KAVLAŞMAK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
KAVLAŞMAK harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli KAVLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ŞAVK13,
AKAK
- Yatak
- Irmak, dere, çay, küçük akarsu
- Suyun ivinti yeri
- Eğimi, inişi fazla olan yer
KAKA
- Çocuk dilinde dışkı
- Çocuk dilinde kötü, çirkin
Ata Sözleri ve Deyimler
- kaka yapmak
KALA
-
Kaldığında
Frankfurt'a gece yarısından sonra ikiye yirmi kala vardık. - Ahmet Haşim
LAKA (Kelime Kökeni: İtalyanca lacca)
- Lak
- Yol üzerinde oluşan çukur
ALMA
- Almak işi, ahiz, derç, ittihaz, kabız
- Bir iş adamının veya profesyonel sporcunun para karşılığı başka bir işe veya kulübe geçmesi, transfer
Birleşik Kelimeler: açığa alma, kültüre alma, satın alma, koku alma duyusu, tat alma duyusu, tat alma organı
AMAL (Kelime Kökeni: Arapça aʿmāl)
- İşler, işlemler
Birleşik Kelimeler: amalierbaa
AKMA
- Akmak işi
- Reçine, çam sakızı, akındırık
Birleşik Kelimeler: akma hançer, akma sınırı
KAMA
-
Silah olarak kullanılan, ucu sivri, iki ağzı da keskin uzun bıçak
Bu bıçak, sapına bez sarılmış, küçük çapta bir kamaydı. - Sait Faik Abasıyanık
- Açılmış olan boşluklarda tavan ve yanlardan taş veya cevher parçalarının düşmesini önlemek amacıyla tahkimat elemanları üstüne veya arkasına yerleştirilen bir tahkimat parçası
- Kütüğü yarmak için kullanılan ucu sivri, yassı, enli çivi, takoz, kıskı
-
Topun gerisini kapayan kapak
Köy değirmenlerinde top kaması döküldüğüne şahit oldum. - Aka Gündüz
- Oyunda kazanılan her parti
- Oyunda sayı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kama basmak
LAMA (Kelime Kökeni: Fransızca lama)
- Geviş getirenlerden, Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, yük hayvanı olarak kullanılan, karadan aka kadar türlü renklerde olabilen, tüyleri uzun, boyu yüksek ve boynu uzun hayvan
- Tibetlilerde ve Moğollarda Buda rahibi
Birleşik Kelimeler: dalay lama
- Küçük maden veya cam şerit
MALA (Kelime Kökeni: Farsça māle)
- Harç alıp sürmeye yarayan, çoğu üçgen biçiminde, yassı, demirden, üstten tahta saplı sıvama aracı
ŞAKA
-
Güldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan hareket veya söylenen söz, latife
Şaka ettiğini ama şakanın tadını kaçırdığını söylüyordu. - Ayla Kutlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- şaka etmek
- şaka gibi gelmek
- şaka götürmemek
- şaka kaldırmak
- şakası yok
- şaka söylemek
- şakaya almak
- şakaya gelmek
- şakaya gelmemek
- şakaya getirmek
- şaka yapmak
- şakaya sığınmak
- şakaya vurmak
- şakayı kakaya çevirmek
- şakayken kaka olmak
Birleşik Kelimeler: şaka maka, şaka yollu, soğuk şaka, ağız şakası, dil şakası, el şakası, eşek şakası, kamera şakası, nisan bir şakası
AŞMA
- Aşmak işi
MAAŞ (Kelime Kökeni: Arapça maʿāş)
-
Aylık
Birdenbire ummadığım masraflarla ve kira ödeme derdiyle karşı karşıya kalınca, gülünçleşti maaşım. - Elif Şafak
Ata Sözleri ve Deyimler
- maaşa geçmek
- maaş almak
- maaş bağlamak
- maaş vermek
Birleşik Kelimeler: maaş bordrosu, asli maaş, çıplak maaş, dolgun maaş, açık maaşı, emekli maaşı, tekaüt maaşı
MAŞA (Kelime Kökeni: Farsça māşe)
-
Ateş veya kızgın bir şey tutmaya, korları karıştırmaya yarayan iki kollu metal araç
Kahveci ocaktan maşayı kapmış, o da fırlamıştı dışarı. - Çetin Altan
-
Çok küçük şeyleri tutmaya yarayan küçük, kollu araç
Saatçi maşası.
-
Saçları kıvırmak, düzeltmek için elektrik veya ateşle ısıtılan maşa biçiminde alet
Maşa ile kıvrılmış gibi dalgalı saçları vardı. - Peyami Safa
-
Başkasının isteklerine, amaçlarına alet olan kimse
Asıl suçlu, bu maşaya emir verenler. - Aydın Boysan
- Bisiklet çatısının ön ve arkasındaki çatal biçiminde, tekerleklerin takıldığı parça
Ata Sözleri ve Deyimler
- maşa gibi
- maşa gibi kullanmak
- maşa kadar
- maşası olmak
- maşa varken elini yakmak
Birleşik Kelimeler: kara maşa, termoelektrik maşa, zilli maşa
ŞAMA (Kelime Kökeni: Arapça şemʿa)
- Bal mumuna veya parafine batırılmış fitil