KATRANSIZ Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KATRANSIZ harflerini içeren 6 harfli 23 kelime bulunuyor. 6 harfli KATRANSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ARASIZ11,
KANTAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳinṭār)
- Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç
- Tartılacak kütle alttaki çengele takıldığında sarmal bir yaya bağlı olan ve normal olarak sıfırı gösteren bir okun, yanlarda gösterilmiş ağırlık birimleri hizasına gelmesiyle kütle ağırlığını belirleyen bir tür tartı aleti, el kantarı
- Baskül
-
56,452 kilogram ağırlığında veya kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi
İki kantar kireç.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kantara çekmek (veya vurmak)
- kantarın topunu kaçırmak
Birleşik Kelimeler: kantar ağası, kantar kabağı, kantar kolu, kantar topu, kantarı belinde, el kantarı
KATRAN (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭrān)
-
Organik maddelerden kuru damıtma yoluyla elde edilen, sıvı yağ kıvamında, kara renkte, ağır, is kokulu, suda erimeyen bir madde
Köpek, balıkçının kumsalda bir çalı ateşi üzerinde kaynamakta olan bir teneke katranını devirmişti. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- katrandan olmaz şeker, olsa da cinsine çeker
- katran gibi
- katranı kaynatsan olur mu şeker?
Birleşik Kelimeler: katran ağacı, katran çamı, katranköpüğü, katran ruhu, katran suyu, katran taşı, katran yağı
ARANTI
-
Aranılan çözüm
Günlük sorunların dışındaki her arantıyı, her tartışmayı, her merakı küçümseyen bir toplum, siyasetin değişmeyen budalalıklarıyla didişme uğraşını kaybettiği anda kendi gerçek yüzüyle karşılaşırdı. - Ahmet Altan
KIRAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳirāʾat)
-
Okuma
Orada da bu gece kıraatleri devam ediyordu. - Hüseyin Cahit Yalçın
- Kur'an'ı belli kural ve işaretlere göre okuma
Ata Sözleri ve Deyimler
- kıraat etmek
Birleşik Kelimeler: kıraathane
KASTAR
- Pamuk ipliğini veya bezini bol ve soğuk su ile yıkayarak ağartma işi
NATIKA (Kelime Kökeni: Arapça nāṭiḳa)
- Düşünüp söyleme yeteneği
- Düzgün ve iyi konuşma yeteneği
SANTRA (Kelime Kökeni: Fransızca centre)
-
Orta yuvarlak
Sağ bek Rıza topu filelerden çıkarıp santraya gönderiyor. - Attila İlhan
- Başlama vuruşu
- Hücum oyuncularının ortasında oynayan futbolcu
Ata Sözleri ve Deyimler
- santra yapmak
Birleşik Kelimeler: santra çizgisi, santra noktası, santra yuvarlağı
TIRNAK
-
İnsanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka
Zarfın ucunu tırnağımla yırttım. - Aka Gündüz
- Kanca gibi araçların kıvrık yeri
- Gemi demirinin ucundaki yassı parça
- Ciltçilikte tek yaprakları büküp cildi birleştirebilmek için bir yanında bırakılan şerit durumundaki kenar
- Heykel dökümünde, kalıp parçalarının birleştirilmesinde kolaylık sağlamak amacı ile yapılan dişlerin her biri
- Kanun çalmakta kullanılan mızrap
- Tenekecilerin delik açmak için kullandığı alet, keski
- Tırnak işareti
Ata Sözleri ve Deyimler
- tırnağına değmemek
- tırnağı olamamak
- tırnak göstermek
- tırnak kadar
- tırnaklarını sökmek
- tırnak sürüştürmek
- tırnak takmak
Birleşik Kelimeler: tırnak besleyicisi, tırnak derisi, tırnak işareti, tırnak kemiği, tırnak makası, tırnak yeri, badem tırnak, kaşık tırnak, tek tırnak işareti, tepeden tırnağa, ayna tırnağı, domuztırnağı, katırtırnağı, keçitırnağı, kurttırnağı, şeytantırnağı, şeytan tırnağı, dişiyle tırnağıyla
ANASIR (Kelime Kökeni: Arapça ʿanāṣir)
- Ögeler
RASTIK (Kelime Kökeni: Farsça rāsuḫt)
-
Kadınların kaşlarını veya saçlarını boyamak için sürdükleri siyah boya
Rastıkla, yanağındaki beni boyamayı da unutmadı. - Sermet Muhtar Alus
- Sürme (II)
Ata Sözleri ve Deyimler
- rastık çekmek
SINAAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣināʿat)
- Zanaat
SARKIT
- Mağaraların tavanında aşağıya doğru oluşan, genellikle koni biçiminde kalker birikintisi, damla taş, stalaktit
TANSIK
-
İnsan aklının alamayacağı, şaşırtıcı, olağanüstü olay, mucize
Bir gün Oğuz Atay'ın bir tansık gibi edebiyatımızdan geçtiğini kavrayacağız. - Selim İleri
TASARI
-
Olması veya yapılması istenen bir şeyin zihinde aldığı biçim
Kafamdaki hayaller ve tasarılar epeyce açık saçık şeylerdi. - Halide Edip Adıvar
-
Hukuki bir işlemin, o işlemi yapmakla yetkili kurul veya organ önüne getirildiği andaki durumu, üstünde görüşme ve oylama yapılabilir durumdaki metin, layiha
Bütçe Kanunu tasarısı üzerine yazdığım bir yazı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: tasarı geometri, kanun tasarısı, yasa tasarısı
RAZAKI (Kelime Kökeni: Arapça rāziḳī)
- Kalınca kabuklu, iri ve uzunca taneli, şekeri çok bir tür üzüm