KAYINBİRADER Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

KAYINBİRADER harflerini içeren 6 harfli 40 kelime bulunuyor. 6 harfli KAYINBİRADER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kayınbirader ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Kayınbirader olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BADİYE12, BEDAYİ12, İBRADI11, YANDIK11, ARDİYE10, BİRDEN10, BİRYAN10, BRANDA10, BARDAN10, BARDAK10, BADİRE10, BAKİYE10, BENDİR10, BAYRAK10, BAYKAN10, ENBİYA10, RADYAN10, YABANİ10, YARDAK10, AYIRAN9, AKDARI9, YAKARI9, BANKER8, BAKİRE8, BERRAK8, ERBAİN8, EKABİR8, KİNAYE8, KİNDAR8, KABARE8, KABİNE8, KADRAN8, KENDİR8, KAYNAR8, KAYRAN8, RAKİBE8, RADİKA8, ARNİKA6, KARİNE6, KARİNA6

ARNİKA (Kelime Kökeni: İtalyanca arnica)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Öküzgözü (I)

KARİNE (Kelime Kökeni: Arapça ḳarīne)

[isim]

[eskimiş]

  • Karışık bir iş veya sorunun anlaşılmasına, çözümlenmesine yarayan durum, ipucu
  • Belirti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karine ile anlamak

KARİNA (Kelime Kökeni: İtalyanca carena)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemi omurgası
  • Gemi teknesinin su içinde kalan bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karina etmek
  • karinaya basmak

BANKER (Kelime Kökeni: Fransızca banquier)

[isim]

  • Banka sahibi
  • Para, altın vb. taşınır değerlerin ticaretiyle uğraşan kimse

    Parayı aldıktan sonra harekete geçmediğinden aleyhine banker tarafından dava açılıyor. - Refik Halit Karay

[mecaz]

  • Çok zengin kimse

BAKİRE (Kelime Kökeni: Arapça bākire)

[sıfat]

  • Cinsel ilişkide bulunmamış (dişi), kızoğlan, kızoğlankız, erden

    Bu mahallede bakire kızları bakkal dükkânına bile yollamıyorlar. - Peyami Safa

BERRAK (Kelime Kökeni: Arapça berrāḳ)

[sıfat]

  • Aydınlık, açık

    Bu sabah hava berrak / Bu sabah her şey billurdan gibi - Cahit Sıtkı Tarancı

  • Duru, temiz

    Hiçbir yerde buradakinden daha saf ve berrak sulara tesadüf etmedim. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

ERBAİN (Kelime Kökeni: Arapça erbaʿ īn)

[isim]

[eskimiş]

  • Rumi takvimde 22 Aralık'tan 31 Ocak gününe kadar süren kırk günlük kış dönemi

EKÂBİR (Kelime Kökeni: Arapça ekābir)

[isim]

[eskimiş]

  • Büyükler, devlet büyükleri, ileri gelenler

    Kaymakam beyin hemen arkasında kalan ekâbiri umursamadan sıtma doktoru da kalkmıştı. - Tarık Buğra

[alay yollu]

  • Kendini beğenmiş kimse

    Senin gibi ekâbir bir adam bu tür haberlerin peşinde koşturmaz. - Ahmet Ümit

KİNAYE (Kelime Kökeni: Arapça kināye)

[isim]

  • Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz

    Babam bu kinayeyi anlardı sanırım fakat anlamamazlıktan gelirdi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Üstü kapalı, sitemli, dokunaklı söz

    Demek lokantadaki kinayeler hep ona karşıydı. Aleyhine bir şeyler kuruluyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[edebiyat]

  • Bir sözü gerçek anlamının dışında kullanma sanatı

KİNDAR (Kelime Kökeni: Farsça kīndār)

[sıfat]

  • Öç almak isteyen, kin tutan, kinci, kinli

    Kuru, kemikli yüzü solgun, duruşu ciddi, kara gözleri kindardı. - Kerim Korcan

KABARE (Kelime Kökeni: Fransızca cabaret)

[isim]

  • Çeşitli gösterilerin yapıldığı eğlence yeri
  • Meyhane

Birleşik Kelimeler: kabare tiyatrosu

KABİNE (Kelime Kökeni: Fransızca cabinet)

[isim]

  • Bakanlar Kurulu, hükûmet
  • Hekim muayenehanesi

    Rengi doktor kabinelerinin kapılarındaki cilalı siyah levhalar gibi parlıyor. - Aka Gündüz

  • Kabin

    Bir kabineye girip soyundum. - Sait Faik Abasıyanık

  • Hela

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kabine çekilmek
  • kabine düşmek

KADRAN (Kelime Kökeni: Fransızca cadran)

[isim]

  • Saat, pusula vb. araçlarda, üzerinde yazı, rakam veya başka işaretler bulunan düzlem

    Gün kadranında çarşamba, yerini perşembe ile değiştirdi. - Haldun Taner

[fizik]

  • Ölçek

KENDİR

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kenevir

[sıfat]

  • Kenevirden yapılmış

KAYNAR

[sıfat]

  • Kaynamakta olan

    Bir kaynar su kazanından dışarı fırlar gibi kendini caddenin serin havasına attı. - Peyami Safa

  • Çok sıcak

[isim]

  • Yeni doğum yapmış anneye ve konuklara sunulan tatlı içecek

[isim]

[halk ağzında]

  • Kaynak, pınar

[isim]

  • Kaynarca