KAVRATMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KAVRATMAK harflerini içeren 6 harfli 23 kelime bulunuyor. 6 harfli KAVRATMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KAVRAM13,
KATRAK
- Marangozlukta tomrukları biçmeye yarayan ve birden çok testeresi olan biçme makinesi
ARATMA
- Aratmak işi
ARTMAK
- Büyük heybe
-
Çoğalmak
O zaman bedava binme olasılığı artardı. - Ayla Kutlu
-
Harcandıktan sonra bir miktar geri kalmak
Kumaş arttı. Yemek arttı.
- Değeri yükselmek, fazlalaşmak
ARAMAK
-
Birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak
Dükkânın içinde gözleriyle bir şeyler aradı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Araştırmak, yoklamak
Ceplerini aramak.
-
Ziyarete, hatır sormaya gitmek
Bir kere düştün mü ne arayan olur ne soran! - Burhan Felek
-
Bir şeyin yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek
Seni çok arıyorum, Ziyacığım. - Cahit Sıtkı Tarancı
-
Önem verip istemek
Ben böyle şeyleri aramam.
-
Bir kişiyle görüşmek üzere telefon etmek
Bir adam, mütemadiyen telefonu açıp kapayarak ısrarla bir yeri arıyor. - Esat Mahmut Karakurt
- Şart koşmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aramakla bulunmaz
- arayan Mevla'sını da bulur, belasını da
- arayıp (veya aramak) taramak
- arayıp da bulamamak
- arayıp sormak
ATAMAK
- Birini bir göreve getirmek, tayin etmek
Birleşik Kelimeler: açıktan atamak, asaleten atamak, vekâleten atamak
KARMAK
- Karıştırmak, birbirine katmak
-
Toz durumundaki bir şeyi sıvı ile karıştırarak çamur veya hamur durumuna getirmek
Yapı için harç karmak. Boya karmak.
Birleşik Kelimeler: betonkarar
KARAMA
- Karamak işi
KAMARA (Kelime Kökeni: İtalyanca camera)
-
Gemilerde oda
Annem kamaraya girdi, ben güverteye çıktım. - Ruşen Eşref Ünaydın
- İngiltere yasama meclisi
Birleşik Kelimeler: hesap kamarası, Lortlar Kamarası
KATMAK
-
Bir şeyin içine, üstüne veya yanına, niteliğini değiştirmek veya niceliğini artırmak için başka bir şey eklemek, karıştırmak
Sirkeye su katmak.
-
Bir araya getirmek
Fadime, bu yavru bolluğu arasında kuzuları çocuklara ve çocukları kuzulara katarak en olgun bir saadet içinde yaşamış. - Halide Edip Adıvar
-
Birlikte göndermek
Kafileye muhafız katmak.
- Döllenmeyi sağlamak için erkek hayvanı dişinin yanına salmak
MARKKA (Kelime Kökeni: Fince)
- Finlandiya para birimi, mark
MAKARA (Kelime Kökeni: Arapça bekere)
- Üzerine iplik, tel, şerit vb. sarılan, kenarları çıkıntılı, ekseni boyunca delik silindir, bobin
- Sürme kapak rayları üzerinde hareket edecek biçimde metal veya plastikten yapılmış değişik tiplerdeki sürme kapak aleti
- Bir yükün yukarıya kaldırılmasını sağlayan araç
- Ağır yüklerin kaldırılma ve indirilmesinde kullanılan, birbirine paralel iki veya daha çok tabla arasında dönen, kenarı çepeçevre oluklu tekerlek veya tekerleklerden oluşmuş mekanik alet
Ata Sözleri ve Deyimler
- makara çekmek
- makara gibi
- makaraları koyuvermek (veya zapt edememek veya salıvermek)
- makarasını çözmek
- makaraya almak (veya sarmak)
MATRAK (Kelime Kökeni: Arapça miṭrāḳ)
- Savaşmayı öğretmek için kullanılan, ucu giderek yuvarlaklaşan kalın sopa, değnek
-
Eğlenceli, gülünç, hoş
Cavcav gibi matrak oğlan var mı yahu? - Attila İlhan
Ata Sözleri ve Deyimler
- matrağa almak
- matrak geçmek
MATARA (Kelime Kökeni: Arapça miṭhare)
-
Yolculukta ve askerlikte kullanılan, boyna veya bele asılı olarak taşınan, genellikle aba, deri veya metalden yapılmış su kabı
Çatlağın ilerisindeki kaynaktan da mataralara su doldurulmuş. - Aka Gündüz
TARAMA
- Taramak işi
-
Balık yumurtası ile yapılan bir meze türü
Tuzlu bademler, fıstıklar, fındıklar, kızarmış sucuklar, küçük börekler, tarama gibi şeylerden çimleniyorum. - Burhan Felek
- Gölgeleri yol yol ve çizgi çizgi olan (resim, harita)
Birleşik Kelimeler: arama tarama, mayın arama tarama gemisi, arazi taraması, sağlık taraması
TAKMAK
-
Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek
Gözlüğünü takıp masaya eğildi. - Refik Halit Karay
-
Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek
Geline pırlanta yüzük takmışlar.
-
Ad, lakap koymak
Ona bu adı kim takmıştır, ne zaman takmıştır, bilemiyor. - Haldun Taner
-
Kuşanmak
Kılıç takmak.
-
Kendisiyle birlikte götürmek, yanına almak veya arkasından izletmek
Arabaya hafiye kıyafetinde polis memurları da takıyorlar. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Biriyle olumsuz olarak uğraşmak
Matematik öğretmeni ona taktığı için dersten kaldı.
-
Borç bırakmak
Bu eve asilzadelerin biri girip öteki giderdi. Giden kirayı takar, gelen ortalığı kasıp kavururdu. - Peyami Safa
-
Önemsemek, önem vermek, tınmak
Dün koskoca bir mebus kızıyken, bir zamanların Şalvarlı Nuriyesi'ni takar mıyım? - Adalet Ağaoğlu
-
Sınavını başaramamak
Bütün derslerden takarak sınıfta kaldı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- takıp takıştırmak
Birleşik Kelimeler: asım takım, bultak