içinde kalan bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karina etmek
  • karinaya basmak

KARELİ

[sıfat]

  • Karelere bölünmüş, üstünde kareleri olan, damalı, satrançlı

    Dokuz kat elbiseniz arasında, iri siyah kareli elbisenizi bulamamışlar. - Necip Fazıl Kısakürek

KALKAN

[isim]

  • Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık
  • Toplum olaylarında güvenlik görevlilerinin çeşitli saldırı araçlarından kendilerini ve başkalarını korumak için kullandıkları, özel olarak yapılmış korumalık

[mecaz]

  • Koruyucu

    Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalkan etmek
  • kalkan olmak

Birleşik Kelimeler: kalkan bezi, kılıçkalkan

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Yan yüzergillerden, büyük, yassı, derisi düğme veya çivi denilen birtakım sivri kemiklerle örtülü, beyaz etli balık, kalkan balığı (Scophtalmus maximus)

Birleşik Kelimeler: kalkan balığı, kalkan böcekleri, çivisiz kalkan

KALKER (Kelime Kökeni: Fransızca calcaire)

[isim]

[mineraloji]

  • Kireç taşı

Birleşik Kelimeler: sedefli kalker

RENKLİ

[sıfat]

  • Beyaz dışında başka rengi veya renkleri olan

    Havaya renkli fişekler atıyordu. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Neşeli, canlı, ilgi çekici

    Masallar folklor bakımından da türkülerden daha seyyal ve ekseriya daha renkli olurlar. - Asaf Halet Çelebi

[mecaz]

  • Kendine özgü, ilginç, çarpıcı nitelikleri olan (kimse)

    Renkli bir politikacı.

[isim]

[sinema]

  • Doğadaki renkleri olduğu gibi görüntüye aktarmayı gözeten film

Birleşik Kelimeler: renkli basın, renkli devrim, renkli film, renkli işitme, renkli televizyon, tek renkli

ARILAR

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Tek tek veya bir topluluk düzeni içinde yaşayan, vücutları, özellikle karınları ve arka ayakları kıllarla örtülü zar kanatlılar familyası

Birleşik Kelimeler: yaprak arıları

ARKALI

[sıfat]

  • Arkası olan

[mecaz]

  • Koruyanı, dayanağı olan, pistonlu, iltimaslı

    Kadronun dört yüzden yukarısı masabaşında bile oturmayan arkalıların. - Rıfat Ilgaz

ARALIK

[isim]

  • Ara

    İki masa arasında bir metre aralık var.

  • Uygun, elverişli durum, fırsat
  • Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor
  • Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel
  • Tuvalet
  • Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas

[sıfat]

  • Yarı açık, tam kapanmamış

    İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu. - Çetin Altan

[ekonomi]

  • Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre

[fizik]

  • Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık

[müzik]

  • İki nota arasındaki perde uzaklığı

[müzik]

  • Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk

    Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır.

[spor]

  • Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aralık vermek

Birleşik Kelimeler: aralık korozyonu, aralık oyunu, bir aralık, dar aralık, o aralık, hava aralığı, tavan aralığı

[isim]

  • Iğdır iline bağlı ilçelerden biri

ARAKLI

[isim]

  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri