KASAVETLENME Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KASAVETLENME harflerini içeren 6 harfli 63 kelime bulunuyor. 6 harfli KASAVETLENME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kasavetlenme ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Kasavetlenme olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
EVSEME14,
ALATEN
- Cüzzamlı
KENTAL (Kelime Kökeni: Fransızca quintal)
- 100 kilogramlık ağırlık ölçü birimi
TENEKE
-
Yumuşak çelikten yapılmış üzeri kalay kaplı ince sac
Uyuyanı uyandırmak için ondan yana teneke parçaları atıp gürültü çıkartırlardı. - Lâtife Tekin
-
Bu sacdan yapılmış
Heybeden çıkardığı kulpu kopuk küçük bir teneke maşrapa ile su getirdi. - Osman Cemal Kaygılı
-
Bu sacdan yapılan, yaklaşık yirmi litre hacmindeki kap
Sonunda bu su tenekelerini civardaki evine kadar taşımaya karar verdi. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu
- Bu kabın aldığı miktarda olan
Birleşik Kelimeler: teneke caz, teneke mahallesi, çöp tenekesi
TELEKE
- Uzun ve sert kanat telekleri
ASALET (Kelime Kökeni: Arapça aṣālet)
-
Soyluluk
Fakat çilekeş kadının asaletini biliyorum. - Necip Fazıl Kısakürek
- Asillik
- Bir görevi yüklenmiş olma, o görevin sahibi olma, vekillik karşıtı
- Yazıda veya sözde bayağı söz ve deyim bulunmaması durumu
AKAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāmet)
- Kısırlık, verimsizlik
-
Başarısızlık, sonuçsuzluk
Bu mücadeleden ruhumun yorgun düştüğünü, akamete mahkûm kaldığını görüyorum. - Hüseyin Cahit Yalçın
Ata Sözleri ve Deyimler
- akamete uğramak
AMETAL (Kelime Kökeni: Fransızca amétale)
-
Metal olmayan element
Klor, fosfor, oksijen ametaldir.
ALESTA (Kelime Kökeni: İtalyanca allesta)
-
Harekete hazır, tetikte
Şafak sökerken denizcilerin hepsi alesta idiler. - Halikarnas Balıkçısı
Ata Sözleri ve Deyimler
- alesta beklemek
- alesta durmak
- alesta tutmak
ALAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāmet)
-
Belirti, işaret, iz, nişan
İnsanlığın belli bir sonuca yöneldiğini gösterir hiçbir alamet yok. - Cemil Meriç
- Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne
Birleşik Kelimeler: alametifarika, kıyamet alameti
EKLEME
- Eklemek işi
- Eklenmiş
Birleşik Kelimeler: ekleme dişi
EMANET (Kelime Kökeni: Arapça emānet)
-
Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia
Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar. - Salâh Birsel
-
Bir kimse ile birine gönderilen şey
İstanbul'dan getirdiğim emanetinizi akşam benden alınız.
- Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer
-
Can, ruh
Allah emanetini alsın da kurtulayım.
Ata Sözleri ve Deyimler
- emanet ata binen tez iner
- emanet bırakmak (veya etmek veya vermek)
- emanete hıyanet olmaz
- emanet eşeğin yuları gevşek olur
- emanet hayvanın (veya eşeğin) kuskunu (veya paldımı) yokuşta kopar
Birleşik Kelimeler: emanet dolabı, şehremaneti
ENEMEK
- İğdiş etmek
ELAMAN (Kelime Kökeni: Arapça elamān)
-
Bezginlik ve sızlanma anlatan bir söz
Dostlardan, yemişlerden, Hıristaki Pasajının güllerinden, zambaklarından elaman! - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- elaman çekmek
- elaman demek
ELEMAN (Kelime Kökeni: Fransızca élément)
-
Öge
Eskilerin şiirde pek bol kullanmaktan hoşlandıkları elemanlardan birisi de teşbihti. - Asaf Halet Çelebi
-
Bir toplulukta çalışan insanların her biri
Kızı sizin elemanınız sanmışlar öyle mi? - Ahmet Ümit
- Kümeye ait varlıklardan her biri
Birleşik Kelimeler: eleman sayısı, ara eleman, öğretim elemanı, yapı elemanı
ELEMEK
-
Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek
Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim - Halk türküsü
- Sınav veya yarışma yoluyla en iyileri seçmek
- İpliği elemgeden geçirip yumak yapmak
- Gözden geçirmek, ayıklamak, iyisini kötüsünden ayırmak
- Bir yarışmacıyı yarışma dışı bırakmak, elimine etmek