KATOLUNMA Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

KATOLUNMA harflerini içeren 6 harfli 21 kelime bulunuyor. 6 harfli KATOLUNMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Katolunma ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Katolunma olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KOMUTA9, OKUTMA9, OKUNMA9, ONULMA9, OLUNMA9, ATOMAL8, KALOMA8, MUTLAK8, MAKTUL8, OTLAMA8, OTAMAK8, OKLAMA8, ONAMAK8, TONLUK8, UTANMA8, ULAMAK8, UNLAMA8, ULANMA8, ATONAL7, KATMAN7, OLANAK7

ATONAL (Kelime Kökeni: Fransızca atonal)

[sıfat]

[müzik]

  • Yeni bir bestecilik çığırına göre, ton ve makam temeline bağlı kalmadan oluşturulan (beste)

KATMAN

[isim]

  • Birbiri üzerinde bulunan yassıca maddelerin her biri, tabaka

[jeoloji]

  • Altında veya üstünde olan kayaçlardan gözle veya fiziksel olarak az çok ayrılabilen, kalınlığı 1 santimetreden az olmayan tortul kayaç birimi, tabaka

[toplum bilimi]

  • Bir toplum içinde makam, şöhret, meslek vb. bakımdan ayrılan topluluklardan her biri, tabaka

Birleşik Kelimeler: katman bulut, alt katman, toplumsal katman, üst katman

OLANAK

[isim]

  • İmkân

    Olanakların, olasılıkların bir sonu bulunabilirdi belki zamanla. - Yusuf Atılgan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • olanak sağlamak (veya tanımak)

ATOMAL

[sıfat]

[fizik]

  • Atomlarla ilgili olan, atomik

KALOMA (Kelime Kökeni: İtalyanca caloma)

[isim]

[denizcilik]

  • Demir atmış bir geminin zincirinin su içindeki bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaloma etmek (veya vermek)

MUTLAK (Kelime Kökeni: Arapça muṭlaḳ)

[sıfat]

  • Salt

    Eskilerden üstün olmasa da onlar kadar mutlak bir roman yazmak istiyorum. - Halide Edip Adıvar

[felsefe]

  • Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık

[zarf]

  • Kesinlikle

    Hele hükümdar liyakatsizse böyle bir murakabeye mutlak ihtiyaç vardır. - Cemil Meriç

Birleşik Kelimeler: mutlak değer, mutlak mera, mutlak nem, mutlak sıcaklık, mutlak sıfır

MAKTUL (Kelime Kökeni: Arapça maḳtūl)

[sıfat]

  • Öldürülmüş, öldürülen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maktul düşmek (veya olmak)

OTLAMA

[isim]

  • Otlamak işi

OTAMAK

[-i]

[halk ağzında]

  • Bitkinin yaprak veya köklerini vererek hastalığı iyi etmeye çalışmak, tedavi etmek

OKLAMA

[isim]

  • Oklamak işi
  • Hedef noktaları dairesel olarak belirlenmiş nişan tahtasına küçük okların atılmasıyla oynanan bir oyun türü

ONAMAK

[-i]

  • Bir işi doğru ve uygun bulmak, tasvip etmek

TONLUK

[sıfat]

  • Belli bir ton ağırlığında olan

    Üç tonluk kamyon.

UTANMA

[isim]

  • Utanmak durumu, arlanma, teeddüp

    İradesizliğimden utanma duymamaya da alıştım. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: utanma duygusu

ULAMAK

[-e]

[-i]

  • Eklemek, katmak, ilave etmek

UNLAMA

[isim]

  • Unlamak işi