KASAVETLİ Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

KASAVETLİ harflerini içeren 6 harfli 30 kelime bulunuyor. 6 harfli KASAVETLİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KASVET13, SAVLET13, TEVSİK13, TELVİS13, VESİKA13, VESAİT13, VESAİK13, VASATİ13, ATAVİK12, KALEVİ12, KAVAİT12, KAVELA12, TEVKİL12, TEVALİ12, VAKETA12, ASETİK7, ASALET7, ALESTA7, ALEKSİ7, İSTEKA7, KALSİT7, LASTİK7, LATEKS7, SAATLİ7, SELİKA7, TASLAK7, KALİTE6, TALİKA6, TELAKİ6, TEKİLA6

KALİTE (Kelime Kökeni: Fransızca qualité)

[isim]

  • Nitelik

    Bizde de Türk edebiyatı ne kadar millî kaynaklara gitmiş ise kalite bakımından o kadar yükselmiştir, denilebilir. - Mehmet Kaplan

Birleşik Kelimeler: kalite çemberleri, kalite kontrolü, kalite riski

TALİKA (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

[eskimiş]

  • Dört tekerlekli, üstü kapalı, yaylı bir tür at arabası

TELAKİ (Kelime Kökeni: Arapça telāḳī)

[isim]

[eskimiş]

  • Buluşma, kavuşma

TEKİLA (Kelime Kökeni: İngilizce tequila)

[isim]

  • Sert bir Meksika içkisi

ASETİK (Kelime Kökeni: Fransızca acétique)

[sıfat]

[kimya]

  • Sirkeyle ilgili, sirkeyle aynı özellikleri taşıyan

Birleşik Kelimeler: asetik asit

ASALET (Kelime Kökeni: Arapça aṣālet)

[isim]

  • Soyluluk

    Fakat çilekeş kadının asaletini biliyorum. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Asillik
  • Bir görevi yüklenmiş olma, o görevin sahibi olma, vekillik karşıtı

[edebiyat]

  • Yazıda veya sözde bayağı söz ve deyim bulunmaması durumu

ALESTA (Kelime Kökeni: İtalyanca allesta)

[sıfat]

  • Harekete hazır, tetikte

    Şafak sökerken denizcilerin hepsi alesta idiler. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alesta beklemek
  • alesta durmak
  • alesta tutmak

ALEKSİ (Kelime Kökeni: Fransızca alexie)

[isim]

[tıp]

  • Okuma yitimi

İSTEKA (Kelime Kökeni: İtalyanca stecca)

[isim]

  • Bilardo oyununda toplara vurmak için kullanılan sopa
  • İstika
  • Basımevlerinde kitap formalarını kırmak, katlamak için kullanılan sert tahta veya kemikten yapılmış araç

KALSİT (Kelime Kökeni: Fransızca calcite)

[isim]

[mineraloji]

  • Billurlaşmış doğal kalsiyum karbonatı

    Tebeşir bir tür kalsittir.

LASTİK (Kelime Kökeni: Fransızca élastique)

[isim]

  • Ayakkabı üzerine giyilen kauçuktan pabuç

    Lastikleri ayağında, bastonu koluna asılı, erkenciydi yine. - Necati Cumalı

  • Kauçuktan yapılmış ayakkabı
  • Kauçuktan yazı silgisi
  • Taşıtların jantlarına yerleştirilen elastiki tekerlek bandajı

    Şoförle bahçıvan arabanın ön sol lastiğini pompalıyorlar. - Haldun Taner

  • Esnek, ince kauçuk veya kauçuklu şerit
  • Bir tür esnek örgü
  • Korse
  • Uzun konçlu çorabın düşmesini önlemek için üst kısmına gelecek biçimde bacağa geçirilen esnek şerit

[sıfat]

  • Kauçuktan yapılmış

    Rıza, lastik yakalığı fırlamış, gözleri dönmüş, kan ter içinde içeriye düşer. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lastik gibi

Birleşik Kelimeler: lastik ağacı, lastik tutkalı, kuş lastiği, balon lastik, dış lastik, iç lastik, yedek lastik

LATEKS (Kelime Kökeni: Fransızca latex)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bazı bitkilerin genellikle süt görünüşünde olan öz suyu

SAATLİ

[sıfat]

  • Saati olan, saati bulunan

    Sınıfın bir tek saatlisi olduğu için onu her derste birkaç defa çıkarıyor. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: saatli bomba

SELİKA (Kelime Kökeni: Arapça selīḳa)

[isim]

[eskimiş]

  • Güzel söyleme ve yazma yeteneği

TASLAK

[isim]

  • Bir şeyi, bir sanat veya edebiyat eserini ana çizgileriyle, türlü bölümleriyle belirten ön çalışma

    Evet, diye devam ettim, hikâyen henüz taslak hâlinde. - Refik Halit Karay

  • Eskiz

[mecaz]

  • Usta olmadığı hâlde kendini ustaymış gibi göstermeye çalışan kimse

Birleşik Kelimeler: kabataslak