KAYNAŞTIRMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler
KAYNAŞTIRMAK harflerini içeren 8 harfli 60 kelime bulunuyor. 8 harfli KAYNAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AYTIŞMAK15,
AKTARMAK
- Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek
- Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek
- Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak
- Toprağı altı üstüne gelecek bir biçimde iyice bellemek
-
İletmek, bildirmek
Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır. - Haldun Taner
- Bir kitabı başından sonuna kadar okumak
- Birinin başka biriyle telefonla konuşmasını sağlamak
- Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak
-
Alıntılamak
Onun yerine Salâh Birsel'in bir şiirini aktaracağız. - Salâh Birsel
- Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak
-
Tür değişikliği yapmak
Romanı dizi filme aktarmak.
- Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak
- Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek
AKMANTAR
- Tadı güzel ve besleyici bir tür mantar, keçi mantarı (Agaricus campestris)
KANTARMA
-
Azılı atları zapt etmek için dillerini bastıracak biçimde yapılmış demir araç
Gururu okşanılan bir erkek ise ağzına kantarma geçirilmiş bir küheylan kadar âcizdir, elinizde esirdir. - Hüseyin Cahit Yalçın
KANATMAK
-
Kanamasına yol açmak veya kanamasını sağlamak
Kendilerine acındırmak için yalandan kavgaya tutuşup birbirlerinin saçlarını başlarını yoldular. Yüzlerini kanattılar. - Lâtife Tekin
TARANMAK
-
Tarama işi yapılmak
Saçlar, sımsıkı taranmış, fırçalanmış, ensesinde bir topuz yapılmıştı. - Halide Edip Adıvar
-
Kendi başını taramak
Bugün bu tarağımla taranmıştım. - Sait Faik Abasıyanık
- Dikkatlice bir şey aramak
ANIRTMAK
- Anırmasını sağlamak
KANIRMAK
-
Bir şeyi eğip zorlayarak yerinden çıkarmak veya çıkarmaya çalışmak
Ağacın dalını kanırmak.
Çiviyi kanırmak.
KANIRTMA
- Kanırtmak işi
KARINMAK
- Sallanarak karışmak
- Çiftleşmek
TIKANMAK
-
Tıkama işine konu olmak
Anlattıklarını dinledikçe sanki hava borum tıkanmış da deniz baskısından iliklerim gözlerimden pırtlıyormuş gibi sıkılıyorum. - Halikarnas Balıkçısı
- İştahı kalmayıp yemek yiyememek
-
Soluk alamamak, soluğu kesilmek
Hâlâ tıkanmış, boğulmuş gibi kesik kesik nefes alan Lâle'ye bir kere daha baktı. - Ömer Seyfettin
TAKINMAK
- Kendine takmak
-
Bir nitelik veya durum almak
Takındığı bu sıfatı boynundaki kravattan fazla mühimsediği de yoktu. - Falih Rıfkı Atay
AYARTMAK
-
Baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak
Allah'ı ileri sürerek kadınları ayartacak aklınca. - Refik Halit Karay
- Kandırmak
- Birini, çalıştığı yerden ayırıp başkasının yanında çalışmaya kandırmak
KAYNAMAK
-
Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak
Su, 100 °C'de kaynar.
-
Yiyecek, içecek pişmek, haşlanmak
Doktorun sade kaynamış kahvesini söylemesini bekledi ve garson gider gitmez konuştu. - Tarık Buğra
- Yerden çıkmak
- Kırık, çatlak kemik veya metal parçalar eski durumunu almak, birbirine yapışmak
- Yara kapanmak, iyileşmek
-
Mayalı bir şey kabarıp köpürmek
Şıra kaynamış.
- Mide ekşimek
-
Çalkantı durumunda olmak, dalgalanmak
Deniz kaynıyor.
-
Çok miktarda bulunmak
Burası karınca kaynıyor.
-
Gizli bir iş çevirmek, için için hazırlanmak
Burada bir iş kaynıyor.
-
Gerektiği gibi yapılamamak
Lafa daldık, ders kaynadı.
-
Artmak, çoğalmak, yoğunlaşmak
Gittikçe kaynayıp kabaran bir hiddet, taşmak raddesine gelmiş kelimelerle dudaklarına kadar çıkıp titriyordu. - Halit Ziya Uşaklıgil
- Coşmak, heyecanlanmak
- Bir yerde huzursuzluk, tedirginlik olmak
-
Arada kaybolmak
Değerli bir çalışma kaynadı gibi geliyor bana. - Selim İleri
Ata Sözleri ve Deyimler
- kaynayan kazan kapak tutmaz
KAYNATMA
- Kaynatmak işi
KAYTARMA
-
Kaytarmak işi
Kaytarmaya kalkıştım mı öfkeleniyor, çıkışıyor bana. - Tomris Uyar