Kasa ile Başlayan Kelimeler
KASA ile başlayan 23 kelime bulunuyor. Başında KASA olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kasa kelimesinin anlamı nedir? Kasa ile biten kelimeler. İçinde kasa olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
13 Harfli Kelimeler
KASAVETLENMEK21
12 Harfli Kelimeler
KASAVETLENME20
10 Harfli Kelimeler
KASAVETSİZ21, KASALANMAK12
9 Harfli Kelimeler
KASAPHANE18, KASAVETLİ16, KASABACIK16, KASACILIK15, KASALANMA11, KASALAMAK11
8 Harfli Kelimeler
KASAPLIK14, KASABALI12, KASALAMA10, KASATURA10
7 Harfli Kelimeler
KASAVET14, KASADAR10, KASALIK9
6 Harfli Kelimeler
KASACI11, KASABA9, KASALI8, KASARA7
5 Harfli Kelimeler
KASAP10
4 Harfli Kelimeler
KASA5
KASA (Kelime Kökeni: İtalyanca cassa)
-
Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap
Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı. - Sait Faik Abasıyanık
- Ticarethanelerde para alınıp verilen yer
-
Bazı oyunlarda oyunu yönetme veya para karşılığında fiş verme işi
Kasa kim?
- Vagon, kamyon veya traktörün yük taşımak için şasiye bağlanmış üst bölümünü oluşturan parça
-
Tahta veya sentetik maddelerden yapılmış, dört köşe, sağlam ambalaj parçası, sandık
Barın kapısı önünde bira kasaları yığılmıştı. - Attila İlhan
- Basımcılıkta dizgi harflerinin konulduğu gözlerden oluşan tabla
- Varlıklı kişinin harcamalarını yapan kimse
- Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve
- Birbiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kasayı devretmek
Birleşik Kelimeler: kasa defteri, kasa fişi, kasa sayımı, çelik kasa, kiralık kasa, şifreli kasa, yazar kasa
KASARA (Kelime Kökeni: İtalyanca cassero)
-
Geminin baş ve kıç tarafında, asıl güverteden yüksek olan kısa güverte
Baş kasarası, kıç kasarası.
KASALI
- Kasası olan
KASALIK
- Kasa yapmaya uygun (tahta)
KASABA (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣaba)
-
Şehirden küçük, köyden büyük, henüz kırsal özelliklerini yitirmemiş olan yerleşim merkezi, belde
Biz, yolun üstünde, kasabanın çıkış yerinde boş bir handa otururduk. - Cahit Külebi
Birleşik Kelimeler: kasaba kurnazlığı
KASALAMA
- Kasalamak işi
KASATURA (Kelime Kökeni: İtalyanca cacciatora)
-
Süngü gibi tüfeğin namlusu ucuna takılan veya bel kayışına asılı olarak taşınan bir bıçak türü
Haydi yürü, dedikçe kasaturanın sırtını da yapıştırıyordu. - Etem İzzet Benice
KASADAR (Kelime Kökeni: İtalyanca cassa + Farsça -dār)
-
Ticari kuruluşlarda kasada oturarak para alıp veren kimse
Sonra daha dolgunca bir maaşla bir tütün şirketine kasadar oldu. - Reşat Nuri Güntekin
KASAP (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣṣāb)
-
Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse
Kasapla barışıp kendini benimsetince belki de yanında çalıştırırdı. - Muzaffer Uyguner
- Et satılan dükkân
- Kan dökücü, hunhar
Ata Sözleri ve Deyimler
- kasaptaki ete soğan doğranmaz
- kasap, yağı bol bulunca gerisini yağlar
Birleşik Kelimeler: kasaphane, kasap havası
KASALANMA
- Kasalanmak işi
KASALAMAK
- Kasalara yerleştirmek
KASACI
- Veznedar, vezneci
- Kasa yapan veya satan kimse
KASALANMAK
- Kasalara yerleştirilmek
KASABALI
-
Kasaba halkından olan
Park, benzersizliği ve en azından ilk oluşuyla kasabalılara övünç vereceğe benzemektedir. - Tarık Buğra
- Kasabada yaşayan
KASAPLIK
- Kasap olma durumu, etçilik
- Kasabın yaptığı iş, etçilik
- Kesilmek üzere kesimevine gönderilen (hayvan)
- Kan dökücülük, hunharlık