KASAVETLENMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

KASAVETLENMEK harflerini içeren 7 harfli 32 kelime bulunuyor. 7 harfli KASAVETLENMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EVSEMEK15, EVLENME14, KLAVSEN14, KASAVET14, VELENSE14, VEKALET13, AKSETME9, ESNETME9, ESNEMEK9, ESLEMEK9, KLASMAN9, MESTANE9, SALNAME9, SAKAMET9, SELAMET9, ETLENME8, EKLETME8, EKLENME8, EKLEMEK8, ELEMENT8, ELETMEK8, ELENMEK8, KALESKA8, KEKLEME8, KEMAKAN8, KENTSEL8, KESTANE8, KESENEK8, LAMEKAN8, MELANET8, TEKLEME8, KANALET7

KANALET (Kelime Kökeni: Fransızca canalette)

[isim]

  • Küçük kanal

ETLENME

[isim]

  • Etlenmek işi

EKLETME

[isim]

  • Ekletmek işi

Birleşik Kelimeler: yağ ekletme

EKLENME

[isim]

  • Eklenmek işi

EKLEMEK

[-i]

  • Bir şeyi ekle tamamlamak, ulamak, ilave etmek

    Bahçeye doğru bir çıkma mutfak yaptırmış, bu koca balkonu eklemiştir. - Tarık Buğra

[-e]

[-i]

  • Bir şeyi ek olarak kullanmak

    Bu kumaşı örtüye eklemeli.

ELEMENT (Kelime Kökeni: Almanca Element)

[isim]

[kimya]

  • Kimyasal yöntemlerle ayrıştırılamayan veya bileşim yoluyla elde edilemeyen madde

    Grafit ve elmas, karbon elementinin iki değişik biçimidir.

ELETMEK

[-i]

  • Eleme işini yaptırmak

ELENMEK

[nesnesiz]

  • Eleme işine konu olmak veya eleme işi yapılmak
  • Sınavda başarısız sayılmak

    İstekliler birer birer elenince en heveslisi ile karşı karşıya kaldı. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Süzülmek

    Bahçeye, kafeslerde elenen solgun bir ışık vurmuş. - Yusuf Ziya Ortaç

[spor]

  • Yarışma dışı kalmak, yarışmadan çıkarılmak

KALESKA (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

  • Dört tekerlekli, hafif, bir tür gezinti arabası

KEKLEME

[isim]

  • Keklemek işi

KEMAKÂN (Kelime Kökeni: Arapça kemā + kāne)

[zarf]

[eskimiş]

  • Önceden olduğu gibi, eskisi gibi

    İstanbul ve diğer vilayetlerimiz kemakân idare edilsin. - Yahya Kemal Beyatlı

KENTSEL

[sıfat]

  • Kentle ilgili, şehirle ilgili

Birleşik Kelimeler: kentsel dönüşüm

KESTANE (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kayıngillerden, ılıman iklimlerde yetişen, 25-30 metre kadar boylanabilen, kerestesi doğramacılıkta kullanılan bir orman ağacı (Castanea sativa)

[bitki bilimi]

  • Bu ağacın yenebilen kabuklu meyvesi
  • Kestane rengi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kestane kabuğundan çıkmış da kabuğunu beğenmemiş
  • kestane suyu gibi

Birleşik Kelimeler: kestane dorusu, kestane fişeği, kestane kabağı, kestane kargası, kestane rengi, kestane şekeri, açık kestane, at kestanesi, dağ kestanesi, denizkestanesi, göl kestanesi, Hint kestanesi, kuzu kestanesi

KESENEK

[isim]

[ekonomi]

  • Görevlilerin aylıklarından her ay belli oranda kesilip bir sosyal güvenlik kurumuna yatırılan para

    Emeklilik maaşı sade bir vefa borcu değil, ömür boyu bu maksatla toplanmış keseneklerin aylık hâlinde geri verilmesi. - Haldun Taner

  • Fabrika, çiftlik vb. gelir kaynaklarının gelirini satın alma işi, iltizam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keseneğe almak
  • keseneğe vermek

LAMEKÂN (Kelime Kökeni: Arapça lāmekān)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Mekânı olmayan, mekânsız
  • Yersiz yurtsuz, belli bir adresi olmayan

Birleşik Kelimeler: lamekân takımı