KARŞILIKSIZ Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

KARŞILIKSIZ harflerini içeren 7 harfli 35 kelime bulunuyor. 7 harfli KARŞILIKSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

IŞIKSIZ17, AKIŞSIZ16, KIZIŞIK16, KIZILIŞ16, ŞIRASIZ16, KIZARIŞ15, KAZILIŞ15, KISILIŞ14, SIKIŞIK14, SIKILIŞ14, AKILSIZ13, AKSIRIŞ13, KISALIŞ13, KIRILIŞ13, KIRIŞIK13, KASILIŞ13, SARIKIZ13, SARILIŞ13, SAKIZLI13, AZIKLIK12, AŞIKLIK12, KIZARIK12, KARIŞIK12, KAZIKLI12, ŞIRALIK12, SIKILIK11, ASIRLIK10, ASKILIK10, AKSIRIK10, KISALIK10, SARILIK10, SARIKLI10, ARIKLIK9, IRAKLIK9, KARILIK9

ARIKLIK

[isim]

  • Zayıflık, sıskalık

IRAKLIK

[isim]

  • Uzaklık

KARILIK

[isim]

  • Kadın olma durumu
  • Evli kadının kocasına göre olan durumu veya görevi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karılık etmek

Birleşik Kelimeler: kocakarılık

ASIRLIK

[sıfat]

  • Yüzyıllık

ASKILIK

[isim]

  • Avcıların sırtlarına taktıkları askı takımı
  • Vestiyer

[halk ağzında]

  • Asılıp saklanacak sebze, meyve

AKSIRIK

[isim]

  • Herhangi bir sebeple burun zarının gıcıklanması sonucu solunum kaslarının birdenbire kasılmasıyla ağız ve burundan hızlı, gürültülü soluk boşalması olayı, aksırma, hapşırma, hapşırık

    Aksırık öksürük derken kızcağız şifayı kapmış. - Attila İlhan

KISALIK

[isim]

  • Kısa olma durumu

SARILIK

[isim]

  • Sarı olma durumu

    Yalnız, yüzümün sarılığını, hâlsizliğimi babamdan nasıl saklayacağım? - Aka Gündüz

  • Sarı renk

[tıp]

  • Derinin, dokuların ve organizmadaki sıvıların sarı bir renk almasıyla beliren hastalık, karaciğer yangısı, hepatit

[tıp]

  • Derinin sarı renk aldığı bir hastalık belirtisi

SARIKLI

[sıfat]

  • Başına sarık sarmış olan, sarığı olan

    Ak sakallı, hırçın bakışlı sarıklı ihtiyarın karşısında kasketleri ters dönmüş, minder üzerinde oturan on tane delikanlı gördüm. - Fikret Otyam

[isim]

[mecaz]

  • Müslüman din adamı, hoca

SIKILIK

[isim]

  • Sıkı olma durumu

[mecaz]

  • Cimrilik

Birleşik Kelimeler: ağzı sıkılık, eli sıkılık

AZIKLIK

[isim]

[halk ağzında]

  • Azık olarak ayrılan veya hazırlanan yiyecekler
  • Azık koymaya yarayan kap veya torba
  • Hemen yemek üzere, harman zamanından önce biçilip savrulan ekin

ÂŞIKLIK

[isim]

  • Âşık olanın durumu

KIZARIK

[sıfat]

  • Kızarmış

KARIŞIK

[sıfat]

  • Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş

    Karışık salata.

  • Düzensiz, dağınık, intizamsız
  • Karışmış

    Ağzından kanla karışık diş parçalarını, onu yumruklayanların suratlarına tükürdü. - Halikarnas Balıkçısı

  • Saf olmayan, mağşuş

    Karışık süt.

  • Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan

    Bana ne, bu bir yığın ne olduğunu anlamadığım, karışık, dolambaçlı işten! - Necati Cumalı

  • Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık

    Tuhaf şey! Hakikaten karışık bir kadın. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Dolu

    Serin rüzgârlarını deniz kesti keseli /Tıkıyor göğüsleri kum karışık sam yeli - Faruk Nafiz Çamlıbel

[halk ağzında]

  • Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan

Birleşik Kelimeler: karmakarışık

KAZIKLI

[sıfat]

  • Kazığı olan, kazıkla desteklenmiş olan

Birleşik Kelimeler: kazıklı humma