KAYMAKALTI Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

KAYMAKALTI harflerini içeren 8 harfli 22 kelime bulunuyor. 8 harfli KAYMAKALTI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYILTMAK12, AYIKLAMA12, KAYMAKLI12, KAYKILMA12, KAYITMAK12, YIKATMAK12, YAMAKLIK12, YALITMAK12, YAKILMAK12, YAKMALIK12, YATMALIK12, YATILMAK12, AYAKALTI11, TAYLAMAK11, YALATMAK11, YATAKLIK11, ATKILAMA10, KITLAMAK10, KATILMAK10, TIKLAMAK10, TAKILMAK10, KATLAMAK9

KATLAMAK

[-i]

  • Kâğıt, kumaş vb. nesneleri üst üste kat oluşturacak biçimde bükmek

    Gazeteleri itina ile katlayıp cebine koydu. - Sait Faik Abasıyanık

  • Arttırarak çoğaltmak

    Parasını ikiye katladı.

ATKILAMA

[isim]

  • Atkılamak işi, argaçlama

KITLAMAK

[-i]

  • Isırmak

[mecaz]

  • İncitmek

KATILMAK

[-e]

[nesnesiz]

  • Katma işi yapılmak

    Süte su katılmış.

  • Bir topluluğa girmek, iştirak etmek, iltihak etmek

    Üç dört ev ötedeki boş arsada çocukların oyunlarına katıldım. - Necati Cumalı

  • Ortak olmak, benimsemek

    Her konuya kibar bir ses ve bir iki sözcükle katılmak özenindeydi. - Çetin Altan

[mecaz]

  • Hak vermek

    Bu çekilmenin bir yanıltmaca olabileceğini söyleyen komutanlarına katılmadı. - Nezihe Araz

[nesnesiz]

  • Aşırı derecede gülme, ağlama, gıdıklanma, korkma vb. tepkiler sırasında, solunum kaslarının kasılmasından dolayı soluk kesilmek

    Babam biraz surat astı ama anam katıldı gülmekten. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katıla katıla ağlamak
  • katıla katıla gülmek

TIKLAMAK

[-i]

  • Bir yere hafifçe vurarak `tık` sesi çıkarmak

    Girmeden önce kapıyı tıkladı.

[-e]

  • Bilgisayarda, ağ sayfalarında bağlantılara ulaşmak amacıyla fare ile düğmeye veya bağlantı adresine dokunmak, kliklemek

TAKILMAK

[nesnesiz]

  • Takma işi yapılmak

    O gece üst katla bizim odayı birleştiren merdivenin üstüne koca kapak takıldı. - Ayla Kutlu

[-e]

  • Bir yere iliştikten veya dokunduktan sonra oradan kurtulamamak

    Önünü çok iyi göremeyen hayvanın ayağı bir taşa takıldı. - Osman Cemal Kaygılı

[-e]

  • Engelle karşılaşıp geçici olarak işlemez duruma gelmek

    İğne bir müddetten beri plağın bozuk yerine takılmış, ha babam ha, bir melodiyi tekrar edip duruyordu. - Haldun Taner

[-e]

  • Bir yerde bir süre kalmak, oyalanmak

    Yolda bir arkadaşına takıldı.

[-e]

[mecaz]

  • Olumsuz veya aksayan, eksik bir yanını görerek üstünde durmak

    Son günlerde bir de usta sözüne takılır oldum. - Nezihe Meriç

[-e]

[mecaz]

  • Kızdırmak, üzmek, şaşırtmak amacıyla şaka yollu konuşmak

    İstasyon memuru onun şehre seyrek indiğini bildiğinden her seferinde takılır. - Haldun Taner

[-e]

[argo]

  • Biriyle, bir toplulukla sık sık birlikte olmak, onlara katılmak

[-e]

[argo]

  • Kahvehane, meyhane vb.ne sık sık gitmek, eğlenmek

[-e]

  • Birinin sürekli peşinden gitmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takılıp kalmak

AYAKALTI

[isim]

[mecaz]

  • Gelip geçenlerin çok olduğu yer

    Burası o kadar ayakaltı idi ki değme polis hafiyesinin aklına gelmezdi. - Aka Gündüz

  • Ortalık

    Kitabı ayakaltına bırakma.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayakaltına almak
  • ayakaltında bırakmak
  • ayakaltında dolaşmak

TAYLAMAK

[nesnesiz]

  • Kısrak doğurmak

YALATMAK

[-e]

[-i]

  • Yalama işini yaptırmak

YATAKLIK

[sıfat]

  • Yatak yapmaya uygun

[isim]

  • Üzerine yatak serilen tahta veya maden kerevet, karyola

    Yataklığın etrafında bir şeyin dolaştığına, süründüğüne dikkat ettim. - Halit Ziya Uşaklıgil

[isim]

[mecaz]

  • Suçluları barındırma, gizlice yardım etme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yataklık yapmak (veya etmek)

AYILTMAK

[-i]

  • Ayılmasını sağlamak

    Ağaçlar arasından sızan ikindi güneşi ve minarelerden ilahi sesleniş onları ayılttı. - Ahmet Kabaklı

AYIKLAMA

[isim]

  • Ayıklamak işi

    Tepsiye üç ölçü pirinç koydu, pencere ışığında ayıklamaya başladı. - Oktay Rifat

KAYMAKLI

[sıfat]

  • Kaymağı olan

    Kaymaklı süt.

  • Üzerine veya içine kaymak konulmuş olan

    Kaymaklı çileği yarına kalmaz bahanesiyle tüketti. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: kaymaklı dondurma

KAYKILMA

[isim]

  • Kaykılmak işi

KAYITMAK

[-den]

[halk ağzında]

  • Bir şeyi yapmaktan vazgeçmek, bir karardan dönmek, nükûl etmek, rücu etmek