KAYNAŞMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
KAYNAŞMAK harflerini içeren 5 harfli 29 kelime bulunuyor. 5 harfli KAYNAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
YAŞAM11,
KANKA
- Kardeş kadar yakın olan kimse
ANMAK
-
Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etmek veya onu düşünmek, zikretmek, hatırlamak
Onun bu fedakârlığını her yerde, her zaman minnetle anacağım. - Peyami Safa
- Bir armağanla birinin gönlünü almak
-
Adlandırmak
Onu, başka Tahirlerden ayırt etmek için `Temiz Tahir` diye anarlardı.
AKMAK
-
Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek
Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış. - Sait Faik Abasıyanık
- Sıvı maddeler aşağıya yönelmek
- Sıvı bir madde bir yerden çıkmak
-
Bir kap veya bir yer, içindeki veya üstündeki sıvıyı sızdırmak
Dam akıyor.
-
Art arda ve toplu olarak gitmek
Öfkeli insanlar, el ele, omuz omuza Taksim'e doğru akıyorlardı. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Kumaş yıpranıp iplikleri erimeye başlamak
Çarşafın kumaşı da yer yer akmış, buruşmuştu. - Refik Halit Karay
- Boya birbirine karışmak
-
Sürüp gitmek
Nedim divanında bir kaside vardır, müjgân üstüne, hicran üstüne, umman üstüne kafiyeleri ve redifleriyle akar. - Yahya Kemal Beyatlı
- Zaman çabuk geçmek
- Karışmak, katılmak
- Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- akacak kan damarda durmaz
- akan sular durmak
- akara kokara bakma, çuvala girene bak
- akarı kokarı olmamak
- akarına bırakmak
- akıp gitmek
- akmasa da damlar
Birleşik Kelimeler: akan yıldız, akarsu, akaryakıt
AKMAN
- Bozulmamış, saf, temiz
KANMA
- Kanmak işi
KAMAN
- Kırşehir iline bağlı ilçelerden biri
KAKMA
- Kakmak işi
-
Ağaç üzerinde veya diğer ahşap malzemede, mobilyada, belirlenmiş desen ve çizimlere göre oyulmuş yuvalara gümüş, sedef vb. süs maddeleri kakılıp oturtularak yapılan iş
Pirinç kakmaları donuk donuk ışıldayan hamam kapısını iterek içeri girdi. - Cahit Uçuk
Birleşik Kelimeler: kakma aşı, sedef kakma
MAKAK (Kelime Kökeni: Fransızca macaque)
- Güneydoğu Asya'da yaşayan kuyruklu bir maymun (Macacus)
KAYAK
- Kar, su veya çim üzerinde kaymak için ayağa takılan araç, ski
- Bu aracı kullanarak yapılan spor
Birleşik Kelimeler: kayakevi, tekerlekli kayak, asfalt kayağı, çim kayağı, su kayağı
KAYAN
- Kayarak yer değiştiren
- Yassı, düz, kat kat oluşmuş taş
- Dağdan inen sel
YANAK
-
Yüzün göz, kulak ve burun arasındaki bölümü
Dedim dilber yanakların kızarmış / Dedi çiçek taktım gül yarasıdır - Âşık Ömer
- Lastik tekerlekli taşıtlarda lastiğin jant ile yere temas eden bölümü arasında kalan yan yüzeyi
Ata Sözleri ve Deyimler
- yanağına kan gelmek
- yanağından kan damlamak
Birleşik Kelimeler: yanak yanağa
AYMAK
-
Kendine gelmek, aklı başına gelmek, ayılmak
Bırak gece yarısı hoşbeşi Allah aşkına, aydım artık gidip yatayım. - Sait Faik Abasıyanık
- Gerçeği anlamak
KAŞAN
- Hizmet veya binek hayvanları durup işeme
Birleşik Kelimeler: kaşan yeri
KAYMA
- Kaymak (II) işi
- Herhangi bir nedenle filmin atlaması, görüntünün perdeye veya ekrana tam olarak gelmemesi
Birleşik Kelimeler: anlam kayması, toprak kayması
MAYNA (Kelime Kökeni: İtalyanca maina)
- Yelken indirme, fora karşıtı
-
Bırakılma, son verilme
Kavga mayna oldu.
-
`İndir` anlamında kullanılan bir seslenme sözü
Martı'ya beş metre kala `mayna!` diye bağrıldı. - Halikarnas Balıkçısı
Ata Sözleri ve Deyimler
- mayna etmek