KAVMİYET Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
KAVMİYET harflerini içeren 5 harfli 29 kelime bulunuyor. 5 harfli KAVMİYET kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kavmiyet ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Kavmiyet olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
MİYAV14,
AKEMİ
- İki elemanlı mermer yapıştırıcısı
EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)
- Mal
İTMEK
-
Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek
Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar. - Halide Edip Adıvar
-
Kapı, pencere vb.ni güç uygulayarak açmak veya kapamak
Yavaşça kapıyı itti, elinde yoğurt bakracıyla girdi. - Halide Edip Adıvar
-
Bulunduğu yerden aşağı düşürmek
Suya itmek. Havuza itmek.
-
Sürüklemek, sevk etmek
Bu oğlanı amcama itmek doğru değil, bir ara gönlünü almalı. - Ahmet Ümit
-
Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak, çekmek karşıtı
Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.
İKAME (Kelime Kökeni: Arapça iḳāme)
- Yerine koyma, yerine kullanma
- Ayağa kaldırma, ayakta durdurma
- Ortaya koyma
- Yerine konulan, yerine geçen
Ata Sözleri ve Deyimler
- ikame etmek
Birleşik Kelimeler: ikame mal
KAMET (Kelime Kökeni: Arapça ḳāmet)
-
Boy, endam
Gür beyaz saçları, dik kameti, vakur yürüyüşü ile gören çarşı esnafı saygı ile selamlarlar. - Haldun Taner
- Farz olan namazdan önce okunan iç ezan
Ata Sözleri ve Deyimler
- kamet getirmek
- kameti artırmak
KAİME (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾime)
-
Buyruk, resmî kâğıt, ferman
Mezat kaimesi.
-
Kâğıt para, kâğıt lira, kayme
Atıf Bey cüzdanından çıkardığı bir reçeteyle bir beş liralık kaimeyi uzatarak... - Hüseyin Rahmi Gürpınar
MAKET (Kelime Kökeni: Fransızca maquette)
-
Mimarlıkta, sanayide ve bazı sanat dallarında yer alan eserlerin taslak durumundaki küçük örneği
Servet Bey, benim maketleri incelemekle meşguldü. - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: maket bıçağı
TAMİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīḳ)
- Derinleştirme
TAKİM (Kelime Kökeni: Arapça taʿḳīm)
- Verimsiz duruma getirme, sonuçsuz bırakma, kısırlaştırma
- Mikrobundan arıtma
YETKİ
-
Bir görevi, bir işi yasaların verdiği imkânlara göre, belli şartlarla yürütmeyi sağlayan hak, salahiyet, mezuniyet
Büyük Millet Meclisi Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmişti. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- yetki vermek
Birleşik Kelimeler: yetki belgesi, yetki devri, yetki gasbı, sınırsız yetki, takdir yetkisi, yargı yetkisi, yasama yetkisi
YETİK
- Yetişmiş, erişmiş, büyümüş
- Bilgili, olgun (kimse)
Birleşik Kelimeler: aklı yetik
YEKTA (Kelime Kökeni: Farsça yektā)
- Tek, eşsiz
EYTAM (Kelime Kökeni: Arapça eytām)
- Yetimler
Birleşik Kelimeler: darüleytam
KİMYA (Kelime Kökeni: Arapça kīmyāʾ)
- Maddelerin temel yapılarını, birleşimlerini, dönüşümlerini, çözümleme, birleşim ve üretim yöntemlerini inceleyen bilim
-
Üstün özellikler taşıyan çok değerli şey
Emniyetlerini kazanmak için bu esrar bir kimya gibi gizli kalmalıdır. - Reşat Nuri Güntekin
- Uyum
Ata Sözleri ve Deyimler
- kimya olmak
Birleşik Kelimeler: kimya doğrulumu, kimya göçümü, inorganik kimya, organik kimya, uzvi kimya, plazma kimyası
KAYME (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾime)
- Kâğıt para, kaime