Kayma ile Başlayan Kelimeler

KAYMA ile başlayan 9 kelime bulunuyor. Başında KAYMA olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kayma kelimesinin anlamı nedir? İçinde kayma olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

KAYMAKLANMAK16

11 Harfli Kelimeler

KAYMAKAMLIK16, KAYMAKLANMA15

10 Harfli Kelimeler

KAYMAKALTI14

8 Harfli Kelimeler

KAYMAKÇI15, KAYMAKLI12, KAYMAKAM12

6 Harfli Kelimeler

KAYMAK9

5 Harfli Kelimeler

KAYMA8

KAYMA

[isim]

  • Kaymak (II) işi

[sinema]

[televizyon]

  • Herhangi bir nedenle filmin atlaması, görüntünün perdeye veya ekrana tam olarak gelmemesi

Birleşik Kelimeler: anlam kayması, toprak kayması

KAYMAK

[isim]

  • Sütün veya yoğurdun yüzünde zar durumunda toplanan, açık sarı renkli, koyu yağlı katman, krema
  • Sütü yayvan kaplar içinde ve hafif ateşte tutarak elde edilen koyu, yağlı öz
  • Yağmur ve selden sonra toprağın üzerinde kalan özlü tabaka

[mecaz]

  • Bir şeyin en iyi ve seçkin bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaymağını almak (veya yemek)
  • kaymağı seven mandayı yanında taşır
  • kaymak bağlamak (veya tutmak)
  • kaymak gibi

Birleşik Kelimeler: kaymakaltı, kaymak kâğıdı, kaymak tabakası, kaymak takımı, kaymak taşı, Afyon kaymağı, kireç kaymağı, nişadır kaymağı

[nesnesiz]

  • Düz, ıslak, donmuş veya kaygan bir yüzey üzerinde sürtünerek kolayca yer değiştirmek

    Sol tekerlekler küçük bir hendeğin içine kaydı. - Osman Cemal Kaygılı

  • Kaygan bir yüzey üzerinde birdenbire dengesini yitirmek
  • Durum değiştirmek
  • Anlamı değişmek

    Bazen kelimeler başka anlamlara kayar.

  • Kurtulmak
  • Yağışların etkisiyle toprağın alt tabakasının gevşemesi sonucu üst tabaka oynamak

[mecaz]

  • Görüş, düşünce veya tutumunu değiştirmek

[argo]

  • Cinsel ilişkide bulunmak

Birleşik Kelimeler: kaykaç, kaykay, sinekkaydı

KAYMAKLI

[sıfat]

  • Kaymağı olan

    Kaymaklı süt.

  • Üzerine veya içine kaymak konulmuş olan

    Kaymaklı çileği yarına kalmaz bahanesiyle tüketti. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: kaymaklı dondurma

KAYMAKAM (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾim + maḳām)

[isim]

  • Bir ilçede devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi, ilçebay

    Ama onlar da bu kaymakamın ne çetin ceviz olduğunu henüz bilmiyorlardı. - Ayşe Kulin

[eskimiş]

  • Yarbay

KAYMAKALTI

[isim]

[halk ağzında]

  • Yağı alınmış süt

KAYMAKLANMA

[isim]

  • Kaymaklanmak işi

[kimya]

  • Oksitlenme sonucunda kuruyan, bağlayıcı içeren solvent bazlı boyaların yüzeyinde oluşan ve solventlerde çözünmeyen tabaka

KAYMAKÇI

[isim]

  • Kaymak yapan veya satan kimse

KAYMAKLANMAK

[nesnesiz]

  • Kaymak bağlamak, kaymak tutmak

KAYMAKAMLIK

[isim]

  • Kaymakam olma durumu

    On sekiz sene kaymakamlık ve mutasarrıflık ettim. - Ömer Seyfettin

  • Kaymakamın görevi
  • Kaymakamın makamı ve bu makama bağlı resmî dairelerin bütünü
  • İlçe, kaza